10.03.2016 Views

Gündem Güncel

Bulten120

Bulten120

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Batı’nın modernleşme serüveni, bireyin merkeze<br />

alındığı bir süreçte gerçekleşmiştir. Bugün<br />

gelinen noktada Batı toplumlarının merkeze<br />

aldığı birey, kendi tekâmülünü tamamlayamadığı<br />

gibi kendisi dışındaki diğer insanları da<br />

hesaba katmaz hale gelmiştir. Buna mukabil<br />

bizim geleneğimizde; başkası için düşünmek,<br />

başkasını düşünmek anlamına gelen “diğergâmlık”<br />

kavramı yer etmiştir. Biz Müslümanların<br />

geleneğinde bireyin bizzat kendisi, hakları<br />

ve hürriyeti elbette çok önemlidir. Ancak İslam<br />

medeniyetinde birey tek başına her şey demek<br />

değildir.<br />

İslam anlayışında, insanın Kur’anî bir tanımlama<br />

olan “eşref-i mahlukat” (yaratılmışların en<br />

saygını) derecesine çıkabilmesi için kendi ferdî<br />

olgunluğuna ulaşması gerektiği gibi diğer insanlar<br />

için de hayır nâmına bir şeyler yapması<br />

beklenir. Kişinin kendisi dışındaki “diğer insanlar”dan<br />

kastedilen de en yakınından başlayarak<br />

en uzaktakine kadar geniş bir topluluktur.<br />

Kişinin hayat arkadaşı, çocukları, yakın ve uzak<br />

akrabaları, komşuları, dostları ve başka toplumlardaki<br />

din kardeşleri de bu topluluğa girer.<br />

Hatta kendi dininden olmayan insanların<br />

da düşünüldüğü bir yaklaşım söz konusudur.<br />

Dolayısıyla İslam’ın “iyilik” ve “iyi insan” anlayışının<br />

temelinde bir yönüyle de “diğergâmlık”<br />

yatmaktadır.<br />

Batının bireyselleşerek diğer toplumlardan<br />

koptuğu modernleşme sürecinde, İslam dünyası<br />

da kendi iç meseleleri ve sorunları sebebiyle<br />

kendisi dışındaki toplumlardan uzaklaşmıştır.<br />

Böylece Müslüman toplumlar kendi dertleri ile<br />

dertlenmiş, dış dünyada olup bitenle ilgilenme<br />

imkânı bulamamıştır. Ancak son zamanlarda<br />

gerek küreselleşmenin etkisiyle gerekse İslam<br />

dünyasının kendi meselelerini bir nebze olsun<br />

çözmesiyle beraber durum değişmeye başlamıştır.<br />

İslam âlemi, hem kendi bünyesindeki<br />

parçaları hem de birlikte yaşadığı dünyanın<br />

arta kalanı ile beraber büyük bir ailenin önemli<br />

bir unsuru olduğu gerçeğini tekrar hatırlamıştır.<br />

Bu tekrar uyanış ile beraber Müslüman toplumların<br />

“iyilik” ve “diğergâmlık” ölçeğinin de<br />

daha kuşatıcı hale gelmesi kaçınılmazdır. Böylece<br />

dünya sathında, küresel bir iyilik ve diğergâmlık<br />

hareketi başlamalıdır.<br />

Son yıllarda ülkemiz adına bazı STK’larımız, iyiliğin<br />

ülke sınırlarını aşarak daha çok kişiye ulaştırılması<br />

adına çok başarılı işlere imza atıyorlar.<br />

Artık iyiliğin küresel tarafını konuşacağımız bu<br />

yeni evrede, genç nesillerin iyilik ve diğergâmlık<br />

kavramlarını daha geniş anlamda düşünmeleri<br />

yönünde adımların atılması gerekmektedir.<br />

İyilik yapmanın sadece bir yardım paketi ulaştırmak<br />

olmadığını, yardımlaşmanın kültürel,<br />

fikrî ve psikolojik boyutlarının da ele alınmasının<br />

bir gereklilik olduğu üzerinde durulmalıdır.<br />

Mesela, ülkemizde barınan Suriyeli kardeşlerimize<br />

sadece maddi yardımda bulunmak yeterli<br />

101<br />

TÜRKİYE DİYANET VAKFI İYİLİK BÜLTENİ OCAK - MART 2015

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!