18.10.2017 Views

Pharma Turkey Dergisi Eylül – Ekim 2017 Sayısı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Türkiye pazarı için belirlediğiniz<br />

hedefler nelerdir?<br />

Yaygın bir dağıtım kanalımız var ve<br />

bu hastalar için çok önemli. Mevcut<br />

ruhsatlı ürünlerin Üretimini yapıyoruz<br />

ama aynı zamanda öncü bir kuruluşuz.<br />

FDG dediğimiz ajan, artık bilinen<br />

ve çok kullanılan bir görüntüleme<br />

ajanı oldu. Daha az kullanılan ve<br />

geleceği umut vadeden ilaçlar da var.<br />

Biz bunların da Ar-Ge ve Ür-Ge’sini<br />

yapıyoruz. Türkiye’de bizim kadar<br />

geniş Ar-Ge ve Ür-Ge ekibine sahip<br />

başka bir kuruluş yok. Hem Gebze’de<br />

kendi Ar-Ge ve Ür-Ge ekiplerimiz<br />

var hem de Ankara Üniversitesi ile<br />

işbirliği içerisindeyiz. RÜAG tesisinde<br />

Ankara Üniversitesi’yle ortak ilaçlar<br />

geliştiriyoruz. Bunlar literatürde var<br />

olan ilaçlar ama Türkiye’de ilk defa<br />

bu ilaçları geliştiriyoruz. Kimi kanser<br />

kimi diğer hastalıkların tanısında<br />

kullanılıyor. Alzheimer hastalığında da<br />

kullanılabilen beyin görüntüleme de<br />

dahil. Oradaki Ar-Ge ekiplerimiz Ankara<br />

Üniversitesindeki hocalarımız ile<br />

birlikte bunları geliştirmeye çalışıyorlar<br />

ve hatta hayvan deneyleri yapıyorlar.<br />

Avrupa’da bile benzeri çok az olan<br />

bu tesiste yaptığımız çalışmalar ilk<br />

meyvelerini vermeye başladı. Florodopa<br />

(FDOPA), Floroestradiol (FES) gibi<br />

çok özel ürünleri orada üretmeyi<br />

başardık. Henüz ruhsatlandırma<br />

aşamasını gerçekleştirmedik fakat<br />

ruhsatlandığında yine halkımızın<br />

hizmetine sunulacak. FDOPA Parkinson<br />

ve Alzheimer hastalığında da<br />

kullanılıyor, biliyorsunuz ki Alzheimer<br />

hala tedavisi olmayan bir hastalık.<br />

Tedavisi olmadığı için de devletler<br />

bu hastalığa az harcama yapıyorlar.<br />

Şu anda Alzheimer teşhisi yapılıyor<br />

diyemiyoruz ama FDG PET ve F DOPA<br />

görüntüleme AD ve PD teşhisi için<br />

önemli bir mihenk taşı. Muhtemelen<br />

nükleer tıp Alzheimer, Parkinson tanı<br />

ve tedavisinde çok ciddi rol oynayacak.<br />

Immünoterapi ve genetikte de öyle<br />

olmasını bekliyoruz bunlar yeni kanser<br />

tanı ve tedavi sistemleri. Nükleer tıp bu<br />

alanlarda çok önemli bir rol oynayacak<br />

ve biz de çalışmalara başlamış<br />

durumdayız.<br />

Türkiye’de büyük yatırımlar<br />

yapıyorsunuz. Devlet yeteri kadar<br />

yanınızda oluyor ve teşvik veriyor mu?<br />

Biz zamanında yatırımları yaptığımızda<br />

belli teşvikler kullanıldı ama bundan<br />

sonraki araştırma, geliştirme<br />

faaliyetlerinde daha fazla teşvik<br />

kullanmak isteriz. Şuan yararlandığımız<br />

bir takım teşvikler var. Belki daha<br />

fazlası yapılabilir. Hatta bu ürünleri<br />

yurtdışında da üretebiliriz, ihracat<br />

yapabiliriz. Fakat bizim boyutlarımız<br />

büyük teşviklere oranla biraz küçük<br />

kalıyor. O yüzden bu teşviklerin eşik<br />

limitlerinin altında kalıyoruz.<br />

Yurtdışı taleplerinizi ihracat yaparak<br />

mı karşılamak istiyorsunuz yoksa o<br />

bölgede üretime geçerek mi?<br />

Üretimde yurtdışı tesislerimiz de var.<br />

Romanya, Bulgaristan ve Mısır’da kendi<br />

tesislerimiz var. Onun dışında Kuveyt<br />

ve Dubai’de kontratlı üretim yapıyoruz.<br />

Muhtemelen 10 yıl gibi bir süredir<br />

üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz ve<br />

bu ülkelerin otoriteleri tarafından<br />

düzenli olarak denetleniyoruz<br />

Türkiye’de de hem TAEK hem de Sağlık<br />

Bakanlığı tarafından düzenli olarak<br />

denetleniyoruz. Radyoaktif ilaç üretimi<br />

yapmak çok büyük bir sorumluluk.<br />

Buradaki bilgi ve tecrübe çok önemli<br />

fakat bu zararlı anlamında değil. Kontrol<br />

altında olduğu için halk sağlığına<br />

faydalı ve üstelik biz bunları çok zor<br />

coğrafyalarda da yerine getirebiliyoruz.<br />

Yatırım yaptığınız bölgedeki devletler<br />

size destek sağlıyor mu?<br />

Sağlamıyorlar. Henüz Avrupa<br />

Birliği’ne girmemişken Bulgaristan,<br />

Romanya’da hatta Polonya’da tesis<br />

kurulumu gerçekleştirdik. Şartlar<br />

çok zordu ve başka bir üretim tesisi<br />

bulunmuyordu. Bizim ürünümüz<br />

sayesinde oradaki kanser hastaları<br />

şifa bulmaya başladı. Bu hastalar<br />

altın standart Nükleer Tıp tanısı<br />

sayesinde tedavi olmaya başladılar<br />

ve o ülkelerin sağlık standardını<br />

geliştirmeye başladık. Bu şekilde<br />

sağlık hizmeti de ucuzlamaya başlıyor<br />

çünkü toplamda bu ucuz bir tanı değil<br />

ama bir hastanın kanserle ilgili toplam<br />

tedavi maliyetine baktığınızda ciddi<br />

anlamda bütün maliyeti düşürüyor.<br />

Erken tanıda bulunup doğru tedaviyi<br />

uyguluyorsunuz. Verilen ilaçların etkili<br />

olup olmadığını öğrenmenin en iyi<br />

yolu nükleer tıptır. Oralardaki hem<br />

nükleer tıp gelişimi hem de onkoloji<br />

ve kardiyolojinin gelişimine çok ciddi<br />

imkan sağlamış oluyoruz. Gittiğimiz<br />

yerlerde sağlık sistemindeki gelişimi<br />

net olarak görebildiğimizi söyleyebilirim.<br />

Bu bölgelerde ilk yıllarda talep elde<br />

etmek zor, çok sonraları talep oluşuyor.<br />

Öncelikle doktorların ve sağlık<br />

çalışanlarının eğitilmesi gerekiyor.<br />

Radyoaktivite kişi ve çevreye zarar<br />

oluşturur mu korkusu doğuyor. Sonuçta<br />

bu Amerika’da ve gelişmiş ülkelerde<br />

çok yaygın kullanılan bir tanı ve tedavi<br />

yöntemi, o ülkelerde de radyoaktiviteden<br />

korkuyorlar fakat önlemini aldığınızda<br />

ve planlı, programlı ilerlediğinizde<br />

uygulayan kişiye de uygulanan kişiye de<br />

hiçbir zararı yok.<br />

Yatırım hedeflediğiniz başka<br />

ülkeler var mı?<br />

Yerel yatırımcı olursa gelişmekte olan<br />

coğrafyalar ile ilgileniyoruz.<br />

Türkiye üretimimizde uzun ömürlü<br />

izotoplarda Hindistan’a kadar 25<br />

ülkeye ihracat yapıyoruz. Ülke içindeki<br />

transferlerimizde de Türk Hava<br />

Yolları’nın ağına güveniyoruz. Havayolu<br />

şirketi bu açıdan önemli çünkü<br />

ürünlerimizin, uzun süre bir yerde<br />

durmaması ve çok hızlı bir şekilde<br />

uçağa bindirilip sevk edilmesi gerekiyor.<br />

Sevk ettiğimiz yerde de özel bir ekip<br />

ilacı karşılıyor ve hemen hastaneye<br />

götürüyor.<br />

Eklemek istedikleriniz?<br />

Yeni ürünlere önem veriyoruz. Sadece<br />

yurtdışından getirilebilen ve hatta<br />

getirilemeyen ürünler var ki bunları<br />

sadece biz üretebiliyoruz. Bu anlamda<br />

devlet tarafından da daha fazla<br />

desteğe ihtiyacımız var. Tesis yatırımı<br />

yapıyorsunuz ama o tesiste bir problem<br />

olduğunda devamlılığı sağlamakta<br />

güçlük çekiyorsunuz. İhaleye girilmişse<br />

eğer o ihale diyor ki sen yap ama üç<br />

kere teslim edemezsen ihale yasaklısı<br />

ilan edilirsin. Ekonomik olarak yeterli<br />

talep olmadığı için tesisin yedeğini<br />

yapamıyorsunuz. Hiç tesis kurmazsanız<br />

ihaleye girmeseniz de Türkiye bundan<br />

faydalanamayacak. Hastalar ya<br />

mağdur olacak ya da yurt dışından<br />

yüksek maliyetle ürün gelecek, döviz<br />

kaybı olacak. Fakat üretimde aksama<br />

olursa da ihale yasaklısı olma durumu<br />

gibi açmazlar oluşturan ürünlerimiz<br />

var. Böyle çok özel alanlar için Kamu<br />

da istisnalar olmalı ve yerli sanayi<br />

desteklenmeli diye düşünüyorum.<br />

Nükleer tıp özellikle gelişmekte olan<br />

bölgeler için farkındalığı henüz düşük<br />

ama çok da kritik bir alan. Ondan<br />

da önemlisi uzun vadede tanı ve<br />

tedavilerde bugüne oranla daha fazla<br />

yer edinecek bir alan. Nükleer tıp<br />

dışında da içerisinde tanı ve tedavinin<br />

olduğu her alana bakıyoruz.<br />

<strong>Pharma</strong><br />

September- October ‘17 27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!