HAZAR WORLD - SAYI 43 Haziran 2016
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
www.hazarworld.com<br />
tüm bölge ülkelerinin enerji arz güvenliğini tehdit etmeye<br />
başladı. Bu gelişmeler Avrupa’nın enerjide yeni tedarik<br />
kaynakları ve güzergâhlarının geliştirilmesini çok daha<br />
öncelikli hale getirdi. Avrupa Birliği’nin (AB) toplam doğal<br />
gaz ithalatında Rusya’nın payı yüzde 30’a yakın olmasına<br />
rağmen Doğu ve Güney Doğu Avrupa ülkeleri de buna<br />
dahil edildiğinde bu oranın yükseldiği birçok bölge ve AB<br />
üyesi ülkenin yüzde 50’nin üzerinde Rus gazına bağımlı<br />
halde olduğu görülüyor. Avrupa’nın Rus doğal gazına bağımlılığının<br />
azaltılarak kaynak ülke ve güzergâh çeşitliliği<br />
sağlanması AB’nin öncelikli enerji stratejilerinden birisi<br />
haline gelmesine rağmen Rusya, AB üyesi ülkeleri arasında<br />
farklı yaklaşımlar sergiliyor. Örneğin Rusya’nın Almanya<br />
ile olan stratejik işbirliği, Alman siyasi ve ekonomik elitleri<br />
üzerinden sağlanıyor ve böylelikle Rusya, AB’nin Rus gazına<br />
bağımlılığının azaltılmasına yönelik stratejisine darbe<br />
vurmaya devam ediyor.<br />
2006-2015: AB ARZ GÜVENLIĞI CEPHESINDE YENI BIR ŞEY YOK<br />
2006’da Rusya ve Ukrayna arasında fiyat anlaşmazlığı<br />
nedeniyle yaşanan ilk gaz krizi sonucunda AB’nin enerji<br />
stratejilerinde arz güvenliği için kaynak çeşitliliğinin önemi<br />
anlaşıldı ve ortak dış enerji politikasına duyulan ihtiyaç<br />
konusunda ilk adımlar atıldı.<br />
Rusya ve Ukrayna arasında 2009’da gaz fiyatlarına ilişkin<br />
görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanması sonrası Gazprom,<br />
Ukrayna’dan yeni anlaşma öncesi Ukrayna’nın borcunu<br />
ödeme koşulunu öne sürdü. Ancak Ukrayna’nın bunu tam<br />
olarak yerine getirememesi nedeniyle Rusya’nın bu ülkeye<br />
gaz akışını 1 Ocak tarihi itibariyle durdurması Ukrayna<br />
kadar bu ülke üzerinden Rus gazını alan birçok Avrupa<br />
ülkesinin de kesintiden etkilenmesine ve ikinci gaz krizinin<br />
başlamasına neden oldu.<br />
2009’daki Ukrayna-Rusya gaz krizi Avrupa Birliği’ni Putin<br />
Rusya’sının enerjiyi bir dış politika ve baskı aracı olarak<br />
kullandığı gerçeğiyle yüzleştirdi. AB bu tarihten itibaren<br />
arz güvenliğini sağlamaya yönelik önemli karar ve düzenlemelerle<br />
önlemleri hayata geçirmeye başlamasına rağmen<br />
2014’te yine iki ülke arasında yaşanan üçüncü gaz krizi ve<br />
Rusya’nın Ekim 2014’te anlaşma sağlanana dek bu ülkeye<br />
gaz akışını kesmesi, AB’nin geliştirdiği stratejilerin kâğıt<br />
üzerinde kaldığı gerçeğini gözler önüne serdi.<br />
KUZEY AKIM: RUSYA’NIN UKRAYNA’YI BAYPAS ETME<br />
STRATEJISI HAYATA GEÇIYOR<br />
2006’da Ukrayna ve Rusya arasındaki ilk gaz krizi sonrası<br />
Rusya Avrupa’ya ihraç ettiği doğal gazın önemli bir bölümünün<br />
geçtiği Ukrayna’yı baypas etmesini sağlayacak<br />
Kuzey Akım boru hattı projesine hız verdi.<br />
Rusya, Finlandiya, İsveç, Danimarka ve Almanya’nın Baltık<br />
Denizi’ndeki münhasır ekonomik bölgelerinden geçen ve<br />
denizin altında 1224 kilometre uzunluğunda 2 paralel hat olarak<br />
inşa edilen Kuzey Akım Boru Hattı’nın toplam doğal gaz taşıma<br />
kapasitesi 55 milyar metreküp/yıl. İlk hattan gaz akışı Kasım<br />
2011, ikinci hattan ise Ekim 2012’de başladı. 2015 verilerine<br />
bakıldığında boru hattından taşınan toplam gaz miktarı 2015’te<br />
en yüksek seviyesine çıkarak 39,1 milyar metreküp oldu, hattın<br />
yıllık ortalama kapasitesi kullanım oranı ise yüzde 71 oldu.<br />
Kuzey Akım şirketinin ortaklık yapısı ise şu şekilde: Gazprom<br />
yüzde 51 (Rusya), Wintershall Holding yüzde 15,5 (Almanya),<br />
E.ON yüzde 15,5 (Almanya), N.V. Nederlandse Gasunie yüzde 9<br />
(Hollanda) ve ENGIE yüzde 9 (Fransa).<br />
GÜNEY AKIM’IN TÜRK AKIMI’NDAN KUZEY AKIM 2’YE<br />
DÖNÜŞÜM SÜRECI<br />
Rusya, ilerleyen yıllarda Ukrayna üzerinden Kuzey Batı<br />
ve Doğu Avrupa ülkelerine verdiği doğal gazın bir bölümünü<br />
Kuzey Akım boru hattı üzerinden göndermeyi ve<br />
yedek kapasite oluşturmayı planlıyor. Bu sırada ise Rusya,<br />
Güney Doğu Avrupa’ya Ukrayna üzerinden gönderdiği gazı<br />
Karadeniz’den, inşa etmeyi planladığı Güney Akım Boru<br />
Hattı’na kaydırıp Ukrayna’yı Rus doğal gazının Avrupa<br />
piyasalarına ulaştırılmasında tamamen devre dışı etmeyi<br />
planlıyordu.<br />
2014’te Güney Akım projesinin fizibilite çalışmalarını tamamlayarak<br />
güzergâh üzerindeki ülkelerle anlaşan Rusya,<br />
boru hattının inşaat çalışmalarının başlamasına çok az<br />
bir zaman kala AB’nin Üçüncü Enerji Paketi’nde yer alan<br />
düzenlemelere takılarak AB’nin güzergah üzerindeki<br />
Bulgaristan’a yaptığı baskı nedeniyle projeyi iptal durumunda<br />
kaldı.<br />
AB Üçüncü Enerji Paketi’yle birlikte içinde liberal, bütünleşik<br />
tek bir enerji piyasası oluşturmayı hedeflerken aynı zamanda<br />
Gazprom’un Avrupa piyasalarındaki tekel konumunu<br />
<strong>HAZAR</strong> <strong>WORLD</strong><br />
47