Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kızın ona bıraktığı elini dudaklarına götürdüğünü gördüm. Sonra çıkıp<br />
gitti. Ardından yine hiç ses çıkarmadan merdivenleri indim. Yeni girdiğimi<br />
sanması için kilisenin kapısını ses çıkaracak şekilde açıp kapattım:<br />
“Söyle bakalım Gertrude, eve dönmeye hazır mısın? Org çalışmaların<br />
nasıl gidiyor?” diye sordum hemen.<br />
En doğal haliyle yanıt verdi:<br />
“Çok iyi, bugün gerçekten çok iyi gelişmeler kaydettim.”<br />
Büyük bir hüzünle doldu yüreğim, ama ne o ne de ben, az önce<br />
anlattıklarımla ilgili herhangi bir imada bulunduk.<br />
Jacques’la baş başa kalmak için sabırsızlanıyordum. Karım, Gertrude<br />
ve çocuklar genellikle akşam yemeğinden sonra fazla oturmadan yatmaya<br />
gider, bizi üzerinde geç saatlere kadar çalıştığımız işlerimizle baş başa<br />
bırakırlardı. Ben de o anı bekliyordum. Diğer yandan Jacques’la<br />
konuşacağımı düşününce kalbim öyle sıkışıyor, içimdeki duygular öyle<br />
birbirine karışıyordu ki, bana acı veren bu konuyu açmaya cesaret edemiyor,<br />
hatta nereden başlayacağımı bile bilemiyordum. Bütün tatili bizimle<br />
geçirmeye karar verdiğini söyleyerek sessizliği birdenbire bozan o oldu. Oysa<br />
daha birkaç gün önce Yukarı Alpler’e gitme düşüncesinden bahsetmiş, karım<br />
ve ben de bu fikrini çok beğenerek onaylamıştık. Kendine yol arkadaşı olarak<br />
seçtiği arkadaşım T.’nin onu beklediğini biliyordum. Bu ani karar<br />
değişikliğinin tesadüfen yakaladığım şu hayret verici sahneyle ilgili olduğu<br />
bence çok açıktı. Önce çok sinirlendim. Ardından, kızgınlığımı gösterirsem<br />
oğlumun bana bir daha hiç açılmamasından ve kötü sözler söyleyerek pişman<br />
olmaktan korkup kendime engel oldum. En doğal ses tonumu kullanmaya<br />
çalışarak, “T.’nin bu yolculuk konusunda sana çok güvendiğini sanıyordum.”<br />
dedim.<br />
“Hayır, kesinlikle öyle bir şey yok. Hem zaten yerimi doldurmakta<br />
güçlük çekmeyecektir. Burada da Oberland’da dinlenebileceğim kadar<br />
dinleniyorum, hem dağlarda koşturmaktan daha iyi bir şekilde<br />
değerlendirebilirim burada zamanımı.”<br />
“Sonunda ilgilenebileceğin bir şey buldun burada demek?”<br />
Ses tonumdaki ironiyi fark ederek bana baktı. Sonra neyi kastettiğimi<br />
bilmediği için rahat bir tavırla cevap verdi:<br />
“Kitapları kayak takımlarına tercih ettiğimi biliyorsunuz.”<br />
Gözlerimi dikip bakma sırası bana gelmişti:<br />
“Evet dostum... Peki, müzik çalışmalarına yardım etme saatlerinin<br />
senin için kitap okumaktan daha çekici olduğunu düşünmüyor musun?”