You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
kaygıların azaldığını ve olumlu tecrübe edinildiğini
düşünüyorum. Bu sebeple yeni normale geçtikten
sonra insanların birçok hizmeti uzaktan
alma konusunda daha istekli olacağını düşünüyorum.
Salgınla güvenlik alanında
hangi teknolojiler öne çıkıyor?
Salgınla kullanımı ve önemi artan teknolojilerin
başında temassız teknolojiler geliyor. Örneğin
daha önce kredi ve banka kartlarındaki temassız
ödeme özelliğini kullanmayan birçok kişi, artık
bu özelliği kullanıyor. Özellikle iris ve yüz tanıma
gibi temassız güvenlik teknolojileri de daha çok
kullanılmaya başlanacak.
Daha önce verimlilik ve hız için kullanılan bu çözümler
artık sağlık önlemleri için de kullanılmaya
başlanacak. Çünkü geldiğimiz noktada, artık
en önemli şey, iş sürdürülebilirliğini sağlamak ve
aynı zamanda bulaşıcılığı engellemek.
Temassız biyometrik sistemler sayesinde çalışanlar
ve ziyaretçiler önceden tanıtılan yüz ve iris bilgileri
sayesinde herhangi bir yere dokunmadan
sadece birkaç saniye gibi kısa bir sürede güvenli
biçimde giriş-çıkış yapabiliyor.
Salgın başladığında en çok konuşulan teknolojilerden
biri de termal kameralar oldu. Bugün
sahip olduğumuz termal kamera teknolojisi ile
noktasal ya da bölgesel ısı tespiti yapabiliyoruz.
Bu da şu anlama geliyor; vücut ısısı normal değerlerin
üzerinde olan bir kişiyi 5 metre gibi güvenli
bir mesafeden tespit edebiliyoruz. Üstelik bunu
35 derecelik bir açı ile yapabildiğimiz için aynı
anda birden fazla insanda ateş ölçümü gerçekleştirmiş
oluyoruz. Bu da başta AVM, ofis, okul,
hastane, toplu taşıma istasyonları, havaalanları
olmak üzere tüm iş yerleri ve binalarda kontrol
amacıyla kullanılabileceğiniz anlamına geliyor.
Elbette ateşi yüksek olan her insanın enfekte olduğunu
söyleyemeyiz. Ancak sağlık kuruluşuna
yönlendirmek için bir ön bilgi sağlaması, önemli
bir fayda.
Benzer şekilde ateş ve maske kontrolü yapan geçiş
kontrol sistemleri de gündemde. Vücut sıcaklığının
doğal değerler dışında olduğu durumlarda
geçiş izni vermeyen sistem, maske kullanmayan
kişilere sesli ve görsel uyarı verirken, maskesiz geçişlere
de engel oluyor.
Pandemi döneminde öne çıkan bir diğer çözüm
ise market ve AVM’lerin açık kaldığı sürelerde
müşteri sayısını toplam alanın onda biri ile
sınırlandırılmasına yönelik ek genelge kapsamında,
marketlere özel geliştirdiğimiz bir sistem olan
yoğunluk yönetim sistemi.
Normalde mağaza ve alışveriş merkezlerinde pazarlama
ve operasyonel kararlar için veri oluşturmak
üzere kullanılan kişi sayma çözümünü, geliştirdiğimiz
ek bir yazılım ile kişi sınırlama için de kullanıyoruz.
Sistem; marketin girişine ve çıkışına yerleştirilen
algılayıcılar sayesinde, içeriye giren ve çıkan kişi
sayısını otomatik olarak belirliyor.
İçeride bulunan kişi sayısı sınırı aşıldığı taktirde,
geliştirdiğimiz entegre yazılım üzerinden girişteki
ekranlarda sesli ya da ışıklı bir alarm oluşuyor.
Bu şekilde market personeli ve müşteri ikaz edilmiş
oluyor. Bununla birlikte market yönetimine
gün ve saat bazında yoğunluk ve sınır ihlal raporları
iletilebiliyor. Ayrıca kapasite doluysa giriş ekranlarında
dışarıdaki kişilere bekleme sürelerini
de gösterebiliyor.
Yine benzer şekilde sosyal mesafe koruma çözümünden
bahsedebiliriz. Yalnızca mağazalarda
değil AVM içinde eve hatta ofislerde sosyal mesafeyi
korumayı sağlayan bir teknoloji. Sosyal mesafe
kuralları dışına çıkıldığı zaman uyarı veren
çözüm, sağlıklı sosyalleşme ve çalışma ortamları
sağlamaya yardımcı oluyor. 2 metre mesafeden
az ve 2 dakikadan daha uzun süre temas halinde
olan kişilere sesli uyarı veren çözüm, temasta
olunan kişilerin de kaydını tutuyor. Mesafeyi ve
süreyi kendiniz tanımlayabiliyorsunuz. Böylece
hastalığa yakalananların ve temasta bulunduğu
kişilerin bilgisine uygulama üzerinden kolayca
erişilebiliyor. Hem iç hem de dış ortamda kullanıma
uygun olan Sosyal Mesafe Uyarı çözümünü
akıllı telefonlara indirilebilen uygulama ile ya da
giyilebilen beacon şeklinde kullanabiliyorsunuz.
Bu bahsettiğim teknolojiler aslında sadece şu an
koron virüsün yayılmasını önlemek için değil,
ileriki dönemde de influenza gibi pek çok bulaşıcı
hastalığın yayılmasını kontrol altına almak için
kullanılabilir. Sonuçta çalışanların ve müşterilerin
sağlığı her zaman kurumlar için önemli.
Bir diğer teknoloji de uzaktan izleme. Mağazaların
kapalı olduğu ve evden çalışanların yoğun
olduğu bu gibi olağanüstü dönemlerde, işletmelerin
artan kötü niyetli eylemlere ve kişilere karşı
güvenlik için ekstra önlem alması gerekiyor. Sensormatic
olarak müşterilerimize uzaktan izleme
hizmetleri sunuyoruz. Örneğin, iş yerinde kimse
yokken biri içeri girmeye çalıştığında önce sesli
uyarıda bulunuluyor, daha sonrasında operasyon
merkezi üzerinden kolluk kuvvetlerine haber
veriliyor. Yine herhangi bir alarm durumunda
alarmın doğru olup olmadığı kamera görüntüleri
aracılığıyla görülebiliyor.
Bu değişim dalgasında elbette güvenlik de değişiyor.
Araştırmalar işsizlik ile suç oranı arasında
pozitif
korelasyon olduğunu gösteriyor. Pandemi
döneminde işsizlik artışı ve ekonomik dengenin
bozulması yeni normale dönüşte güvenlik
ihtiyacının artacağına işaret ediyor. Diğer yandan
iş yapma kültürünün
farklılaşması ile zaman ve mekan kavramının
değişmesi sanal devriye, uzaktan izleme ya da
uzaktan refakat gibi yenilikçi güvenlik çözümlerini
gündeme getirecek.
Sanal Devriye ile Uzaktan İzleme Merkezimizdeki
özel eğitimli operatörler, istenilen alanın
kamera sistemine erişerek tüm noktaları canlı
olarak izleyebiliyor. Güvenlik görevlilerine ek olarak
kullanılabilen Sanal Devriye çözümü ekstra
güvenlik sağlıyor.
Bu yılki büyüme planlarınız
nedir? COVID-19
beklentilerinizde bir değişikliğe
yol açtı mı?
26 yıldır entegre elektronik güvenlik ve iş zekası
teknolojileri sunan bir şirket olarak, sürekli iyileşmeyi
her zaman hedeflerimiz arasında tutuyoruz.
Stratejimiz kapsamında bulunan müşteri
merkezli, insan odaklı ve veri destekli iş modelini
sürdürebilmek için bu kaçınılmaz. Bu nedenle
2020, kendi içimizde iş yapış şekli modelimizi değiştireceğimiz
önemli bir yapılanma yılı olacak.
Çeşitli planlamalar ve yatırımlarla bu dönüşümün
öncüsü olacağız. Özellikle yönetilen hizmetlere
ağırlık vereceğiz.
Sunduğumuz çözümlerle dünyanın daha güvenli
bir hale gelmesine yardımcı oluyoruz ve bu işi çok
iyi yaptığımıza inanıyoruz. Ancak koronavirüs
salgını ile 2020 yılı için bir büyüme öngörüsünde
bulunmak zor. Ancak yüzde 10’luk bir büyüme
hedefi ile yola çıktık ve yaşanan bu krize rağmen
hedefimizi değiştirmeyeceğiz. Verimliliğimizi
daha da artırarak hedefimize ulaşmaya çalışacağız.
Önümüzdeki 5 yılda
sektörde nasıl bir değişim
öngörüyorsunuz?
Tüm dünyada, sadece güvenlik teknolojilerinde
değil her alanda büyük bir değişim var. Değişim
elbette olağan, ancak günümüzde en büyük sıkıntı,
değişimin değişim hızı. Eskiden değişimler
çok uzun aralıklarla yaşanırken, şimdi çok daha
sık aralıklarla yaşanıyor.
Bundan 30 sene önceki Fortune 100 listesine
bakıyorsunuz, bu şirketlerin birçoğu artık yok.
Büyük bir değişim yaşanıyor ve bu da tüm sektörleri
etkiliyor. Diğer taraftan COVID-19 salgını
hem günlük hayatı hem de işletmelerin iş yapış
şekillerini değiştiriyor. Uzaktan çalışma, uzaktan
eğitim, temassız teknolojiler hayatımızda artık
daha çok yer kaplıyor. Teknoloji ile hayat daha iç
içe bir hal alıyor.
Değişimin bu denli hızlı olduğu bir zamanda 5 yıl
dahi artık çok uzun bir süre, bu nedenle bir tahminde
bulunmak çok zor. Ancak sektörün hızla
gelişen teknolojilerle daha da ileri gideceğini söylemek
mümkün.
Bu süreçte en önemli
projeleriniz ne olacak?
Müşterilerimize küresel rekabet avantajı sağlayacak
çözümler geliştirmeye devam ediyoruz.
Son dönemde en çok önem verdiğimiz konulardan
biri yönetilen hizmetler. Yönetilen hizmetler
sayesinde işletmelerin, güvenlik teknolojilerinin
yönetimi için herhangi bir insan kaynağına veya
büyük ölçekli donanım yatırımları yapmalarına
gerek kalmıyor.
Yönetilen hizmetlerle şirketlerin güvenlik teknolojilerine
ilişkin uçtan uca tüm ihtiyaçlarını karşılayacak
şekilde ürün tedariğinden montaja, 7/24
izlemeden raporlamaya, alarm müdahalesinden
servis ve bakım süreçlerine kadar tüm ihtiyaçlarını
sağlıyoruz.
Güvenlik teknolojilerini yönetilen hizmetlerle temin
eden işletmeler, ürün tedariki, bakımı, alarm
izleme ve raporlama gibi süreçlerin hiçbirini düşünmek
zorunda kalmaksızın kendi işine odaklanabiliyor.
Sensormatic’in yönetilen hizmetler operasyon
merkezinde çalışan, kullanılan tüm teknolojiler
üzerinde tam yetkinlik sahibi olan güvenlik
uzmanları sistemleri en verimli biçimde
yönetiyor. Böylelikle şirketler, kendi
içinde insan kaynağı ayırmaksızın,
güvenlikte doğru bilgi
birikimine ve yetkin insan
kaynağına ulaşmış
oluyor.
www.itnetwork.com.tr 23 2020