kütüb-i sitte'deki mehdi hadislerinin dinler tarihi - Süleyman Demirel ...
kütüb-i sitte'deki mehdi hadislerinin dinler tarihi - Süleyman Demirel ...
kütüb-i sitte'deki mehdi hadislerinin dinler tarihi - Süleyman Demirel ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
GİRİŞ<br />
Beklenen “kurtarıcı fikri”, hemen hemen bütün din ve kültürlerin yaşattığı bir<br />
ümid ve kurtuluş idealidir. Aslında beşeriyet <strong>tarihi</strong> içerisinde zaman zaman devirlerin<br />
getirdiği zulümlerden dolayı bunalan insanların bir “kurtuluş ümidi” aramaları çok<br />
yadırganacak bir durum değildir. Fiziki güçleriyle problemleri çözemeyen, çaresiz<br />
kalan insanların hem “fizik dünyasında” hem de “metafizik dünyasında” bir çıkış<br />
yolu bulma gayreti içinde olmaları Yüce Yaratıcının insanların fıtratına yerleştirdiği<br />
bir özellik olarak görülebilir.<br />
Genel olarak <strong>dinler</strong>in ve kültürlerin çoğunu ilgilendiren bu fikrin tezahürleri<br />
<strong>dinler</strong>de farklılık arz etmektedir. Mesela bu düşünce, Yahudi ve Hristiyan <strong>dinler</strong>inde<br />
dinin merkezinde yer almaktadır. Yalnız konunun İslam dinindeki farklı gruplarda<br />
farklı şekilde tezahür ettiğini görmekle birlikte Ehl-i Sünnet çevrelerinde bunun dinin<br />
merkezinde yer alan bir inanç olduğunu düşünmek de isabetli değildir.<br />
Bununla birlikte Mehdilik, İslam düşüncesinin ve İslam <strong>tarihi</strong>nin en girift, en<br />
tartışmalı, konularından biridir. Bununla beraber bu problem <strong>tarihi</strong> süreç içerisinde<br />
toplumsal hayatın merkezinde yer alan konuların başında gelmiştir. Çünkü bu konu<br />
İslam toplumunda bunalımların arttığı kriz ortamlarından nasıl kurtulacağı sorusuna<br />
verilecek cevapla paralellik arz etmektedir. İslam’ın temel kaynağı Kur’an’da bu<br />
konuya işaret edilmezken, ikinci kaynak durumundaki Hz. Peygamberden (sav)<br />
nakledilen hadisler konusuna inildiğinde Mehdi fikri “fiten ve melahim” (fitneler ve<br />
büyük harpler) konularının “faziletler ve menkıbeler” ile ilgili konularla direk ilişkili<br />
olması, bir takım yalancı ve uydurmacıların dikkatini çekmiş, bunun sonucunda<br />
konuyla ilgili bir dizi uydurma rivayetler oluşturulmuştur..<br />
Nitekim Ahmed b. Hanbel (v.241/855) “ Şu üç konunun bir usulü yoktur:<br />
“Mâgazi, Tefsir ve Melahim”. İbn Hacer de buna faziletler konusunu da ilave ederek,<br />
“Bu zayıf ve mevzu hadislerin kaynağıdır” 1 demektedir.<br />
İncelediğimiz konunun temel verileri itibariyle geleceğe hitap etmesi, hemen<br />
ispatının mümkün olmaması ve Kur’an’dan sonra kaynak kabul edilen muteber<br />
1 İbn Hacer el-Askalani, Lisanü’l-Mizan, Beyrut, 1986, I/13.