12.07.2015 Views

19. Sayı; TURAN-SAM YAZ Sayısı, 2013

19. Sayı; TURAN-SAM YAZ Sayısı, 2013

19. Sayı; TURAN-SAM YAZ Sayısı, 2013

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

http://www.turansam.org*****<strong>TURAN</strong> Stratejik Araştirmalar Merkezi<strong>TURAN</strong> Center for Strategic Researches<strong>TURAN</strong>-<strong>SAM</strong> Uluslararası Bilimsel Hakemli Dergisi; p-ISSN: 1308-8041, e-ISSN: 1309-4033; Eylül <strong>2013</strong>, Cilt: 5/Yaz, Sayı: 19,<strong>TURAN</strong>-CSR International Scientific Peer-Reviewed Journal; p-ISSN: 1308-8041, e-ISSN: 1309-4033; September <strong>2013</strong>, Volume: 5/Summer,Issue: 19eylemek maènÀsına ki mürÀdifi baòşendendür (s. 4)esrik, (esrük, esirik): 1. Sarhoş. 2. Meczup, deli. 3. Kızgın, öfkeli. (C, DS, KBD, KTS,T, TS), örnek: Óażret-i Óıżır peyàamber’e kimse ne dìvÀne dir ne esrük. (s. 299)eşkin, (eşkün, eşgin): 1. Açık adımlarla hızlı yürüyen at, yorga, eyü yürişli). 2. Atın birçeşit yürüyüşü. (C, DS, KTS, M, T, TS), örnek: Eşkin ve yürügen ve yorga ùavara dirler. (s.91)etmek/epmek, (itmek, ötmek): Ekmek. (C, DS, KBD, KTS, M, TS), örnek: Yaèni lÀyıúmıdur ki on yıl òizmetümden soñra MÀzenderÀn-ı pÀdişÀhì benüm etmegüm vire yaèni benibesleye. (s. 86)eylemek, (aylamak): 1. Yapmak, inşa etmek, imal etmek. 2. Yaratmak. 3. Demek,buyurmak, söylemek. 4. Nasbetmek, tayin etmek. (C, DS, KTS, M, T, TS), örnek: Göñleinesin taãfiye idesin tedrìc ile ãafÀ kesüp taóãil eyleyesin. (s. 34)eymenmek: Tevahhuş etmek, çekinmek, korkmak, endişe etmek, ihtiraz etmek. (C,DS, KBD, T, TS), örnek: BÀk bÀ-yı èArabìyle Türkìce eymenmekyaèni úırmaú maènÀsına. (s.119)eygü/eyü/eyi/iyi, (edgü): İyi, hayır, salah, görklü, gökçek, hoş, güzel, yerinde, hakikatüzre, dürüst, yaóşi, . (C, DS, KTS, M, T, TS), örnek: Pes nigÿ kÀr’ı vaåf-ı terkìbì eylemekdenaôÀr vardur. ZìrÀ maènÀsı eyi eyleyici dimekdür, eyi işli dimek deàüldür. (s. 22)eyürek, (eyrek): Daha iyi. (TS), örnek: Ekşi yüzli ùaèn ve teşnìè ve tevbìò ve serzenişeyürek ider. (s. 314)fisildemek, (fısırdamaú, fisirdemek): Fısıldamak, fısıltı ile konuşmak. (KTS, M, T,TS), örnek: Belki Àheste başını nedìmüñ başına yaèni úatına iledüp yabça yabça úulaàınafisildedi. (s. 305)geçürmek: 1. Geçmesine sebep olmak, vazgeçirmek, sarfınazar ettirmek, feragatettirmek. 2. Geçiştirmek, affetmek, bağışlamak. 3. Saplamak, sançmak, çakmak. (M, T, TS),örnek: Pes meõkÿr dervìşi kendinüñ vezìr-i aèôamı üzerine geçürdi. (s. 137)gedük, (gedik): 1. Eksik, boşluk, aralık, noksan, duvarın yıkık yeri, ihtiyaç. 2. Çatlak,yarık. (M, T, TS), örnek: Raòneéi gedük dimekdür. (s. 138)geñşek/gavşaú: Gevşek, gergin olmayan, yumuşak, sarkık, çözük, gevçek, engül, ağırgötlü, ağır teprenici, tembel. (M, T, TS), örnek: Süst sin-i evvelüñ øammı ve åÀnìnüñsükÿnıyla geñşek dirler ki èArabca riòv dirler. (s. 134)getürmek/ getirmek, (keltürmek) : 1. Nakletmek, hikâye etmek, rivayet etmek. 2.Tercüme etmek, çevirmek. (M, T, TS), örnek: Óazret-i Muaóammed lÀt ve èuzzÀ’dan tozgetürmedi. (s. 43)gevde, (göàde, gövde): Gövde, vücut. (KTS, M, S, T, TS), örnek: Yaèni gevdemziyÀde laùìf ve yumuşaú oldıàından libÀsuma ãıàmazdı. (s. 162)37

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!