DİRENEN BÜTÜN İŞÇİLER - Yürüyüş
DİRENEN BÜTÜN İŞÇİLER - Yürüyüş
DİRENEN BÜTÜN İŞÇİLER - Yürüyüş
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Liselilerin Sesi<br />
Gençlik Federasyonu’ndan<br />
Darbe Ürünü YÖK’ü Protesto Etmek<br />
İçin 3 Kasım’da Ankara’dayız!<br />
Üniversitelerin bugünkü baskıcı<br />
yapısı 12 Eylül cuntacılarının eseridir.<br />
Akademik bağımsızlık ve bilimsel,<br />
parasız eğitimin önündeki<br />
en büyük engel 6 Kasım 1981’de kurulan<br />
YÖK (Yüksek Öğrenim Kurumu)’tür.<br />
Dev-Genç olarak 3 Kasım’da<br />
Ankara’dayız!<br />
Faşist eğitim sistemini, baskıcı yönetmeliklerini<br />
protesto edeceğiz, parasız<br />
eğitim şiarımızı daha yüksek<br />
haykıracağız!<br />
YÖK’ün kuruluşu sebebiyle biraz<br />
geçmişe gidelim, 70’li yılların sıcak<br />
mücadelesinden 80’lere, ‘90’lardan bugüne<br />
devrim mücadelesinin yükünü<br />
omuzlayanların başında hep gençlik olmuştur.<br />
70’li yılların gençliği için<br />
söylenecek çok şey var; işçi, köylü ve<br />
memurlarla kucaklaşmış bir devrim işçisi;<br />
faşist saldırıların hedefinde olmasına<br />
rağmen her türlü baskıya korkusuzca<br />
direnen ve tüm bilgisini,<br />
emeğini, hayallerini ortaya koyan bir<br />
gençlik vardı. Ve bu gençliği yaratan<br />
da yine onun özgür bilimsel eğitim mücadelesi,<br />
bitmeyen direngenliği oldu.<br />
Bir de 80’li yıllara gidelim. Faşist<br />
bir darbeyle devrimciler oligarşinin pa-<br />
Halil Rıfat Paşa Lisesi’nden Bir Liseli Anlatıyor<br />
Halil Rıfat Paşa Lisesi idaresinin iyice gözünü para<br />
bürümüştür. Okulumda giriş ve çıkışlarda yapılan idarecilerin<br />
konuşmalarında sürekli olarak öğrenci velilerini<br />
okula çağırmaya çalışıyorlar. Bunun nedeni ise ailelere<br />
zorla para, yani onların diliyle "bağış" ödetmeye çalışıyorlar.<br />
Ödemeyenlere ise kul hakkı yiyorsunuz gibi<br />
suçlamalarla kandırmaya çalışıyorlar. Temizlik parası, spor<br />
parası...Bunları ödemeyenleri ise korkutarak sindirmeye<br />
çalışıyorlar. Ama<br />
bunu gizli olarak<br />
yapıyorlar. Çünkü<br />
yasal olan bir<br />
şey yok ortada.<br />
Kantin fiyatları<br />
çok pahalı.<br />
Kantin dışına<br />
rasıyla özel olarak yapılmış hapishanelerde<br />
tıkılmış. Ülkenin devrimci<br />
gençliği okulundan atılmış, hapse atılmış<br />
ama orada da direniyor, mücadeleyi<br />
hiç bırakmıyor. Dışarıdaysa yeni<br />
bir dönem açılmış; liberalleşme ve kendini<br />
kurtarma hayalleri sarmış herkesi.<br />
Cuntanın hedefi açık ve net, yeni bir<br />
gençlik, yeni bir gelecek kuracak kendince.<br />
Yozlaştırılmış, kendine yabancı,<br />
tek derdi daha çok para kazanmak<br />
olan bireyci bir gençlik...<br />
6 Kasım 1981’de kurulan YÖK,<br />
cuntacıların hayalini kurduğu gençliği<br />
terbiye edecek olan kurumdur. Bilimsel,<br />
özgür eğitimin önünde yönetmelikleriyle<br />
ve tüzel kişiliğiyle dikilen<br />
YÖK 12 Eylülcüler’in en sevdiği<br />
kurumardan biridir. Akademisyenleri,<br />
öğrencileri hizaya getirmek<br />
için özel olarak kurulmuştur. Gerici<br />
eğitim sisteminin, faşist saldırıların<br />
kaynağında hep YÖK bünyesinde somutlaşan<br />
baskı rejimi, cuntacıların<br />
toplum mimarisi yatmaktadır.<br />
Bugün de baskı sürüyor, hem de<br />
en adi şekliyle. Artık AKP’nin faşist<br />
dayatmaları karşısında dikilen, onu<br />
engelleyen, gerektiğinde cübbesini çıkarabilecek<br />
profosörler, akademis-<br />
yenler yok. YÖK’ün kurallarına göre<br />
yetişmiş, saygın denilen üniversitelerde<br />
dekan koltuğunu kapmış, Abdullah<br />
Gül’ün seçtiği rektörler var artık.<br />
Akademisyenlerin hapsedilme,<br />
okuldan atılma korkularıyla sustuğu,<br />
Avrupa özlemleriyle yaşadığı bir<br />
dönemdeyiz. Faşistlerin alkışlandığı,<br />
üniversite kürsülerinde boy gösterdiği<br />
bu dönemde faşist ve gerici sistem<br />
yine de başarıya ulaşamadı.<br />
Çünkü karşılarında da Dev-Genç<br />
var, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesini<br />
omuzlayan, bu uğurda<br />
canını feda eden, savaşan Dev-<br />
Genç’lileri hapse attılar ama onlar<br />
cunta hapishanelerinde ve tecrit hücrelerinde<br />
de mücadeleyi hiç bırakmadı.<br />
Parasız eğitim istediği için<br />
okuldan atılan, F Tipleriyle tehdit edilen<br />
ama hiç yılmadan direnen ve savaşan<br />
Dev-Genç’liler 12 Eylül karanlığını<br />
da parçalayanlardır.<br />
Bu yüzden gençliğin önündeki en<br />
büyük engel YÖK’tür. 12 Eylül’ü<br />
günümüze taşıyan, gençliğimizi yozlaştıran,<br />
bizleri bireyci, kariyerist insanlar<br />
haline getirmek isteyen cuntacıların<br />
karşısına dikileceğiz. Kopyalarla<br />
şifrelerle emeğimizi çalanlardan,<br />
onlarcamızı genç yaşında intihara sürükleyenlerden<br />
hesap sormanın vaktidir.<br />
Bu yüzden 3 Kasım’da Dev-<br />
Genç saflarında toplanıyoruz, kendi<br />
kurtuluşundan önce halkını düşünen<br />
herkesi yanımıza çağırıyoruz.<br />
alışveriş yapma imkanımız yok<br />
ama kantinlerde satılan şeyler<br />
ise normal fiyatların neredeyse<br />
iki katı. Kantin sahipleriyle bu konu konuşulduğunda "siz<br />
gidin bir de özel okulları görün" diyorlar. Yani bu fiyatları<br />
bile az görüyorlar. Bu devlet lisesini özel liseye benzetiyorlar<br />
ve kıyaslıyorlar. Biz de arkadaş grubumuzla kantinden<br />
alışveriş yapmama karar verdik. Bunu daha da genişletip<br />
tüm arkadaşlarımıza duyuracağız. Onların bizi<br />
müşteri gibi gördüğünü biliyoruz, buna izin vermeyeceğiz.<br />
Bizlere daha çok ödev vererek, tatilde bile çalıştırıyorlar.<br />
Onların amacı asosyal, gerici, hayattan soyutlanmış<br />
bir öğrenci haline getirmektir. Çevremizdeki sorunlara<br />
duyarlı olmamızı engelliyorlar. Onların istediği eve<br />
kapanmış, boş gerici bir gençlik yaratmak. Biz de Halil<br />
Rıfat Paşa Lisesi öğrencileri olarak okul idaresinin yaptığı<br />
adaletsizlikleri kabul etmeyeceğiz.<br />
Sayı: 337<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
BİRLEŞELİM, DİRENELİM, KAZANALIM! 39<br />
4 Kasım<br />
2012