DİRENEN BÜTÜN İŞÇİLER - Yürüyüş
DİRENEN BÜTÜN İŞÇİLER - Yürüyüş
DİRENEN BÜTÜN İŞÇİLER - Yürüyüş
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Devrimci Memur<br />
Hareketi<br />
Memuru işçiden ayıran temel<br />
farklardan biri memurların iş güvencesine<br />
sahip olmasıydı, şimdi AKP iktidarı<br />
2,5 milyon memurun iş güvencesine<br />
saldırıyor.<br />
2013 Yatırım Programı’nın uygulanmasını<br />
içeren Bakanlar Kurulu kararı<br />
yayımlandı. Buna göre Kamu Personel<br />
Rejimi değiştirilecek ve işçilere<br />
uygulanan “esnek çalışma” memurlar<br />
için de geçerli olacak. Geçen yıl<br />
657 sayılı yasaya “Memurların yürüttükleri<br />
hizmetin özelliklerine göre,<br />
bu madde uyarınca tespit edilen çalışma<br />
saat ve süreleri ile görev yerlerine<br />
bağlı olmaksızın çalışabilmeleri<br />
mümkündür” hükmü eklenerek<br />
esnek çalışmanın yasal altyapısı hazırlanmıştı.<br />
Esnek çalışma konusundaki<br />
her türlü konuda tek söz sahibi ise<br />
Bakanlar Kurulu. 2013’ten itibaren pilot<br />
bölgeler oluşturularak esnek çalışmaya<br />
geçilmesi, daha sonra da tüm<br />
kamu kurumlarında “esnek çalışma”nın<br />
hakim kılınması hedefleniyor.<br />
AKP, Devlet Memurları Kanunu’nu<br />
değiştirerek sadece iş güvencesini<br />
de ortadan kaldırmıyor, aynı zamanda<br />
kamu emekçilerini koşulsuz<br />
şartsız itaate dayalı kölece bir yaşama<br />
mahkum etmek istiyor. Somut<br />
bir gerekçe olmaksızın “görevi ihmal,<br />
saygısızlık, ilgisizlik, kayıtsızlık” gibi<br />
yoruma dayalı nedenlerle cezalandırılmanın<br />
önü açılarak kamu emekçileri,<br />
maaş kesintisi, kıdem durdurma<br />
ve hatta devlet memurluğundan<br />
çıkarma tehdidi altında iliğine kadar<br />
sömürülmek isteniyor.<br />
İktidar kısaca “seni kamu adına<br />
değil tekeller adına çalıştırıyorum, ben<br />
patronum ve istediğim şartlarda çalışacaksın,<br />
bana koşulsuz şartsız itaat<br />
edeceksin” diyor.<br />
Saldırılara Karşı<br />
Örgütlenmeliyiz!<br />
KESK’e Sesleniyoruz:<br />
AKP işine gelmeyen memuru<br />
AKP İş Güvencemize Saldırıyor<br />
2,5 Milyon Kamu Emekçisini<br />
Harekete Geçirmeliyiz<br />
işinden atacak, sürgün edecek. Kamu<br />
emekçilerinin hiçbir iş güvencesi<br />
kalmayacak. Bu saldırılara karşı ciddi<br />
bir direniş örgütlenemezse memurlar<br />
kendi ölüm fermanlarını kendileri<br />
yazacak demektir.<br />
Saldırı yasalarına karşı güçlü bir<br />
direniş örgütlemek tüm kamu emekçileri<br />
için hayati bir görevdir. Bu yasaya<br />
karşı koymak, saldırıları püskürtmek<br />
aynı zamanda KESK için de<br />
hayati bir görevdir. Çünkü kamu<br />
emekçilerinin iş güvencesi elinden alınırken<br />
seyreden, sonuç alıcı bir direnişi<br />
örgütlemeyen, önderlik etmeyen<br />
KESK’e kamu emekçilerinin ihtiyacı<br />
yoktur. Fiili meşru mücadele<br />
içinde sokaklarda, alanlarda kurulan<br />
KESK, Kamu-Sen ve Memur-Sen<br />
karşısındaki üye ve itibar kaybını<br />
söylemlerle, kitleye güven vermekten<br />
uzak, günü kurtarmaktan öte gitmeyen<br />
pratiğiyle değil kamu emekçileri<br />
için gerçek bir alternatif oluşturarak<br />
durdurabilir.<br />
KESK günü kurtarmaya yönelik<br />
protestoyu aşmayan eylemlerden çıkmalıdır.<br />
Kamu emekçilerinin grevli<br />
toplu sözleşmeli sendika hakkı gasp<br />
edilirken yasaya karşı mücadele birkaç<br />
eylemle ve Ankara’daki 28-29<br />
Mart direnişiyle sınırlı kalmıştır.<br />
Aynı yanlış tekrarlanmamalıdır.<br />
KESK, yakın tarihindeki 28-29 Mart<br />
direnişini örnek almalı, bu kez İŞ GÜ-<br />
VENCEMİZ VE GREVLİ TOPLU<br />
SÖZLEŞMELİ SENDİKA HAK-<br />
KIMIZ için İŞ GÜVENCESİNİ<br />
ORTADAN KALDIRAN YASA<br />
TEKLİFİ GERİ ÇEKİLİNCEYE,<br />
HAKLARIMIZI ALINCAYA KA-<br />
DAR ADAM GİBİ DİRENİŞ ÖR-<br />
GÜTLEMELİDİR. Grev hakkı yoksa<br />
hiçbir hakkımız güvence altında<br />
değildir!<br />
Şuan sendikaların aldığı kararlardan<br />
dolayı greve verilen cezalar<br />
AİHM’den döndü, ceza verilmiyor<br />
diye kamu emekçilerinin grev hakkının<br />
olduğu düşünülmemelidir. Ya-<br />
sal düzenlemelerle kamu emekçilerinin<br />
sözleşmeli personel haline getirilmesinin<br />
yanı sıra sözleşmeli personel<br />
için grev yasağı da gelecektir.<br />
Kazanmak zor değildir. Kazanmak<br />
için gerekli irade, inanç kamu emekçilerinde<br />
mevcuttur.<br />
KESK kamu emekçilerini bilinçlendirmeyi,<br />
duyarlılık kazandırmayı<br />
hedefleyen imza kampanyaları, paneller,<br />
seminerler düzenlenmeli, geniş<br />
kitle toplantıları yapmalı, işyeri<br />
meclisleri oluşturmalıdır. Afişlerini,<br />
bildirilerini kamu emekçilerinin yanı<br />
sıra halka ulaştırmalı, sokaklarda afiş<br />
asmalı, bildiri dağıtmalı, imza masaları<br />
açmalıdır. Artık direnişin, vazgeçmemenin<br />
simgesi olan çadırlar şehir<br />
merkezlerinde ve aynı zamanda<br />
bakanlığın önünde kurulmalıdır. Yüksel<br />
Caddesi, İstiklal Caddesi gibi<br />
alanlardan çıkılarak AKP binalarının<br />
önü, bakanlık valilik önü, meclis<br />
önü, şehirlerimizin tüm meydanları<br />
kamu emekçilerinin eylem alanına dönüşmelidir.<br />
Anadolu’nun dört bir yanından<br />
temsili değil kitlesel bir Ankara<br />
yürüyüşü örgütlenmelidir.<br />
Yapılacak her eylem, her faaliyet<br />
hem kamu emekçilerinin direnişini örgütleyecektir<br />
hem de tüm halk güçlerini<br />
AKP zulmüne karşı birleştirmeye,<br />
iktidara geri adım attırmaya<br />
hizmet edecektir.<br />
KEC’liler;<br />
Bu saldırı tüm kamu emekçilerinedir.<br />
Onun için hedefimiz çalıştığımız<br />
işyerlerindeki tüm memur kitlesi<br />
olmalıdır. Çalışmalarımızda üyesi<br />
olduğumuz KESK kitlesini aşmalıyız.<br />
Kamu Emekçileri Cephesi olarak<br />
AKP zulmüne karşı milyonları örgütleme<br />
perspektifiyle hareket etmeliyiz.<br />
AKP’nin saldırıları hangi<br />
sendikaya üye olduğuna bakmadan<br />
tüm kamu emekçilerine yönelmektedir.<br />
2,5 milyon kamu emekçisini saldırılar<br />
karşısında harekete geçirmek<br />
görevimizdir. Bu sorumluluk KEC’li-<br />
Sayı: 337<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
BİRLEŞELİM, DİRENELİM, KAZANALIM! 23<br />
4 Kasım<br />
2012