21.11.2014 Views

KIZILDERE DEVRİMİN YOLUDUR! - Yürüyüş

KIZILDERE DEVRİMİN YOLUDUR! - Yürüyüş

KIZILDERE DEVRİMİN YOLUDUR! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayı: 309<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

25 Mart<br />

2012<br />

Hayatın<br />

Öğrettikleri<br />

Devrimci Bir Evlattan,<br />

Anne ve Babasına!<br />

Merhaba annecim, babacım.<br />

Arkadaşların size ziyaretlerine ve sizin isteklerinize ilişkin<br />

söylediklerinize ilişkin bilgi aldım. Öncelikle şunu ortaya<br />

koyalım... Kimin durduğu yer doğru, bana onu söyleyin...<br />

Zaliminin yanında mı yoksa mazlumun yanında olmak mı?<br />

Muaviye’nin mi yoksa, Hz. Hüseyin'in yanında olmak mı?...<br />

Kim kimin yanında...<br />

Doğru olan bir şey varsa o da benim, devrimcilerin yaptığıdır.<br />

Arkadaşlara demişsiniz “geçmişte biz de yaptık”. Evet doğrudur<br />

ama biliyor olmanız sizi sorumluluktan kurtarmaz, aksine<br />

daha sorumlu olmanızı gerektirir. Çünkü siz bilerek yanlış<br />

yapıyorsunuz, sokaktaki sıradan insan ise bilmediği için,<br />

bu düzen tarafından uyutulduğu için yapıyor...<br />

Ayrıca bizim de boynumuz zalimin kılıcından geçmedi<br />

mi?...<br />

Kanımızı dökenlerle yan yana olamayız, bunu mutlaka ikinizin<br />

de anlamasını istiyorum.<br />

Niye mi, bakın ne halde kardeşim... Öğrendiğimde deliye<br />

döndüm. Ama onun kabahati yok, kabahatin büyüğü siz<br />

de... Devrimci olmasın dediniz, bizlerden uzak tuttunuz... Bu<br />

düzen karşısında güçsüz, yalnız, inançsız bıraktınız kardeşimi...<br />

Canımı ne hale getirmiş bu şerefsiz düzen...<br />

Ablam, anne kaç defa söyledim anne, kaç defa değil mi...<br />

Getir bize, benim yanıma gelsin gitsin... Yok... Benden<br />

uzak gitsin, devrimcilerden uzak gitsin... Ne olursa olsun...<br />

İşte sonucuyla övünebilirsiniz şimdi.<br />

Tabi şunu da biliyorum, babam da sen de çok üzülüyorsun.<br />

Ben bunları düşünmüyorum, bilmiyorum, anlamıyorum<br />

zannetmeyin. Ben ne kadar üzüldüğünüzü çok iyi biliyorum,<br />

kendini ne kadar paraladığını biliyorum, tahmin de ediyorum<br />

ikinizin de... Ama bu değil, çocuğuna sahip çıkmak bu değil...<br />

Elbette benim veya kardeşlerimin zarar görmesini istemiyorsun...<br />

Ama bu düşünceler, bu davranışlar sizi iyice güçsüzleştiriyor,<br />

iyice düzen karşısında per perişan duruma düşürüyor...<br />

Hayır siz bilensiniz, siz bedel ödediniz, siz hala bedel ödüyorsunuz.<br />

Sizin evladınızın; canınızın parçasını şehit, diğerini<br />

de kavgaya verdiniz... Sizin başınız dik, sözleriniz onur<br />

ve gururlu olmalı; zalimin karşısında, mazlumdan-haktan yana,<br />

namuslu, dürüst evlatlar yetiştirdiğiniz için...<br />

Sonuç olarak; tek tek isteklerinizi arkadaşa belirtmişsiniz<br />

ben onları söyleyim, sonra ben isteklerimi sıralayım...<br />

Birincisi....(...) İkincisi; görüşmemiz şu an için mümkün değil...<br />

Ayrıca nereden çıkardınız ölmeden önce görsün... Niye ölecekmiş<br />

annem, bakın anneme... Anne sen de sahip çık kendine<br />

çocukların için, kendin için toparlan... Daha gelecek uzun,<br />

gelecek neyi gösterir bilinmez dirime olmasa da ölüme elbet<br />

birgün sarılırsınız... Ama bence biz birlikte bu şekilde konuşarak<br />

da birbirimize sarılmıyor muyuz? Birbirimize güç katmıyor<br />

muyuz? Sadece bunun gücüne inanın, mektuplarımla<br />

size sadece selamlarımı, sözlerimi değil sıcaklığımı da getiriyorum,<br />

arkadaşların her sarılması benim sarılmam değil mi?<br />

Birbirimizi düşünmemiz, birbirimize layık olmamız değil<br />

mi gerçekten sarılmak, sarmalamak...<br />

Unutmayın, ben size yakışmayacak hiçbir şey yapmadım,<br />

size yakışacak şeyler yaptım hep. Sizden de fazlasını değil,<br />

en azından buna karşılık vermenizi istiyorum...<br />

Bana zalim deyip durursunuz, ama asıl zalim sizsiniz... Siz<br />

hakiki zalimsiniz... Devrimcilere değil, düzene vermeye<br />

çalıştığınız için evlatlarınızı... Diyorum, tekrar diyorum.... Siz<br />

bu düzen karşısında tek başınıza onları koruyamazsınız... Ne<br />

yaparsanız yapın koruyamazsınız... Ancak devrimciler onlara<br />

sahip çıkabilir... Savunduklarınız size çok "iyi niyetli" düşünceler<br />

olarak gelebilir. Ama kesinlikle böyle değil... Ne yapacak,<br />

okuyacak, evlenecek bu düzene hizmet edecek. Bu düzen<br />

hangi düzen; kanımızı akıtmış, işkence etmiş ahlaksız, hırsız,<br />

katil bir düzen...<br />

Sizin iyi niyetiniz işte bu... İşte bu düzene hizmet etmek,<br />

onun devamını sağlamak istiyorsunuz. İster kabul edin,<br />

ister etmeyin bu sonucu değiştiremezsiniz.<br />

İşte böyle bir evlat yetiştirmek istiyorsunuz... Ablasınaabisine<br />

işkence yapanlara, katledenlere, hapsedenlere çalışacak<br />

bir evlat. Gerçekten bunu mu istiyorsunuz?<br />

Öyle değilse, bizden uzak tutmazsın. Öyle değilse, bize<br />

devrimcilere getirirsiniz kardeşimi. Onurlu, namuslu, dürüst,<br />

ahlaklı, düşünen-sorgulayan bir evlat yetiştirmek istiyorsan<br />

tek adres var. O da biziz. O da devrimciler... Başka yer, başka<br />

yol, başka yöntem yok.<br />

ANNE, BABA... Benim yanımda olmak istiyorsanız<br />

benim yerim belli beni bulacağınız tek yer arkadaşlarımın<br />

yanıdır.<br />

Artık sizden tamam gidip-geliyoruz sözleri gelmedikçe<br />

benden yeni bir mektup beklemeyin. Sizden bu konudaki cevabınızı<br />

bekliyor olacağım.<br />

Unutmayın lütfen, buna siz "zalimlik" diyebilirsiniz ama<br />

ben bunu sizi çok ama çok sevdiğim için istiyorum... Çünkü<br />

sizin ilacınız bizde... Bunu dilim döndüğünce hep anlatmaya<br />

çalıştım... Beceremedim... Olmadı... Artık bunu sizin yaşayarak<br />

görmenizi istiyorum...<br />

Örneğin, 6 ay boyunca bizim kurumlarımıza gidipgelin...<br />

6 ay sonunda kendinizi ne kadar iyi hissettiğinizi, güçlendiğinizi<br />

göreceksiniz... Ben size geldim, siz bana yüzünüzü<br />

bile dönmüyor, bir adım bile atmıyorsunuz... Demek ki benim<br />

sevdiğim kadar siz beni sevmiyorsunuz... Umarım böyle değildir,<br />

ama bu süreçte beni ne kadar sevdiğinizi de göreceğim...<br />

“Nerede olursa geliriz” dediniz, ben de size nerelerde olduğumu<br />

söyledim...<br />

Mektubumu bitiriyorum. Bir daha mektup yazıp yazmamamı<br />

sizin tavrınız belirleyecek... Bunun arkadaşlarla bir ilgisi<br />

yok, o yüzden arkadaşları bu konuda sıkıştırmayın.... Onlar<br />

gelip-giderler zaten...<br />

Sizi çok seven evladınız...<br />

54

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!