12.07.2015 Views

19. Sayı; TURAN-SAM YAZ Sayısı, 2013

19. Sayı; TURAN-SAM YAZ Sayısı, 2013

19. Sayı; TURAN-SAM YAZ Sayısı, 2013

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

http://www.turansam.org*****<strong>TURAN</strong> Stratejik Araştirmalar Merkezi<strong>TURAN</strong> Center for Strategic Researches<strong>TURAN</strong>-<strong>SAM</strong> Uluslararası Bilimsel Hakemli Dergisi; p-ISSN: 1308-8041, e-ISSN: 1309-4033; Eylül <strong>2013</strong>, Cilt: 5/Yaz, Sayı: 19,<strong>TURAN</strong>-CSR International Scientific Peer-Reviewed Journal; p-ISSN: 1308-8041, e-ISSN: 1309-4033; September <strong>2013</strong>, Volume: 5/Summer,Issue: 19PervÀneye dir ki bir yola yüri ki anda ümìd göresin yaèni ümìdüñ müyesser ola. Sen şemèamuóabbet nereden nereye dekdür? (s. 592)deñlü, (deñli): Kadar. (C, T, TS), örnek: Ve eger çüned’üñ maènÀsını “ve eger nedeñlÿ” diyen ol deñlü degül imiş. (s. 26)depe, (tepü): Tepe. (DS, KTS, M, T, TS), örnek: Yaèni eline eñserinüñ depesinedirler.(s. 578)depegen: Tekmeleyen, çok tekme atan. (T, TS), örnek: Meåel budur depegen ùavar aàıryükli olmaú yeàdür ki kimseéi depmege úÀdir olmaya. (s. 499)depilmek: Tepilmek, soúulmaú. (TS), örnek: Küşeş ism-i maãdardur, depiliş dimekdürmurÀd depilmekdür. (s. 168)depme, (depmük): Tekme. (T, TS), örnek: Liked-kÿb vaãf-ı terkìbìdür, depme urıcı. (s.578)deprenmek: Hareket etmek, harekete gelmek, kımıldanmak, sarsılmak. (C, KTS, T,TS), örnek: Tezelzel tefÀèlel vezni üzere maãdardur, deprenmek dimekdür. (s. 42)depsermek (tepsermek, tepsirmek): (Dudak, dil, yara, meyve hakkında) kuruyupburuşmak. (T, TS), örnek: Maôlÿmuñ úurı ùudaàına yaèni ôulüm teèaddì ve ıøùırÀbından ve bìóuøÿrluàındandebsermiş ùudaàına güldi. (s. 223)derinti (dirinti): Şuradan buradan toplanmış insan kalabalığı. (DS, M, T, TS), örnek:EvbÀş cemè-i úıllet vezni üzerine aòlÀù-ı nÀs maènÀsınadur. Yaèni òalúuñ derintisi óÀãılışundan bundan derilmiş ùÀéifeye dirler, evşÀb da dirler. (s. 474)derlemek: Terlemek. (KTS, TS), örnek: ): Peder óarÀret-i Àteş-i neyden èaraú bıraàupyaèni çihresi derledüp söylerdi. (s. 590)divşirmek (dirşirmek, deşürmek, dirşürmek, dişürmek, değşürmek, devşirmek,devşürmek, divşürmek, derşürmek, döğşürmek, döşürmek):Toplamak, derlemek, bir ara-yagetirmek. (DS, KTS, M, T, TS), örnek: Atlılar dürr ü mercÀn ardınca gitdiler. Yaèni cevÀhirdivşirmeàe muúayyed oldılar. (s. 562)diyü (deyü, deyi, diyi): Diye. (DS, M, T, TS), örnek: èİnÀnını teóayyür ùutar ki ùurdiyü. (s. 37)dilekci, (dilekçi): Şefaatçi. (KTS, TS), örnek: Şefìè bunda feèìl, fÀèil maènÀsınaduryaèni dilekci dimekdür. (s. 39)diñelmek: Ayakta durmak, ayağa kalkmak. (DS, KTS, T, TS), örnek: Pes şekeridiñelse virmek ne zaómet idi. (s. 459)dineñmek: Bu kelime hiçbir sözlükte yok, yalnızca bu metinde geçiyor.Örnek:İstirÀóatdiñenmek dimekdür, Àãÿden maènÀsına. (s. 171)ùolunmaú, (dolunmaú): Düşmek, gurup, güneş/ay batmak. (DS, KTS, T, M), örnek:Güneş ãarardukdan soñra ùolunması úarìb olur. (s. 277)34

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!