HAZAR WORLD - SAYI 43 Haziran 2016
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
www.hazarworld.com<br />
Orta Doğu’daki gelişmelerin Türkiye ve Avrupa<br />
Birliği’ne etkilerini mülteci krizi üzerinden<br />
daha yakından gözlemleyebiliyoruz. Peki, Orta<br />
Doğu’daki gelişmeler Hazar Bölgesi ülkelerini<br />
nasıl etkiliyor? Konuya Türkmenistan ve Kazakistan’ı<br />
bir tarafa bırakarak Hazar Denizi’ne komşu diğer<br />
ülkelerin ABD ile ilişkileri, Türkiye ile ilişkileri ve<br />
nihayet bu ülkelerin kendi aralarındaki ilişkileri<br />
olmak üzere üç açıdan bakmak mümkün. Aslında<br />
gerek Azerbaycan gerekse Ermenistan Rusya ve ABD<br />
ile birbirlerinden farklı alanlarda ilişkiler kurup hem<br />
bu büyük güçlerle -özellikle de bağımsızlık sonrası<br />
sorunların hafifletilmesi noktasında- kurabilecekleri<br />
ortaklıklardan faydalanma hem de onlardan gelebilecek<br />
baskı ve müdahalelerin önünü diğerinin varlığıyla<br />
dengeleme yolunu seçtiler. Azerbaycan’ın Rusya ile<br />
ilişkisi önemini korumaya devam ederken bu ülke<br />
aynı zamanda ABD ve onun stratejik ortağı İsrail ile<br />
de ilişkisini geliştirdi. İsrail ile olan bağın karşılıklı<br />
menfaatlere dayandığını; İsrail’in enerji kaynakları<br />
ihtiyacının, Azerbaycan’ın ise Batı’dan tedarik<br />
edemediği savunma teknolojilerinin İsrail’den tedarik<br />
edilmesinin bunda önemli rol oynadığını biliyoruz.<br />
Azerbaycan sadece ABD ve Rusya ile olan ilişkilerini<br />
değil Türkiye ile aynı derecede öneme sahip olmasa<br />
bile İran ile olan ilişkilerini de muhafaza etmek<br />
eğiliminde. Azerbaycan’ın Türkiye ile olan ilişkilerine<br />
baktığımızda bu ülkenin Türkiye’nin Orta Doğu<br />
politikası çerçevesinde giderek içinde gözüktüğü Suudi<br />
Arabistan ve Katar ile oluşturduğu Sünni koalisyona<br />
sempati duyabileceğini söylemek zor. Zira Azerbaycan<br />
kendisini her iki mezhebe de mesafeli yaklaşmak<br />
durumunda hissediyor. Yaklaşık olarak yüzde 70’i<br />
Şii, yüzde 30’u Sünni nüfusa sahip olan bir ülkeden<br />
bahsediyoruz. Nitekim Azerbaycan bugüne dek İran’ın<br />
kendi topraklarında mezhepçi etkilerde bulunmasını<br />
hoş karşılamamış bir ülke.<br />
MÜLTECİ SORUNU BÖLGEDEKİ İLİŞKİLERİ DAHA DA<br />
KARMAŞIKLAŞTIRIYOR<br />
Ermenistan’a baktığımızda ise özetle şunları söylemek<br />
mümkün gözüküyor: Azerbaycan, ABD ve İsrail ile<br />
stratejik anlamda bir yakınlık eğilimine girerken<br />
Ermenistan her ne kadar NATO’nun ortağı olan,<br />
Kosova ve Afganistan’ın ittifakın bir dizi misyonuna<br />
katkıda bulunmuş bir ülke konumundaysa da Yukarı<br />
Karabağ sorunu nedeniyle Rusya’nın Kafkasya’daki<br />
üssü haline geldi. Kolektif Güvenlik Antlaşması<br />
Örgütü’nün üyesi olarak Moskova’ya olan askeri<br />
bağımlılığını giderek arttıran Ermenistan, Rusya<br />
tarafından tek bir pazar oluşturma amacıyla kurulan<br />
Avrasya Ekonomik Birliği’nin üyesi oldu. Bugün<br />
Batı ile olan bağını diaspora üzerinden sürdüren<br />
Ermenistan’ın doğal kaynak yoksunu, denize kıyısı<br />
olmayan ve sahip olduğu 3 milyon nüfusuyla büyük<br />
ekonomik ve sosyal problemler yaşayan bir ülke<br />
olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Bu noktada<br />
hemen ilave etmek gerekir ki Suriye’de süren<br />
<strong>HAZAR</strong> <strong>WORLD</strong><br />
19