18.07.2013 Views

Kay bet tik le ri miz - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği

Kay bet tik le ri miz - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği

Kay bet tik le ri miz - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ustalaşma konusudur. Bütün orkestra şef<strong>le</strong><strong>ri</strong> bir, bazen iki enstrüman<br />

çalarlar. Ben müziğin, özellik<strong>le</strong> çok sesli müziğin ana<br />

enstrümanı olan piyano i<strong>le</strong> başladım. Daha sonra kompozisyon<br />

bölümü geldi. Kompozisyon bölümüne girdiğim yıllarda,<br />

12-13 yaşlarımda, bir konser iz<strong>le</strong>miştim. Bu dünyaca ünlü<br />

orkestra şefi Zubin Mehta’nın Los Ange<strong>le</strong>s Filarmoni Orkestrasıyla<br />

<strong>Ankara</strong>’ya geldiği ve CSO’da verdiği bir konserdi. Annemin<br />

beni götürdüğü o konser, büyük bir etki yaratmıştı üze<strong>ri</strong>mde.<br />

Müziği çok ilginç bulmuştum. O yıllarda kompozisyona girdim,<br />

o da tesadüf ese<strong>ri</strong> oldu. Ahmet Adnan Saygun’un kompozisyona<br />

girmemde ve daha sonraki müzik yaşantımın şekil<strong>le</strong>nmesinde<br />

rolü çok büyüktür. Yalnız benim değil, Türkiye’de<br />

büyük müzisyen<strong>le</strong><strong>ri</strong>n müzik yaşantılarının şekil<strong>le</strong>nmesini de<br />

sağlamış bir bestecidir. Yine çok değerli bir hocam olan İlhan<br />

Baran’ın da bu yolda i<strong>le</strong>r<strong>le</strong>yişimde çok büyük katkıları olmuştur.<br />

Bir röportajınızda “Klasik müzik sevilmez, saygı duyulur,<br />

üze<strong>ri</strong>nde düşünülür” diyorsunuz. Ne demek istediğinizi<br />

biraz açar mısınız?<br />

Klasik müzik, aslında “klasik müzik” diyerek kelime<strong>le</strong><strong>ri</strong><strong>miz</strong><strong>le</strong><br />

eski müziği çağrıştırdığımız; ama doğru bir gönderme yapmadığımız<br />

ve genç yaşlarda da i<strong>le</strong><strong>ri</strong>ki yaşlarda da her zaman<br />

de<strong>ri</strong>nliği artan, felsefi boyutu olan, insan yaşantısına bir ayna<br />

gibi duran bir müzik türüdür. Tiyatro sanatının somut söz<strong>le</strong>r<strong>le</strong><br />

ve kimlik<strong>le</strong>r<strong>le</strong> insan sanatına ayna tuttuğunu varsayarsak,<br />

müzik sanatı da ses<strong>le</strong>r<strong>le</strong> bu aynayı tutar. Bu bakımdan klasik<br />

müzik, insana her yönünü, çirkinliğini, açlığını, mutsuzluğunu<br />

göste<strong>ri</strong>r. Dolayısıyla yalnızca insana mutluluğunu gösteren<br />

popü<strong>le</strong>r müzik<strong>le</strong>rden çok farklıdır. Klasik müzik size düşünsel<br />

bir kapı açmak içindir. Kendinizi vererek din<strong>le</strong>melisiniz, size<br />

boyut katar. Bir felsefe kitabı gibidir. Yani oyalanayım diye felsefe<br />

kitabını okumazsınız, kendinizi zengin<strong>le</strong>ştirmek için okursunuz.<br />

O neden<strong>le</strong> klasik müzik sizi düşündürmeye ve zengin<strong>le</strong>ştirmeye<br />

yöneliktir. Bir tiyatro yapıtıyla karşılaştırdığınız<br />

zaman, mesela eğ<strong>le</strong>nmek için gittiğiniz bir tiyatro ese<strong>ri</strong> vardır,<br />

ama düşünsel açıdan insanoğlunu daha yakından tanımak<br />

için gittiğiniz eser<strong>le</strong>r de vardır. Orada oyalanmak yoktur, biraz<br />

da sizi sıkar. Bu bakımdan klasik müzik sevmek için değildir,<br />

düşünmek için, kendinizi ve çevrenizi daha iyi tanımak içindir.<br />

Türkiye’de klasik müzik Cumhu<strong>ri</strong>yetin ilk yıllarında büyük<br />

bir gelişim gösterdi. Ancak özellik<strong>le</strong> son yıllarda daha çok<br />

kit<strong>le</strong><strong>le</strong>re ulaşması açısından bir ge<strong>ri</strong><strong>le</strong>me görülüyor. Sizce<br />

bunun neden<strong>le</strong><strong>ri</strong> ne<strong>le</strong>rdir?<br />

Bu, müziğin felsefi boyutunun göz ardı edilmesinden kaynaklanan<br />

bir şey. Dünyada batının bir müziği vardır, ona klasik<br />

müzik denir; doğunun bir müziği vardır. Türk<strong>le</strong><strong>ri</strong>n, Bizanslıların,<br />

Japonların ve Çinli<strong>le</strong><strong>ri</strong>n yerel müzik<strong>le</strong><strong>ri</strong> vardır onlar da halk<br />

müziğidir. Bu bir piramittir. Piramidin en tepesinde klasik batı<br />

müziği olarak adlandırdığımız evrensel sanat müziği vardır.<br />

Evrensel sanat müziği bu piramidin tepesinde durur, ayaklarını<br />

her zaman yerel müzik<strong>le</strong>re, yerellik<strong>le</strong>re, popü<strong>le</strong>r müziğe basmıştır.<br />

Ama onu iş<strong>le</strong>ye iş<strong>le</strong>ye, damıta damıta incelten, rafine<br />

ha<strong>le</strong> getiren insanoğludur. O, insanlığın malıdır artık. Klasik batı<br />

müziği Japonlar için de aynı şeydir, Ruslar için de. Algılama<br />

kapasitesi kültürel bi<strong>ri</strong>kim<strong>le</strong> ilgilidir. Ama yerel müzik<strong>le</strong>r hiçbir<br />

zaman bu evrenselliğe ulaşamazlar. Bu bakımdan, bu tanımlamaya<br />

yanlış yaklaştığınız zaman bence kolaycılık oluyor.<br />

Günümüzde klasik müziğin ve müzik sanatının Türkiye’de Ata-<br />

portre<br />

türk döneminde ve<strong>ri</strong><strong>le</strong>n öneme yaklaşılmadığı gibi bir sonuca<br />

ulaştırıyor bizi. Belki sonuçları itiba<strong>ri</strong> i<strong>le</strong> biraz da doğru. Ama<br />

Atatürk sadece 20.yy’da değil, çağlar boyunca da en i<strong>le</strong><strong>ri</strong><br />

görüşlü liderdi. Daha Sakarya Savaşı’na giderken, savaş daha<br />

kazanılmamışken, <strong>Ankara</strong>’da bir Anadolu Medeniyet<strong>le</strong><strong>ri</strong> Müzesi<br />

kurulması ve ta<strong>ri</strong>hi binaların korunmaya alınması kararnamesini<br />

çıkartan bir komutandır. İlk Musiki Muallim Mektebi’nin<br />

kurulması 1924’tür, ilk fakülte 1925 Hukuk Fakültesi’dir. Yani<br />

hiçbir şeyi olmayan bir ülkede, bu kültürel vizyonu görebi<strong>le</strong>n<br />

dünya lide<strong>ri</strong> hiçbir yerde yoktur. Dolayısıyla Atatürk’ün vizyonunu,<br />

onun yaratıcılığını ve o yıllarda yapmış olduğu kültürel<br />

ham<strong>le</strong><strong>le</strong><strong>ri</strong> bugün bek<strong>le</strong>mek çok zor bir şey. Ama ben, Atatürk’ün<br />

kültür reformuyla bugün Türk sanatçıların gerçek<br />

anlamda çok büyük<br />

başarılar elde ettiğini ve<br />

uluslararası arenada<br />

çok daha fazla kendi<strong>le</strong><strong>ri</strong>nden<br />

söz ettirdiğini biliyorum.<br />

Çok büyük güçlük<strong>le</strong>r<strong>le</strong><br />

karşı karşıya kalıyorlar<br />

tabii. Yani Türkiye’nin<br />

gelişmekte olan<br />

bir ülke olarak aşması<br />

gereken sorunları sanatçılar<br />

da, kültür insanları<br />

da muhakkak yaşıyorlar,<br />

ama ben çok önemli<br />

adımlar atıldığına da inanıyorum.<br />

Klasik müzik, opera ve<br />

ba<strong>le</strong>nin halkla daha<br />

fazla buluşturulması<br />

için ne gibi çalışmalar<br />

yapılmalıdır?<br />

Bilinç<strong>le</strong>ndirme çalışmaları<br />

yapılması gerekiyor.<br />

Klasik müzik nedir?<br />

Klasik müzik denilince<br />

hep eski müzik gibi bir<br />

tanımlama oluyor. Hayır,<br />

evrensel sanat müziğidir.<br />

Klasik müzik dün beste<strong>le</strong>nmiş bir eser de olabilir. Sanatsal<br />

değe<strong>ri</strong>ni tartışabili<strong>ri</strong>z ama yeni beste<strong>le</strong>nmiş bir eser de klasik<br />

müzik olabilir. Belki iç<strong>le</strong><strong>ri</strong>nden bazıları 23.yy’da dünyanın başyapıtları<br />

arasında olacaklar, onu bi<strong>le</strong>meyiz. Çünkü zamanın<br />

imbiğinden, e<strong>le</strong>nerek geçecek. Yarın beste<strong>le</strong>necek klasik<br />

müzik eser<strong>le</strong><strong>ri</strong> var, evrensel mesajı olan eser<strong>le</strong>r, evrensel teknik<strong>le</strong><strong>ri</strong><br />

kullanan büyük tasarım yapıtları; yani müziğin sanat olabilmesi<br />

için asga<strong>ri</strong> bazı k<strong>ri</strong>ter<strong>le</strong>r vardır. Ama bu k<strong>ri</strong>ter<strong>le</strong><strong>ri</strong> uygulayan<br />

her yapıt, sanat yapıtı ya da başyapıt değildir. 21. veya<br />

22. yy’da anılmayacak eser<strong>le</strong>r olabilir<strong>le</strong>r ama çok seslilik insanoğlunun<br />

yüzyıllardır varmış olduğu teknolojik gelişim<strong>le</strong>rden<br />

bir tanesidir, bu bilimsel bir gerçektir. Tabii bir de müzik yapıldığında<br />

büyük bir tasarım olması lazım ve bu büyük tasarımların<br />

özgür olarak evrensel platforma çıkması. Özgün olamayan<br />

ve kendi ulusal, kültürel özellik<strong>le</strong><strong>ri</strong>nden esin<strong>le</strong>nmemiş yapıtların<br />

da evrensel platformda yer bulması mümkün değildir. Bütün<br />

bunları yaratabilmek, çağlar boyunca toplumların bi<strong>ri</strong>ktirdiği,<br />

bi<strong>ri</strong>kimin içinden çıkan unsurlarla oluyor, bu çok kolay bir şey<br />

9<br />

MAYIS2009 ko<strong>le</strong>jli<strong>le</strong>r

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!