25.12.2014 Views

MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM! - Yürüyüş

MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM! - Yürüyüş

MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Birleşik Mücadelemiz İktidar<br />

Hedefli ve Sonuç Alma<br />

Kararlılığında Olmalıdır!<br />

Halk güçlerinin birleşik mücadele<br />

ihtiyacı gündemdeki yerini koruyor.<br />

Geçtiğimiz günlerde kamu emekçileri<br />

konfederasyonu KESK’e yönelik<br />

baskın, gözaltı ve tutuklama terörü bu<br />

ihtiyacı bir kez daha öne çıkardı.<br />

DİSK, TMMOB, TTB’nin çağrısıyla<br />

tüm emekten yana güçler<br />

KESK’e yönelik saldırılara karşı<br />

KESK’e destek olmaya çağrıldılar.<br />

“Zalimin Zulmüne Karşı Emeğin<br />

Birleşik Mücadelesini Yükselteceğiz”<br />

şiarıyla yapılan çağrıda şunlar ifade<br />

edildi:<br />

“… siyasi iktidarın bu saldırısı sadece<br />

KESK’e yönelik değil, bütün<br />

emek ve demokrasi güçlerine yöneliktir.<br />

AKP’nin ekonomide liberal, siyasette<br />

faşizan politikalarına karşı direten<br />

tüm demokratik dinamikler<br />

AKP’nin hedefindedir. (…) Bu nedenle<br />

de, içinde bulunduğumuz dönemde<br />

bütün demokrasi güçlerinin<br />

tepkilerini ortak bir mücadele zemininde<br />

birleştirmesi bir zorunluluktur.<br />

Ülkemizin sürüklendiği bu karanlık gidişata<br />

artık dur demek için, bu acımasız<br />

soygun ve zulüm düzenine karşı<br />

birleşik bir mücadele hattını kurmak<br />

tarihsel bir görevdir. Bugün<br />

demokratlığın, ilericiliğin, devrimciliğin<br />

temel kriterlerinden birisi budur!”<br />

Evet emperyalizm işbirlikçisi AKP<br />

tüm halk güçlerine saldırıyor. Oligarşi<br />

kendi içindeki tüm çelişki ve çatışmalarına<br />

rağmen halk güçlerine karşı<br />

kendi arasındaki çelişkileri bir yana<br />

bırakıp birlikte hareket ediyor.<br />

Sadece son birkaç yıllık dönemdeki<br />

saldırılara bakın. Bu görülecektir.<br />

Empeyalist merkezlerde hazırlanan<br />

bu saldırı yasaları iktidarı, muhalefeti,<br />

burjuva basını, yasaması,<br />

yürütmesi, yargısı tüm düzen güçlerinin<br />

onayıyla devreye sokulmuş ya<br />

da sokulmaktadır. Aralarındaki kimi<br />

farklılıklar öze değil biçime ilişkindir,<br />

kendi aralarında otorite, egemen<br />

olma kavgasıdır. Hepsi bu.<br />

Saldırı Halkadır,<br />

Halkın Örgütlü<br />

Güçlerinedir!<br />

-“Ulusal İstihdam Stratejisi”, Toplu<br />

İş İlişkileri Kanunu, Kıdem Tazminatının<br />

Kaldırılması Yasası, Esnek<br />

Çalışma, Bölgesel Asgari Ücret, İstihdam<br />

Büroları ile işçilere, çalışanlara<br />

yönelik kapsamlı saldırılar,<br />

-Kentsel Yıkım ve Yağma Yasası,<br />

-Eğitim ve Sağlığı paralı hale getiren,<br />

eğitim ve sağlıkta yıkım yasası,<br />

-Yargı Paketleriyle faşizmin yasalaştırılması,<br />

-Özelleştirme ve Taşeronlaştırma<br />

Devam eden, hayata geçirilen ve<br />

geçirilmek istenen halka saldırı yasalarıdır.<br />

Bu saldırı politikalarının anlamı,<br />

halk güçlerinin örgütlenme ve direnme<br />

haklarının ellerinden alınması,<br />

daha çok sömürülmesi; açlık, işsizlik,<br />

yoksulluk ve yozlaşmadır.<br />

Halk Güçlerinin<br />

Saldırılara Karşı<br />

Birleşmesi Hayati ve<br />

Zorunludur!<br />

Son on yılın özeti ekonomik ve siyasal<br />

anlamda halka ve halk güçlerine<br />

dönük kapsamlı, boyutlu saldırılardır.<br />

Oligarşi onlarca emperyalist politikayı<br />

onayladı, onlarca karar aldı.<br />

Kazanılmış haklar gasbedildi, kazanımların<br />

önüne yeni engeller dikildi.<br />

Her kararlı mücadele dinamikleri,<br />

direnme dinamikleri yok edilmeye çalışıldı.<br />

Hayat biraz daha zorlaştırıldı.<br />

Bu saldırıların hiçbiri püskürtülemedi.<br />

Ciddi hiçbir karşı koyuş gösterilemedi.<br />

Bırakalım bir hak kazanımını,<br />

eldekilerin dahi kaybedilmesi<br />

engellenemedi.<br />

Sömürücü, egemen sınıflar kendi<br />

aralarındaki çelişkilere rağmen halk<br />

güçleri karşısında birleşip birlikte<br />

hareket ederken aynı durum halk<br />

güçleri açısından olanaklı olmamaktadır.<br />

Bu anlamda halk güçlerinin<br />

birlik kültürü, birleşik mücadele zemininde<br />

hareket etme anlayışı ve<br />

pratiği oldukça geridir.<br />

Hemen herkes birlikten, birleşik<br />

mücadeleden bahsetmesine, bunun<br />

gerekliliğini söylemesine rağmen nedense<br />

birlik ve birleşik mücadele<br />

gerçekleşmemektedir.<br />

Peki neden Halk güçlerinin birlikte<br />

hareket etmesi neden bu kadar<br />

zor olmaktadır<br />

Elbette bunun pek çok nedeni<br />

vardır. Sınıf düşmanlarımızın, baskı,<br />

zor ve demogoji yöntemleriyle halk<br />

güçlerini bölüp parçalama, tecrit ederek<br />

ayrıştırma, yalnızlaştırma politikalarını<br />

bir kenara koyarsak, asıl ve<br />

belirleyici neden halk güçlerinin<br />

kendi içinde aranmalıdır.<br />

Örgütlü halk güçleri; odalar, sendikalar,<br />

DKÖ’ler, siyasal yapılar sermaye<br />

sınıfının taşıdığı kararlılığı taşımamaktadır.<br />

Sermaye sınıfı ne<br />

yapacağını çok açıkca ortaya koymasına<br />

rağmen örgütlü halk güçleri<br />

mücadele programını buna göre yapmamakta,<br />

hala bir beklenti ile hareket<br />

etmektedir. Yasalardan, Meclisten,<br />

hükümetlerle; diyalogdan, AB’den,<br />

ILO’dan medet umulmaktadır.<br />

Harekete geçmek için de beklenmektedir.<br />

“Tasarı meclise geldiği<br />

4<br />

15 Temmuz 2012 / Sayı: 22

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!