Sayı : 250<strong>Yürüyüş</strong>9 Ocak2011HapishanelerdeSürgün Sevk İşkencesi2010 yılı boyunca hapishanelerdesaldırılar ve sürgün sevklersürmüştür. Sürgün sevkler yılın songünlerinde bile yapılmış, hiç hız kesmemiştir.Tip 1 diabet hastası olan UfukKESKİN gibi hasta tutsaklar bile iki ayiçerisinde üç tane hapishaneye kendi isteğiolmadan sevk edilmişlerdir.Neden sürgün sevk deniliyor diyebir soru akla gelebilir. Sürgün sevk denilmesininnedeni tutsakların hiçbirsevk talebi olmadan yapılan sevklerdir.Bu tür sevklerde, gardiyanlar ve askerlersabahın çok erken saatlerindehücreye baskın yaparak, tutsaklarazorla, saldırarak ve işkenceyle alıpring aracına koyup yola çıkarlar.Tutsaklara nereye, hangi hapishaneyegötürüldükleri bile söylenmez.Hücrelerden zorla alınıp götürülen tutsaklarayolculuk sırasında ve yeni ge-TAYAD’lı Ailelertirildikleri hapishanenin girişinde vesonrasında sürekli işkence yapılır.Sevk istemeyen tutsaklar böyle işkenceyle,zorla ve kendilerine öncedenhiçbir haber verilmeden sevk edilirken,sevk talebi olan tutsaklar da, sevk talebiistedikleri yerlerle hiçbir ilgisiolmayan ve çok daha kötü koşullardakihapishanelere sevk ediliyorlar.Yukarıda saydığımız sürgün sevkler,saldırılar ve işkenceler hapishanelerdeyalnızca yılın son yirmi günü içindemeydana gelmiştir.Bir ülkenin yönetiminin nasıl olduğunuen iyi gösteren yerler hapishanelerdir.“İleri demokrasi” havarisiAKP’nin hapishanelerinde, AKP’ninAdalet Bakanlığı tarafından imzalanan10 tutsağın, tredman olmaksızın 10saat bir araya gelmesini öngören 45/1 sayılıgenelgedeki sohbet hakkı uygulanmamaktadır.AKP hapishanelerdeki iş-Biz tutsak aileleri evlatlarımızındirenişine sahipçıkmak, onları yalnızbırakmamak için faşizmekarşı onların sesi olmayave onların mücadelesinidışarıda sürdürmeyedevam etmeliyiz.kencelerini, saldırılarını ve sürgün sevklerinisürdürmektedir. Hasta tutsaklarıntedavisini engelleyerek onları birer birerimha etmektedir. Ama karşılığındada gerekli direnişi görmektedir. BesimeDURU Antalya L Tipi Hapishanesi’ndetek başına direnmektedir.Biz tutsak aileleri evlatlarımızındirenişine sahip çıkmak, onları yalnızbırakmamak için faşizme karşı onlarınsesi olmaya ve onların mücadelesini dışarıdasürdürmeye devam etmeliyiz.Aksi durumda, AKP'nin dışarıda hakarayan adalet isteyen halk kesimlerineyönelik estirdiği terörün bir parçası olanhapishanelerdeki işkenceler ve zorla yapılansürgün sevkler devam edecektir.Çankaya’daki Masa, Düşmanın OyunudurDevrimci gençliğin yolu,Çankaya’daki masadangeçmiyor!Oligarşinin “diyalogculuk”oyununa ortak olmak,diyaloğun sadece bir tarafını,oligarşiyi güçlendirir.5 Ocak’ta ODTÜ’de ilerici gençlikörgütlülüklerinden oluşan bir grupgençliğin eylemine polis saldırdı. Aynıgün, Abdullah Gül’ün ertesi gün “öğrencitemsilcileriyle” görüşeceği açıklandı.Abdullah Gül, 6 Ocak’ta üniversitelerdekurulu bulunan işbirlikçi öğrencikonseylerinin, kulüplerinin temsilcilerinitoplamış, onlarla “öğrencilerinsorunlarını dinleyen cumhurbaşkanı”şovunu gerçekleştiriyordu.Tam böyle bir oyunun ortasında,Çankaya’yla görüşmeyi talep etmek veardından da Çankaya’ya “daveti” kabuletmek, siyasi bir körlüktü. Ve ne yazıkki, bir gün önce saldırıya uğrayan ilericigençlik örgütlenmeleri, bunu yaptılar.Çankaya, bir heyet istedi onlardan.Onlar da oyunu görmemekte ısrar ederekbir heyet oluşturup gönderdiler.Heyeti Çankaya’da önce “köşkünemniyet amiri” karşılamış. Ardındanbeklentiler gerçekleşmemiş, AbdullahGül’ün masası yerine Cumhur başkanlığı’nınyardımcılarından biri tarafından“ağırlandılar.”Körleştiren reformist politikalar veprotestocu tarzdır.Reformizmin ağababaları açtılarAKP’yi desteklemenin ve AKP’ye butür “diyalog”ların yolunu.Reformist aydınlar, “Kürt açılımı”,“Alevi açılımı”, “sanatçılarla açılım”toplantılarına katılarak aynı yolu genişlettiler.Kimi aydınlar Çankaya’daAbdullah Gül’ün sofrasına koştular...Bir başka grup aydın, bazenBaşbakanlık kapısında, bazen Çankayakapısında, “içeride” çok olumlu görüşmeleryapıldığını, neredeyse “baştaKürt sorunu olmak üzere” birçok sorununçözüldü çözülecek noktaya geldiğiniaçıkladılar.Şimdi bazı reformist, oportünistöğrenci örgütlülükleri aynı çizgide diyalogculukoynayacaksa, oradan bir şeyçıkmaz.Böyle bir çizgide devrimci bir gençlikhareketi örgütlenemez.Böyle bir çizgide düzenin istediği sınırlariçinde hareket eden protestocu birgençlik çıkar.Öğrencilerin gönderdiği heyetiAbdullah Gül kabul etmedi. Etseydi neolacaktı? Sadece oyun pekişmiş olurdu.Masalar, oligarşinin halkın mücadelesinive muhalefetini yumuşatmayollarıdır. Ve bu masalar, sömürücü egemensınıfların yüzyıllardır kullandıklarıbir araçtır. O masaya oturan, o oyunayedeklenen birilerini buldukları sürecede devam ettireceklerdir.4 2
SÜRGÜN SEVKLER,İŞKENCELER BOŞUNADIR!Bugün Türkiye hapishanelerinde yaklaşık 100 tutukluve hükümlü, tedavisi hapishane koşullarında mümkünolmayacak derecede ağır hastadır. Yaklaşık 40 hasta tutukluveya hükümlü ise yakın süreçte ölümü beklemektedir.Tecritte sessizce katledilmek istenen hasta tutsaklarınserbest bırakılmasını istemek amacıyla her Cuma günü yapılanyürüyüş 7 Ocak günü aynı saatte gerçekleştirildi.İstabul Taksim Tramvay Durağı’ndan GalatasarayLisesi’ne kadar yürüyen 160 kişi hasta tutsaklara özgürlükistedi.Galatasaray Lisesi’nde sanatçı Ayla Yılmaz tarafındanyapılan açıklamada sürgün sevklerin boşuna olduğu söylendive “Bu aşağılık sömürü düzeni devam etsin diye, devletintutsakları teslim almak için yapmayacağı hiçbir şeyyoktur. Bunun önüne ancak güçlü bir sesle, güçlü bir örgütlülükleve her gün sayısı artacak kitlelerle geçebiliriz.”denildi. Yılmaz açıklamanın devamında halka seslenerek“Sokaklarımız ‘Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın’ sesleriyleinlemedikçe sonuç almak mümkün olmayacaktır.Gelin sesimize ses katın. Hep birlikte daha güçlü haykıralım,hasta tutsaklarımızı zulmün elinden çekip alalım”sözlerini İfade etti.Eylem atılan sloganların ardından sona erdi.Ankara Sakarya Caddesi’nde 7 Ocak’ta hasta tutsaklaraözgürlük talebiyle bir eylem yapıldı.Eylemdeyapılan açıklamadahapishanelerdenbaskı,ceza, intiharhaberleriningelmeye devamettiği vebunun sorumlusunun AKP iktidarı olduğu belirtildi. Açıklamınınardından eylem “Tecri̇ti̇ Kaldırın Ölümleri̇ Durdurun,Hasta Tutsaklara Özgürlük, Yaşasın Devri̇mci̇ Dayanışma,Devri̇mci̇ Tutsaklar Onurumuzdur” sloganlarıylabitirildi.Adana’da İnönü Parkı’nda biraraya gelen demokratikkitle örgütleri hasta tutsakların serbest bırakılması için eylemyaptılar. “Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın TecriteSon” pankartının açıldığı eylemde açıklama yapan MineKaynak, AKP iktidarı ve Adalet Bakanlığı’nın hasta tutsaklariçin yapılan eylemleri görmezden geldiğini, hapishanelerdentabutlar çıkmaya devam ettiğini ifade etti.Hasta Tutsaklara Özgürlük Platformu tarafından 3Ocak günü, Adana Merkez Postahane’den hapishanelerdekihasta tutuklularla dayanışmak için yeni yıl kartıgönderildi.Sayı : 250<strong>Yürüyüş</strong>9 Ocak2011Adli Tıp Kurumu, TutsaklarınKatledilmesi SorumluluğunuAlmaktan VazgeçmelidirHasta tutsakların serbest bırakılması talebiyleher ayın ilk Perşembe günü İstanbul Adli Tıp Kurumuönünde yapılan eylemde Adli Tıp Kurumu'-nun hasta tutsakların katledilmeye çalışılmasındakisorumluluğunun artık herkes tarafından bilindiğivurgulandı. 6 Ocak günü yapılan eylemde “HastaTutsaklar Serbest Bırakılsın” pankartı açıldı.Yapılan açıklamada “ölümü bekleyen kanserhastaları, kemoterapi tedavileri cezaevlerinin revirlerindekihademelere yaptırılan adli tutsaklar,ölümleri gizlenen adli tutsaklar bu tablonuniçindedir. Eminiz ki gerçek durum bu söylenenlerdençok daha ağırdır. Çünkü AKP iktidarıuyguladığı sansür ile cezaevlerinde yaşanansağlık sorunlarını halkın öğrenmesini engellemektedir.Hasta tutsaklar bilimsel raporlara rağmenAdli Tıp Kurumu'ndan alınan raporlarla katledilmektedir”denildi.Umut Şener’e ÖzgürlükAdana’da Tutuklu TAYAD’ lılar için her Salı AKP il binasıönünde yapılan oturma eylemine bu hafta da devam edildi. “HastaTutsakları Tecritte Öldürmek Serbest Cenazelerine KatılmakSuç” pankartı açılarak “Tutuklu TAYAD’lılara Özgürlük, <strong>Yürüyüş</strong>Susturulamaz” dövizleri taşındı.4 Ocak günü yapılan eylemde tutuklu TAYAD’lı Umut Şener’eve <strong>Yürüyüş</strong> Dergisi çalışanlarına özgürlük istendi.Ankara’da TAYAD’lı Aileler 4 Ocak günü Adalet Bakanlığıönünde 204 gündür tutuklu bulunan Umut Şener'in serbestbırakılması için oturma eylemi ve açıklama yaptılar.Açıklamada, tutuklanan 17 TAYAD'lıdan 16'sı ilk iki mahkemedetahliye edilirken, aynı gerekçelerle tutuklu bulunanUmut Şener'in hala tecrit hücrelerinde tutulmaya devam edildiğibelirtildi.“Bu hukuksuzluğa dur demekiçin Adalet Bakanlığıönünde olmaya devam edeceğiz.Diğer TAYAD'lılar gibiUmut Şener de tahliye olanakadar sesimiz susmayacak.”diyerek bir kez daha kararlılıklarınıvurguladılar.4 3