AdaletAsgari ücret, emeğin karşılığınıvermemenin resmi statüsüdürSayı : 250<strong>Yürüyüş</strong>9 Ocak2011Türkiye’den 12 işbirlikçi✵tekel listedeEmperyalist tekellerin dergisi Forbes,dünyadaki kan emici en büyük 2bin tekel arasında Koç, Sabancı,Doğan, Enka gibi işbirlikçilerin yanısıraTurkcell, İş Bankası, Akbank,Garanti Bankası, Vakıflar Bankası,Türk Telekom’un da yer aldığınıaçıkladı. Tekeller için her şey “muazzam”gidiyor, dünyanın en zenginlerilistelerine daha çok giriyorlarartık.Sağlıkta dönüşüm ve✵borçlandırılan hastalarSağlıkta dönüşüm, AKP’nin yalanlarıbir yana, para demektir. SES İzmirŞubesi, Sağlık Bakanlığı’nın veBaşbakan’ın “On sekiz yaş altındaolan, sosyal güvencesi olmayan herkesinücretsiz sağlık hizmeti alacağı”sözlerini belgeler ile yalanladı.Sosyal güvencesi ve hastaneyeödeyecek parası olmayanların ve 18yaş altındaki çocukların tedavi olabilmeleriiçin borç senedi imzalamalarızorunlu tutuluyor birçok yerde.Ödenmeyen borçlar icraya verilerekalınıyor.Ankara Valiliği, hastanelere biryazı göndererek, hastane masraflarınıödeyemeyenlerin rehin alınmasınason verilmesini istiyor. Yani, rehinalmalar sürüyor.“Asgari ücret” diye verilen 630 lirayla nelerin alınabileceğinedair birçok hesap yapılabilir. Açık olan şudurki, bu ücret, yiyecek ve giyecek ihtiyacını bile karşılamaz.Dahası, karın doyurmanın yanında bir insanın barınma,ulaşım, elektrik, su, ısınma eğitim, sağlık, sosyalve kültürel ihtiyaçlar, gibi zorunlu giderleri vardır. Asgariücretle çalışan bir kişi sadece simit yese, yine de artıracağıpara, 230 liradır ve bu parayla bu ihtiyaçlarınınasıl giderecek?Ne demektir bu? Asgari ücretle geçinen bir aile “barınma,ulaşım, elektrik, su, ısınma, eğitim ve sağlık” gibizorunlu ihtiyaçlarını gideremeyecektir.Asgari ücret kapitalist bir devlette, resmî makamlarca,işçinin “zorunlu ihtiyaçları” göz önünde tutularak tesbitedilen en düşük ücrettir. Ama “işçinin zorunlu ihtiyaçları”nıkapitalist belirler bu hesaplamada. Ve kapitalistişçiye der ki; sen şunu yemesen de, şunu kullanmasanda, şu imkandan yararlanmasan da olur!Böyle bir asgari ücretin olduğu toplumda adaletten hiçbirşekilde söz edilemez. Kapitalist toplumda bu biçimdekiasgari ücretin varlığı o toplumda adaletsizliğin resmenkabul ve ilan edilmesidir.Bu şekilde bir asgari ücret belirleyen her devlet “Benimdevletim adeletsizliğin devletidir” demiş olmaktadır.Bu, adaletsizliğin yasal bir durum olarak topluma kabulettirilmesidir.Devlet ve patronlar, asgari ücret belirlemesi ve politikasıylaişçilere diyorlar ki; sadece bizim belirlediğimizkadar yaşayabilirsin. Sadece “Ölmeyecek kadar, yenidençalışabileceğin gücü bulacağın kadar para veririz”...Adaletsizliğin bundan daha açık bir biçimi düşünülebilirmi? Bir toplumda adaletsizlik denilince genelliklehukuk alanındaki uygulamalar ve kurumlar akla gelmektedir.Oysa ki, asıl adaletsizlik üretim bölüşüm vetüketim alanındakidir. Ekonomidedir adaletsizlik. Hukukalanındaki adaletsizlik çoğu zaman buradaki adaletsizliğinsonucu olarak ortaya çıkmaktadır.Adalet mücadelesi işte bu yüzden sadece mahkemelere,sadece davalara sıkıştırılamayacak kadar kapsamlıve köklü bir mücadeledir.Zenginler Listesindekiler ve İcraya VerilenlerDeprem için✵ne yapıyorsunuz?80 ülkenin cumhurbaşkanına sunulanbir raporda önümüzdeki yıllarda“doğal afetlerin” artacağına dairuyarılar yapıldı.Hazırlanan rapora göre, deprembölgelerinin yüzde 70’inde risk artmışdurumda. 2011- 2015 yılları arasındadepremler bekleniyor. Raporda, enaktif deprem bölgelerinden birininde Türkiye’yi kapsadığı belirtiliyor.Deprem tehditi aleni. Oysa AKPkılını bile kıpırdatmıyor. Halkın evleriniyıkmaktan geri durmayanlar, sözkonusu yoksul halkın depreme karşıkorunması oldu mu, oralı bile olmuyorlar.Bu yoksul halkı ölüme mahkumetmektir.Torba Yasa’da engellilerin✵hakları da gasp ediliyorBinlerce engelli aç ve işsizken, 8 yıldır40 bin engelli kadrosunu boş tutanAKP iktidarı engelliler ile alay ediyor.Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ınaçıkça söylediği gibi, engellileribütçeye yük olarak gören AKP,“Torba Yasa”da yer alan 4857 Sayılıİş Kanunu'nun 30. maddesindeki,“engelli çalıştırma” zorunluluğundanişbirlikçi tekelleri kurtarıyor.Bunu gizlemek için de, “sadece engellilerden”oluşacak işyerleri açılabilirdiyor. Peki kim açacak bunu? Kısacasıkarşılığı olmayan, AKP’ninengellilerin kazanılmış haklarını gaspetmesini perdelemeye yönelik birhareketir bu.3 6
Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK,TEKELLERİN hizmetindedirAylardır “Parasız Eğitim İstiyoruz!”talebiyle bir kampanya yürütenGençlik Federasyonu üyesi öğrenciler,herkese bir gerçeği anlatmakistiyorlar.Bunun için elbette bedeller deödediler, ödüyorlar. Parasız eğitim talebinisavundukları için gözaltınaalınan, işkence gören, tutuklanan onlarcaDev-Gençli var.İşkence görmek, gözaltına alınmak,tutuklanmak pahasına da olsaparasız eğitim talebi için tüm bunlarıgöze alan Dev-Gençliler, bu talepiçin herkesi mücadele etmeye çağırıyorlar.AKP, niye gözaltına alıyor,niye tutukluyor?Gençlik Federasyonu üyesi öğrencilerindile getirdiği ve gerçektemilyonlarca öğrencinin haklı ve meşrutalebi olan “Parasız Eğitim Hakkını”,AKP görmezden geliyor, yoksayıyor.Dahası, bu talebi dile getirenlerisusturmak istiyor.9 yıldır iktidarda olan AKP, eğitimile ilgili konularda bugüne kadaronlarca “düzenleme” yapmıştır; ancakbu adımların hepsi, gençliğinhaklı talebi doğrultusunda değil, tamtersine, eğitimin PARALI hale getirilmesidoğrultusundadır.AKP bugüne kadar eğitim ile ilgilikonularda sadece ve sadece tekellerinistedikleri değişiklikleri gerçekleştirdi.Çünkü, AKP parasız eğitimekarşıdır.AKP, 9 yıllık iktidarında görüldüğügibi açıkça paralı eğitimi savunmaktadır.Parası olanın okumasını,parası olmayanın gidip tekellereucuz işgücü olmasını istiyor. Halk çocukları,taşeron firmaların ucuz işgücüolsun istiyor.AKP, işte bu nedenle parasız eğitimtalebinin dile getirilmesini istemiyor.Bu nedenle bu konudaki mücadeleyipolis terörüyle bastırmakistiyor. Zira, onun kurduğusistem görüleceği gibieğitimin, Milli Eğitim Bakanlığı’nınve YÖK’ün tekellerinhizmetinde olduğugerçeğidir.Görüleceği gibi Milli EğitimBakanlığı’nın ve YÖK’ünattığı her adım buna yöneliktir.O nedenle atılan adımlar rastgeleatılmış değildir.“Oligarşik düzende eğitim,halk için değil, tekelleriçindir” değerlendirmesi saltbir slogan değildir. Bu saptama somutdurumun, yaşananların adının konmasıdır.Eğitimin tekeller için olması, eğitiminparalı hale gelmesi sadece özelüniversiteler ile sınırlı olan bir durumolmaktan çıkmıştır. Özel üniversiteler,eğitimin niteliğini göstermesiaçısından elbette önemli bir göstergedir.Ancak eğitimin paralı olması,tekellerin ihtiyaçları için kullanılması,uzun süredir daha genel bir sorundurumundadır.Milli Eğitim Bakanlığı veYÖK tekeller için vardırMilli Eğitim Bakanlığı ve YÖK,halkın kurumları değildir. Halkın güveneceği,halkın taleplerini dikkatealan kurumlar değildir.Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK,tekellerin hizmetinde, tekellerin talepleriiçin hareket eden, onlar için varolankurumlardır.Milli Eğitim Bakanlığı, liselerdebir yandan gerici faşist eğitimi sürdürürken,bir yandan da liseleri tekellerinucuz işgücü deposu haline getirecekMeslek Liseleri uygulamasıile yeni bir düzenleme yapmayı planlamaktadır.Özellikle, tekellere ucuzişgücü olacak, Meslek Liselerindebuna hazırlanmış yüzbinlerce halk çocuğunuucuz işgücü olarak hazırlamakiçin adım atıldı.Ayrıca üniversiteleri paralı hale getirerek,üniversitelerde halk çocuklarınınokuma imkanlarını ellerindenaldılar.Yine liseleri bir yandan oligarşininresmi güçlerine teslim ederek, liseligençliğin taleplerini boğmayaçalışıyorlar.YÖK ise üniversitelerin içine kadartekelleri sokmuş, onları resmileştirmiştir.Üniversitelerde tekellerinsponsor olmalarından tekellerin öğrencigençliğe yönelik olarak bir diziprogramı ile öğrenci gençliği bir pazarolarak görmelerine varıncaya kadarartık büyük bir pazardır üniversiteler.Tekeller ve üniversiteler (hemdevlet, hem özel) artık iç içe geçmişlerdir.Banka kartlarından tatil programlarına,dil kurslarından araba satışlarınakadar tekeller üniversite içindeher türlü faaliyeti sürdürmekte, burslarlakendilerini öğrenci “devşirmekte”dirler.Şenlik adı altındaki yozlaştırmaprogramlarının sponsoru olmalarıylakapitalizmin tüketim kültürünü üniversiteleretaşırken, üniversite sanayiişbirliği projeleri ile de üniversitelerdetekellerin varlığı meşrulaştırılmıştır.Sayı : 250<strong>Yürüyüş</strong>9 Ocak20113 7