You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
55<br />
Vefâtının 50. Yılında Peyami Safa Kitabı<br />
3- Yakın akrabalarının etkisi: Neriman, Anadolu’dan İstanbul’a<br />
geldikten sonra, akrabalarının, özellikle büyük dayısının ve kızlarının etkisinde<br />
kalır. Çünkü Galatasaray’dan çıkan ve tahsilini Avrupa’da bitiren büyük dayısı<br />
ve kızları, Neriman’da Batı hayat tarzına karşı bir ilgi uyandırır.<br />
4- Arkadaş çevresi ve değişen Türkiye’nin etkisi: Neriman ayrıca,<br />
arkadaş çevresinden, gittiği okuldan, gittikçe modernleşen İstanbul’un<br />
dekorundan, yayınlanan kitap, dergi ve gazetelerden, resimlerden, sinema ve<br />
tiyatrolardan da etkilenmiştir.<br />
5- Darülelhan’dan arkadaşı Macit’in etkisi: Neriman, ilk ve orta<br />
öğrenim gördüğü yıllarda ailesinin ve yakın çevresinin daha çok etkisi altında<br />
kalıp Doğu kültürüne bağlandığı hâlde, Darülelhan’a gittiği zaman karşısına<br />
çıkan Macit’ten etkilenir. Macit, Neriman’ın duygu ve düşüncelerini ve hayata<br />
bakış tarzını âdeta alt üst eder.<br />
6- Ülkedeki çağdaşlaşma-modernleşme akımlarının etkisi: Ülkedeki<br />
çağdaşlaşma-modernleşme akımları da, Neriman’ı derinden etkiler. Özellikle<br />
Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki değişim ve dönüşümler, Neriman’ın ruhunda<br />
gizli gizli yaşayan modernleşme arzusunu çok kuvvetli bir şekilde besler.<br />
Bütün bu sosyal, kültürel ve siyasî etkilere, yoksulluk içinde yaşayan bir<br />
genç kızın, sınıf atlama, lüks yaşama tutkusu da eklenince, anne-babasının ve<br />
nişanlısının etkileri, dış etkiler karşısında mağlup olur. Çünkü Neriman,<br />
Fatih’teki tahta evde yaşamak istemez, oradaki hayattan hoşlanmaz, hatta nefret<br />
eder; balolara gitmek, lüks yaşamak, kısacası daha medeni olmak ister. Bu<br />
istekler onda öyle bir tutku hâline gelir ki, babasını ve nişanlısını “biriniz<br />
imamsınız, ötekiniz de müezzin...” (Safa, 1983: 81) diye suçlar. Neriman, ciddi<br />
ve büyük kültürü olmadığından Fatih-Harbiye-Şişli-Beyoğlu, hacıyağı-esanslavanta,<br />
kedi-köpek, kemençe-ut-keman, petrol-elektrik lâmbası, otomobilaraba,<br />
ev kadını-iş kadını diye somut semboller üzerinden düşünür ve daima<br />
Batı’yı, Doğu’dan üstün görür.<br />
Neriman’ın bu sembollerle düşünmesi ve Doğu kültüründen nefret<br />
etmesi karşısında yazar, romanda kendisini temsil eden Ferit’in dilinden<br />
“kadınlar, medeniyeti gözleriyle anlamaya mahkûmdur” (Safa, 1983: 88),<br />
“Bizde kadınların gözlerini aldatmak kâfidir ... Fakat bizim kadınlarımız,<br />
şuursuz olarak beriki kültürü seviyorlar.” (Safa, 1983: 108) şeklinde, Şinasi’nin<br />
dilinden ise “bu şekilcilik ... şekil düşkünlüğü bazı kızlarımızı züppeleştiriyor”<br />
(Safa, 1983: 108) şeklinde acımasız, fakat ikna edici olmayan bir dille, Doğu<br />
kültürünü savunur. Neriman’ın kedi-köpek benzetmesi karşısında, babası Faiz<br />
Bey’in söyledikleri de tatmin edici olmaktan uzaktır. Şüphesiz ki bunlar,<br />
romanın fikri açıdan zayıf yanlarıdır.<br />
Ayrıca romanın sonunda Neriman’ın, dayısının kızlarında dinlediği<br />
trajik bir hayat hikâyesiyle Macit’in etkisinden kurtulması ve büyük bir özlem