Sayı : 250<strong>Yürüyüş</strong>9 Ocak2011Düşmanın saldırılarını boşaçıkartmak ve kitle çalışmasındadaha büyük mesafeler kat etmekiçin önümüze daha büyükhedefler koymalıyız.hafta dört gözle beklenir.Tüm dergi okurlarımızaynı duyguları yaşayabilmeliler...Yaşatmalıyız.Ama derginin bir haftagötürülüp, bir hafta götürülmediğiyerde bunu yaratamayız.Böyle bir durumdaher şeyden önceyeni okurlarımıza dergimizinönemini, yerini yeterincegüçlü bir biçimde hissettirememişoluruz.İstikrarlı bir görünüm sunmak,“haftaya da geliriz” demişsek, gerçektengitmek, halkımız nezdinde enaz derginin içeriği kadar önemlidir.Verdiği sözü tutmayan insanlarınelindeki dergiye de aynı şüpheyle bakacaklardır.Bizim önem vermediğimiz,istikrar sağlayamadığımız bir işe,başkası da önem vermeyecektir.Bu noktada özen göstereceğimizbir diğer nokta, dergiyi en kısa süredeokuyucuya ulaştırabilmektir. Güncelliğien azından geçmemiş olmalıdır.Bir hafta on gün sonra götürülenbir dergide veya zaman zaman yapıldığıgibi, iki haftanın dergisinin birlikteverilmesinde o güncellik de olmayacaktır,dağıtımda disiplin ve istikrarda. Dergimizi halka satıyoruz.Halkı da dergi dağıtımınaortak etmeliyizDergiyi daha çok insana ulaştırmanınen temel yollarından biri budur.Derginin elden dağıtımında yer alaninsanlarımızı mümkün olduğunca çoğaltmayıhedeflemeliyiz.Dağıtımın, mücadelede,örgütlülüklerde çeşitligörevler üstlenmiş insanlarlasınırlı kalmasıdurumunda, dağıtımınçok daha genişleyemeyeceğiaçıktır. Her dergiokurumuzu en az bir dergiyibaşka birine satacakşekilde dergi dağıtımcısıyapmayı hedeflemeliyiz.Her dergi dağıtımına çıkarkengrubumuza yeni insanlar katabilmeliyiz.Bunu yapabildiğimiz ölçüde, dağıtımağımız genişleyecektir. Düşmanınsaldırılarını boşa çıkartmak vekitle çalışmasında daha büyük mesafelerkat etmek için önümüze daha büyükhedefler koymalıyız. Hedeflerimizeulaşmak için tüm <strong>Yürüyüş</strong> okurlarını,halkımızı <strong>Yürüyüş</strong> satışına seferberetmeliyiz.Sevgili okurlarımız; bu haftakidersimizi burada bitiriyoruz. Haftayagörüşmek üzere şimdilik hoşçakalın.VefaBurjuva kültür, “Vefa sadece İstanbul’dabir semtin adıymış” sözünüüretendir. Çünkü burjuva kültürde vegenel olarak tüm sömürücü düzenlerinkültüründe, vefa değil, vefasızlıkesastır.Burjuvazi vefasızdır.Vefa, halkın ve devrimcilerindeğeridir.Vefa, “Sözünde ve sevgisindedurmak” diye tarif ediliyor sözlüklerde.Birçok başka konuda ve alandada vefadan söz edilebilir amaesas olan, kavramı özel kılan bu ikikonudaki vefa olsa gerek. Sözünde vesevgisinde durmak.İlki, yani sözünde durmak, halkınyaşamında o kadar önemlidir ki, o dabaşlı başına bir kavramadönüşmüştür: Ahde Vefa.Ahd eski bir kelime, söz, ant,yemin demektir. Ahde vefa, sözüne,andına, yeminine bağlı kalmaktır vevefanın özüdür.Ahde vefa, dürüstlüktür, namustur,samimiyettir. Ahde vefa göstermeyenbir insan, bu sıfatların hiçbirinelayık olamaz.Vefanın bir diğer önemli biçimi,sevgisinde vefadır. “Sevgisinde” durmak,halkın geleneğinde kendini enaçık biçimde hastalıkta ve hapisliktegösterir.Burjuvazi, diyelim ki; eşi yatalakhasta oldu, sakat kaldı, başka bir“eş” bulmayı kendine hak görür,normal görür. Diyelim ki, eşi bir nedenletutsak düştü, yıllarca hapsemahkum edildi, burjuva düzenkültürünü savunanlara göre, öyle birdurumda içeridekini beklemek gerekmez...Ama halk bekler. Hastalıkta da,hapislikte de sevgisine sahip çıkar vesevgi zaten kendini orada gösterir.Sevgi, o vefayı gösterebiliyorsa,gerçek sevgidir.Vefa; söze sadakat, sevgiyebağlılık, emeğe saygıdır.Burjuvazi için, ne verdiği sözün,ne emeğin, ne sevginin değeri yoktur.Tek değer paradır.Vefa devrim için harcanmış emeğedeğer vermektir. Biri düşmüşse, o vefanıngereği olarak kaldırmaya çalışmaktır.Verilen bir desteği, yapılan biryardımı, bizim için göze alınan bir riski,unutmamaktır.Halk olmak, vefalı olmaktır. Devrimciolmak, vefalı olmaktır.Vefalı olmak, verdiğimiz sözlerdedurmaktır. Vefalı olmak, sevgimizde,hem halk ve vatan sevgisinde, hemsevdamızda sonuna kadar sadık olabilmektir.Vefalı olmak, halkıgüçlendirir, birleştirir, birbirinegüvenini pekiştirir.3 2
Burjuva politikacılartiyatrosuYılbaşı gecesi burjuva politikacılardanbir tiyatro izledik.Bir sahnede, Manisa Soma’da yerin550 metre altında CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu vardı. CHPmaden ocağına iner de, AKP durur mu?AKP’nin Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanı Ömer Dinçer ile Enerji ve TabiiKaynaklar Bakanı Taner Yıldız dayılbaşında Karadon Maden Ocağı’ndaoynadılar tiyatroyu.Bu oyun bütün burjuva partilerininhalkı aldatmak için sürekli başvurduklarıbir yöntemdir. Halkla ilişkisiolmayan burjuva partileri bu türoyunlarla kendilerini halktan birisigibi göstermeye çalışırlar. Yılbaşı dabunun için iyi bir gün. Herkes eğlenirken,fedakar “politikacılarımız”tulumlarını giyip, yerin yüzlerce metrealtına inip, yılbaşlarını maden ocağındakiEMEKÇİLERLE geçirdiler.Kılıçdaroğlu, Soma’dan verdiyılbaşı mesajını: “2011 emeğin,alınterinin yılı olsun.”Kılıçdaroğlu, TÜSİAD toplantılarında“ekonomiyi sanayiciye teslimedeceğim” diyor; işçilerin, emekçilerin,halkın karşısına çıkınca da başkabir yalan söylüyor. Kılıçdaroğlu basınordusu eşliğinde indiği maden ocağındaoyunu şöyle sürdürdü: “Yola çıkarken‘halk için çalışacağım’, ‘halkınsorunlarını çözmeye talip oluyorum’dedim. Umudum, gücümsizsiniz, destek verin, yetki verinTürkiye’yi aydınlığa çıkaralım...”Eyy AKP taklitçisi Kılıçdaroğlu;Bu kadar işçi dostu isen, hazır Manisa’yakadar gitmişken BelediyeBaşkanı CHP’li olan Buca Belediyesi’ndenişten atılan ve bir buçukaydır belediye önünde kurduklarıçadırda direnen işçilerin de yeni yılınıkutlasaydın ya. Sen de mi işçinindirenenini sevmiyorsun? Bu gidişteriyakarlıkta AKP’yi geride bırakacaksınız....AKP’li Bakanlar Ömer Dinçerile Taner Yıldız da işçi tulumlarını giyipindiler ocağın eksi 260 koduna.Kameraların karşısına geçip aldılar ellerine‘havalı kazıcı’yı, kömür kazdılar.Madencilerle birlikte sofrayaoturup “soğan, biber, domates, sarma,tavuk ve börek” yediler.Aynı maden ocağında 30 kişi göçükaltında katledilmişti. “İşçilerin cesetleriçıkartılmadan madenden ayrılmayacağız”diye söz vermiştiAKP’nin bakanları. İki madencinincesedi hala göçük altından çıkartılmadı.Maden ocaklarında güvenlikönlemleri alınmadığı için madencilerkatledilmeye devam ediyor.Halkımız! Bu ikiyüzlülerin ikiyüzlülüklerinekanmayın. Onları sofranızaalmayın.Yapışın yakalarına. Göçük altındabırakılan işçilerin hesabını sorun.Sayı : 250<strong>Yürüyüş</strong>9 Ocak2011Burjuvalara Nişantaşı ‘Cenneti’Halka Yoksulluk Cehennemi!Dünyanın en “görkemli” yılbaşı kutlamalarından biriniİstanbul Nişantaşı’nda Şişli Belediye Başkanı MustafaSarıgül düzenlemiş.Yılbaşı hazırlıkları 4 ayda tamamlanmış. Nişantaşı’ndaAbdi İpekçi Caddesi’ne boydan boya kırmızı halı serilip,cadde 50 bin lambayla “ışıl ışıl” yapılmış. Hem deöyle yapılmış ki, 30 bin metre uzunluğunda 10 seri lambakullanılmış. Hiçbir şey eksik kalmamış; 14 adet karmakinasıyla suni kar yağdırılmış. Yok yok... Sarıgül, bujuvaasalaklarına yaranmak için New York’un 5’inci caddesiyleyarışıyormuş. Geri kalmamak için Paris’in“ünlü” Champs-Elysees’ye özel bir ekip gönderip incelemelerdebulundurmuş.Emperyalistlerden öğrendikleriyle de bilmem ne sokağını“yıldızlar geçidi konsepti”yle, bilmem ne caddesinide “hediye cenneti konsepti”yle “dekore” etmiş.Nişantaşı cennet! Ya ötesi? Halka açlık, yoksula CE-HENNEM!..Burjuva asalaklarına yaranmakiçin yalakalıkta,soytarılıkta, israfta sınıryok.New York’ta, Londra’da, Berlin’de düzenlenen yılbaşıprogramlarıyla boy ölçüşüyormuş belediye başkanı...Halkın refahında boy ölçüşseniz ya!Bu şaşaalı gösterilerle neyin üstünü örteceksiniz?Bir yanda açlık yoksulluk, diğer yanda sefahat... Kiminparalarını saçıyorsunuz?Halk yiyecek ekmeğe muhtaç iken, bu paralar kiminiçin akıtılıyor? Saçılan paralar halkın parasıdır. Sarıgül,işçiye, emekçiye, halka yapmadığı hizmeti burjuva asalaklarınasaçıyor. Açlığın, yoksulluğun üzerini gösterişlekapatmaya çalışıyor. Halkın yaşadığı açlık-yoksulluktablosunun üstünü bu şaşaayla örtemezsiniz.3 3
- Page 1 and 2: Liseli, Üniversiteli Gençliğin S
- Page 3 and 4: 4 Bu haklar bize bağışlanmadı,s
- Page 6: DÜŞÜNCE VEÖRGÜTLENMEÖZGÜRLÜ
- Page 9 and 10: karşıya kaldığımız saldırı,
- Page 11 and 12: özgürlüğü başta olmak üzere,
- Page 13 and 14: Dergimiz Yürüyüş’üsahiplenec
- Page 15 and 16: İZMİR MALATYAlerin sesi olacağı
- Page 17 and 18: ÖğretmenimizAZ LAFÇOK İŞDevrim
- Page 19 and 20: YENİ YILA UMUDU BÜYÜTMESÖZÜYLE
- Page 21 and 22: Uzlaşmadık, anlaşmadık, yıktı
- Page 23 and 24: lerdir. Gazi’yi Nurtepe’den Okm
- Page 25 and 26: RöportajGelirlerse sonuna kadar di
- Page 27 and 28: Abdullah Gül’ün Diyarbakır Gez
- Page 29 and 30: Ders: Dergi dağıtımıSevgili oku
- Page 31: Düşman yalan ve demagojilerle,bas
- Page 35 and 36: Asgari ücret insanlık onuruna ayk
- Page 37 and 38: Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK,
- Page 39 and 40: Ülkemizde GençlikGençliğinGünd
- Page 41 and 42: ❍ Liseli Gençlik’in ÇadırıA
- Page 43 and 44: SÜRGÜN SEVKLER,İŞKENCELER BOŞU
- Page 45 and 46: “AKP demokratikleşme manevralar
- Page 47 and 48: Patronlara Zenginlik Emekçiye Açl
- Page 49 and 50: EMEK“Torba Yasası PatronaZen gin
- Page 51 and 52: Almanya: Anadolu Federasyonu,Wupper
- Page 53 and 54: Sarı MuhalefetHaberi birlikte okuy