21.11.2014 Views

KIZILDERE DEVRİMİN YOLUDUR! - Yürüyüş

KIZILDERE DEVRİMİN YOLUDUR! - Yürüyüş

KIZILDERE DEVRİMİN YOLUDUR! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Mücadelede yeni<br />

olmasına rağmen, kendini<br />

süratle geliştirdi.<br />

Faşist cuntaya karşı<br />

mücadeleyi sürdüren<br />

devrimcilerdendi.<br />

Mustafa IŞIK<br />

Gözaltına alınıp işkence<br />

yapıldıktan sonra 2 Nisan 1981’de<br />

İstanbul Küçükköy’de katledildi.<br />

Mehmet Selim<br />

YÜCEL<br />

1956 Çanakkale<br />

doğmlu. İstanbul Maliye<br />

Muhasebe Yüksek<br />

Okulu öğrencisiyken<br />

mücadeleye katıldı. İstanbul<br />

Dev-Genç yöneticilerinden<br />

biri<br />

oldu. Cesareti, disiplini<br />

ve kararlılığıyla mücadelenin hep ön<br />

saflarındaydı. 3 Nisan 1981’de cuntaya<br />

karşı mücadeleyi sürdürürken İstanbul’da<br />

polis tarafından katledildi.<br />

Bedii<br />

Cengiz<br />

SPB üyesiydiler.<br />

4<br />

Nisan<br />

1995’te<br />

Hüseyin COŞKUN Demet TANER Gaziantep’te<br />

ölüm mangaları tarafından katledildiler.<br />

1962 Dersim doğumlu Hüseyin<br />

Coşkun, 1976’da devrimci mücadeleye<br />

katıldı.1985 sonrası İzmir ve Ege<br />

yöresinde görevler aldı. Kısa süreli tutsaklıklar<br />

yaşadı. 1993’te Gaziantep sorumluluğunun<br />

yanında, Bedii Cengiz<br />

Silahlı Propaganda Birliği’nin komutanlığını<br />

üstlendi.<br />

1971 Antep doğumlu Demet TA-<br />

NER, İzmir’de üniversitede Dev-<br />

Genç’li oldu. 1992’de Ege TÖDEF<br />

Temsilciliği yaptı. İlerleyen süreçte<br />

Antalya, Burdur, Isparta illerinin sorumluluğunu<br />

üstlendi. Daha sonra bir<br />

savaşçı olarak görev aldı.<br />

1976 İstanbul doğumludur.<br />

Liseli gençliğin<br />

mücadelesinde yer<br />

aldı. 1991 sonlarından<br />

itibaren, 7 yıl İngiltere’de<br />

yaşadı. Orada da<br />

Meryem ALTUN mücadele içinde yer<br />

aldı. İngiltere hapishanelerinin hücrelerinde<br />

6 ay tutsak kaldı. 1998’de mücadeleyi<br />

Türkiye’de sürdürmek için<br />

geri döndü. Ülkesinde tutsak düştü bu<br />

kez de. 3 Haziran 2001'de alnına kızıl<br />

bantını takarak, ölüm orucuna başladı.<br />

31 Mart 2002’de Sağmalcılar Devlet<br />

Hastanesi'nde şehit düştü.<br />

1957 Kırklareli<br />

Pehlivanköy İlçesi doğumlu.<br />

Babası eski<br />

Demokratik Kültür<br />

Derneği’nin kurucularındandı.<br />

Mücadeleyi<br />

Kemal KARACA<br />

İstanbul’da sürdürüyodu.<br />

4 Nisan 1977’de bir sol grup tarafından<br />

pusuda katledildi.<br />

1982 Amasya’nın<br />

Aydınca beldesi Karsan<br />

köyü doğumlu.<br />

Lise yıllarında, İstabul<br />

Üsküdar’da mücadeleye<br />

katıldı.<br />

Servet DELİCE Amasya Eğitim Fakültesi’nde<br />

TÖDEF çalışmalarında yer<br />

aldı. 6 Nisan 2005’te trafik kazası<br />

sonucu aramızdan ayrıldı.<br />

Ümit Günger,<br />

1972 Artvin'in Şavşat<br />

ilçesi Kayadibi<br />

köyü doğumlu.<br />

1990'da Marmara<br />

Üniversitesi Atatürk<br />

Ümit GÜNGER Eğitim Fakültesi öğrencisiyken<br />

Dev-Genç saflarında<br />

yer aldı. Kısa bir tutsaklık yaşadı.<br />

Temmuz 1991'de illegal alanda<br />

mücadelesini sürdürdü. Ardından<br />

bir savaşçı oldu. 23 Nisan 1993’te<br />

gözaltına alınarak tutuklandı. 9.<br />

Ölüm Orucu Ekibi direnişçisi<br />

oldu. Tekirdağ Devlet Hastanesi'nde<br />

31 Mart 2004 günü bedenini<br />

tutuşturup zulmü yere sererek şehit<br />

düştü.<br />

1991’de Avusturya’da<br />

devrimci hareket<br />

saflarında yer<br />

aldı. Salzburg ve<br />

Linz bölgelerinde<br />

faaliyet yürüttü. 4<br />

Mustafa KURAN<br />

yıl Avusturya hapishanelerinde<br />

tutsak kaldı. Kanser<br />

hastalığı sonucunda 3 Nisan<br />

2001’de aramızdan ayrıldı.<br />

Devrimci hareketin<br />

işçi alanındaki<br />

örgütlülüğü içinde<br />

yer alıyordu. Eczacıbaşı<br />

İlaç Fabrikası’nda<br />

ilk grevi örgütleyenlerdendi.<br />

4<br />

Hasan ATEŞ<br />

Nisan 1977 gecesi, grev nöbeti sırasında<br />

faşistler tarafından katledildi.<br />

Devrim Şehitleri Onurumuzdur,<br />

Mezarlarında Ot Bitirmeyeceğiz<br />

2008 yılında, İzmir’in Buca ve Bornova<br />

ilçelerinde bulunan devrim şehitlerinin<br />

mezarları başında anma yaptıkları için<br />

haklarında dava açılan devrimcilerin yargılandığı<br />

davanın mahkemesi 14 Mart<br />

günü görüldü. Devrimci kurumlar da 14<br />

Mart günü Bayraklı Adliyesi’nin önünde<br />

yaptıkları basın açıklamasıyla bu hukuksuzluğu,<br />

adaletsizliği protesto etiler.<br />

Alınteri, BDSP, ESP, Halk Cephesi,<br />

Kaldıraç, ve Partizan tarafında ortak örgütlenen<br />

eylemde “Baskılar, Gözaltılar<br />

Bizi Yıldıramaz! Şehitlerimizi Sahiplenmeye<br />

Devam Edeceğiz“ pankartı taşındı.<br />

35 kişinin katıldığı eyleme İHD de gözlemci<br />

olarak katıldı.<br />

Katillerden Hesabı Ancak Halk Sorar<br />

12 Mart 1995 tarihinde Gazi katliamında<br />

ve Gazi’de katledilenlerin hesabını<br />

sormak için 15 Mart’ta Ümraniye’de<br />

yapılan destek eyleminde katledilenler 15<br />

Mart günü 1 Mayıs Mahallesi’nde yapılan<br />

eylemle anıldılar.<br />

Katliamın 17. yılında eski karakol durağında<br />

toplanan Halk Cepheliler, “Gazi<br />

ve Ümraniye Şehitleri Ölümsüzdür”,<br />

“Katiller Halka Hesap Verecek”, “Bedel<br />

Ödedik Bedel Ödeteceğiz” sloganları<br />

eşliğinde yürüyüşe başladılar. <strong>Yürüyüş</strong> sırasında<br />

yapılan konuşmalarda “Şehitlerimizin<br />

can kan pahasına mücadele ettiği<br />

mahalleleri AKP iktidarı kentsel dönüşüm<br />

adı altında yıkmak istiyor. Gazi’de<br />

Ümraniye’de katledenler, bugün Sivas davasını<br />

“zaman aşımına” uğratan AKP iktidarıdır.<br />

AKP de diğer iktidarlar ve düzen<br />

partileri gibi halk düşmanıdır. Birleşelim<br />

direnelim mahallelerimize sahip çıkalım…”<br />

denildi. Bu sırada mahalle halkı<br />

da alkışlarla destek verdi.<br />

Katliamın olduğu 30 Ağustos İlköğretim<br />

Okulu’nun önüne gelindiğinde<br />

açıklama yapıldı. Açıklamada “Katillerden,<br />

katliamcılardan hesabı ancak ve<br />

ancak halk sorar.” denildi. 110 kişinin katıldığı<br />

anma, saygı duruşu ve katliamın olduğu<br />

yere TAYAD’lı Aileler eşliğinde karanfil<br />

bırakılmasıyla sona erdi.<br />

53

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!