Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kendisinin mehriban hanım hakanı olan kızdardeşine<br />
Kutsal İn-anna'ya bir yalvarış geldi:<br />
Ey benim kızdardeşim İn-anna, Uruk için,<br />
Koy, Aratta'nın halkı güzel süslenen altın gümüşler temin<br />
etsin,<br />
Koy, onlar temiz yakutları, dağın kayalarından dereye<br />
indirsinler,<br />
Koy, onlar cevherler ve temiz yakutları getirsinler:<br />
Kutsal yurt Uruk'a<br />
....<br />
Senin vatan tuttuğun yerin, kutsal Gipar'a (?)<br />
Aratta'nın halkı güzel sanatı ile içeriyi süslesinler,<br />
Ben; yalvarıyorum .... onların arasında,<br />
Koy, Aratta Uruk'a boyun eğsin,<br />
Koy, Aratta'nın halkı dağın taşını eteklerine getirenden sonra,<br />
Benim için ulu tapınak yapsınlar,<br />
Koy, benim için ulu sandık yapsınlar.<br />
Benim önümde bir ulu sandık olsun, Tanrıların sandığı,<br />
Onlar benim Kullab'daki Tanrılık Yasamı doğru icra etsinler,<br />
Benim için Absu yapsınlar, bir kutsal büyük yurt gibi,<br />
Benim için Eridu'yu bir dağ gibi temizlesinler.<br />
Benim için Absun'nun kutsal tapınağı gibi bir kovuk yapsınlar.<br />
Ben, kutsal türkümü Absu'dan seslendirdiğimde<br />
Ben, tanrılık yasamı Eridu'dan getirdiğimde<br />
Ben tanrılık orunumu çiçeklendiğimde? Çiçeklendirdiğimde ???<br />
Ben Kullap'ta ve Uruk'ta hakanlık tacımı başıma koyduğumda<br />
Koy, utu (güneş, güneş tanrısı) bana dostluk nazarını salsın<br />
****<br />
Elçi Aratta'nın iyesine dedi<br />
Senin atan benim hakanım beni gönderdi,<br />
Uruk’un sahibi, Kullab’ın sahibi<br />
Beni senin yanına gönderdi<br />
Senin hakanın, o ne söyledi, o ne dedi?<br />
Benim hakanım, o şöyle söyledi, şöyle dedi,<br />
Benim hakanım senin doğum gününden bir taç belirledi<br />
Uruk'un iyesi, Sümer'in ejderhası, o .... gibi.<br />
Hakan gibi güçlü, büyük yurda buyurgan koç<br />
O ..... çoban<br />
Mehriban inekden, büyük yurdun yüreğinden doğan,<br />
En-merkar, Utu’nun oğlu, beni gönderdi.<br />
Benim hakanım, o şöyle dedi:<br />
Ben kentin halkını sürgün ederim, onlar göç etmeli olurlar<br />
kuşlar yuvalarından kaçmış gibi<br />
Ben onu toza kararım, sanki kökünden viran edilmiş yurt gibi,<br />
En-ki'nin beddua eden yurdu, Arrata’nı<br />
Ben hükmen orayı toz ederim,<br />
Sanki bir zamanlar toz olup<br />
kalan yurt gibi.<br />
İn-anna onun karşısında silâhlanmıştır.<br />
O. (Aratta) sözü dinlemedi diyen sözleri kullandı<br />
(Onun dediklerini hiçe saydı)<br />
Ben kenti kül olan toprak gibi ederim,<br />
Ben hükmen kentin<br />
Üstünde toz duman yükseltirim.<br />
Onun madenlerinden altınlarını aldıktan sonra