19. Sayı; TURAN-SAM YAZ Sayısı, 2013
19. Sayı; TURAN-SAM YAZ Sayısı, 2013
19. Sayı; TURAN-SAM YAZ Sayısı, 2013
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
http://www.turansam.org*****<strong>TURAN</strong> Stratejik Araştirmalar Merkezi<strong>TURAN</strong> Center for Strategic Researches<strong>TURAN</strong>-<strong>SAM</strong> Uluslararası Bilimsel Hakemli Dergisi; p-ISSN: 1308-8041, e-ISSN: 1309-4033; Eylül <strong>2013</strong>, Cilt: 5/Yaz, Sayı: 19,<strong>TURAN</strong>-CSR International Scientific Peer-Reviewed Journal; p-ISSN: 1308-8041, e-ISSN: 1309-4033; September <strong>2013</strong>, Volume: 5/Summer,Issue: 19cemèidür, bölük maènÀsına. (s. 39)börk (börke, börki): Başa giyilen külah, kalpak gibi şeyler. (C, DS, KTS, M, T, TS),örnek: DilÀver aãlında vÀsf-ı terkìbìdür. Yürek göÁtürici maènÀsına. ÓÀãılı yürekli dimekdür.äoñra bahÀdır cinsine isim oldı, börkli oldıàıçün. (s. 345)bucaú, (bucaà, buçaú): Köşe. (AVGS, C, DS, KTS, M, T, TS), örnek: Tikle dir kièibÀdet bucaàında oturmaú isterüm. (s. 204)buúaàu, (buúaàı): Hayvanın ayağına vurulan köstek. (C, KTS, M, T, TS), örnek: Úaydbunda buúaàı maènÀsınadur. (s. 119)buncılayın, (muncılayın, buncileyin, bunçulayu): Bunun gibi, böyle. (C, M, TS),örnek: İlÀhì zìr ü zeber olsun ol memleket ki buncılayın şaúì ve bed-baòt kimseler çıúup budiyÀre gelürler. (s. 116)bunda, (buda, muntada): 1. Buraya 2. Burada. (C, DS, M, T, TS), örnek: Fehm bundaidrÀk maènÀsınadur. (s. 28)bundan, (bunàan): Buradan. (C, M, T, TS), örnek: ÓÀãılı bundan yuúaruraú gitmegebende úuvvet ve úudret úalmadı. (s. 44)bunuñ birle: Bununla beraber, mamafih. (C, KTS, TS), örnek: Tenüñ ve bedenüñ úavìve zÿr ider leşkerüñde çoúdur ammÀ bunuñ birle düşmenüñ memleketine gitme yaèni girme.(s. 173)burmaú: 1. Bükmek, sarmak. 2. Çevirmek, yöneltmek. 3. Sancılanmak. (C, M, T, TS),örnek: Pìçìden’den burmaúve bükmek maènÀsına. (s. 47)burtarmaú, (yüz purtarmaú, yüz burtarmaú): 1. Yüzünü buruşturmak. 2. Buruşmak.(M, TS), örnek: Şeyùan ol şaóãa dir ki çünki sen böyle laùìf ve òÿb rÿysın. Niçün naúúÀş senieyvÀn-ı şÀhda burtarmış ãÿretli ve çirkìn yüzli ve fÀsid şekilli eylemişdür? (s. 156)buyruú, (buyruà, buyuruú): 1. Emir, ferman. 2. Amir. (AVGS, C, KTS, M, T, TS),örnek: Fer- mÀn-dih vaãf-ı terkìbìdür, buyruú virici maènÀsına. (s. 89)bükmek: 1. Hareket etmek. 2. Oynamak, raksetmek. (AVGS, C, DS, KTS, T, TS),örnek: Eger ùÀlib iseñ bükesin yaèni bu zemìni dürüpseyr yaèni vüãÿl tarìúını úaùè idesüñ. (s.34)bükülmek: Eğilmek. (C, DS, KTS, T, TS), örnek: èAúluñ yolı ùolaşıú ve bürüm (568)ve bükümden àayrı deàüldür. (s. 568)bürümek, (bürimek): Örtmek, setretmek, sarmak, giydirmek. (M, T, TS), örnek:èAúluñ yolı ùolaşıú ve bürüm ve bükümden àayrı deàüldür. (s. 567)çalmaú: 1. Kesmek üzere sürmek, kesmek. 2. Vurmak, çarpmak, atmak. 3. Çelmek. 4.Çizmek, iptal etmek. (AVGS, C, DS, M, TS), örnek: èÁdetdür ki defterden bir nesneéi maóveylemek murÀd eyleseler Ànı úalemle çalarlar kendi murÀduma úalem úodum tÀ ki ol daòìolmaya. ÓÀãılı murÀdum sensin. Senden àayrı murÀdum yoúdur dimekdür. (s. 521)31