Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Batı’nın modernleşme serüveni, bireyin merkeze<br />
alındığı bir süreçte gerçekleşmiştir. Bugün<br />
gelinen noktada Batı toplumlarının merkeze<br />
aldığı birey, kendi tekâmülünü tamamlayamadığı<br />
gibi kendisi dışındaki diğer insanları da<br />
hesaba katmaz hale gelmiştir. Buna mukabil<br />
bizim geleneğimizde; başkası için düşünmek,<br />
başkasını düşünmek anlamına gelen “diğergâmlık”<br />
kavramı yer etmiştir. Biz Müslümanların<br />
geleneğinde bireyin bizzat kendisi, hakları<br />
ve hürriyeti elbette çok önemlidir. Ancak İslam<br />
medeniyetinde birey tek başına her şey demek<br />
değildir.<br />
İslam anlayışında, insanın Kur’anî bir tanımlama<br />
olan “eşref-i mahlukat” (yaratılmışların en<br />
saygını) derecesine çıkabilmesi için kendi ferdî<br />
olgunluğuna ulaşması gerektiği gibi diğer insanlar<br />
için de hayır nâmına bir şeyler yapması<br />
beklenir. Kişinin kendisi dışındaki “diğer insanlar”dan<br />
kastedilen de en yakınından başlayarak<br />
en uzaktakine kadar geniş bir topluluktur.<br />
Kişinin hayat arkadaşı, çocukları, yakın ve uzak<br />
akrabaları, komşuları, dostları ve başka toplumlardaki<br />
din kardeşleri de bu topluluğa girer.<br />
Hatta kendi dininden olmayan insanların<br />
da düşünüldüğü bir yaklaşım söz konusudur.<br />
Dolayısıyla İslam’ın “iyilik” ve “iyi insan” anlayışının<br />
temelinde bir yönüyle de “diğergâmlık”<br />
yatmaktadır.<br />
Batının bireyselleşerek diğer toplumlardan<br />
koptuğu modernleşme sürecinde, İslam dünyası<br />
da kendi iç meseleleri ve sorunları sebebiyle<br />
kendisi dışındaki toplumlardan uzaklaşmıştır.<br />
Böylece Müslüman toplumlar kendi dertleri ile<br />
dertlenmiş, dış dünyada olup bitenle ilgilenme<br />
imkânı bulamamıştır. Ancak son zamanlarda<br />
gerek küreselleşmenin etkisiyle gerekse İslam<br />
dünyasının kendi meselelerini bir nebze olsun<br />
çözmesiyle beraber durum değişmeye başlamıştır.<br />
İslam âlemi, hem kendi bünyesindeki<br />
parçaları hem de birlikte yaşadığı dünyanın<br />
arta kalanı ile beraber büyük bir ailenin önemli<br />
bir unsuru olduğu gerçeğini tekrar hatırlamıştır.<br />
Bu tekrar uyanış ile beraber Müslüman toplumların<br />
“iyilik” ve “diğergâmlık” ölçeğinin de<br />
daha kuşatıcı hale gelmesi kaçınılmazdır. Böylece<br />
dünya sathında, küresel bir iyilik ve diğergâmlık<br />
hareketi başlamalıdır.<br />
Son yıllarda ülkemiz adına bazı STK’larımız, iyiliğin<br />
ülke sınırlarını aşarak daha çok kişiye ulaştırılması<br />
adına çok başarılı işlere imza atıyorlar.<br />
Artık iyiliğin küresel tarafını konuşacağımız bu<br />
yeni evrede, genç nesillerin iyilik ve diğergâmlık<br />
kavramlarını daha geniş anlamda düşünmeleri<br />
yönünde adımların atılması gerekmektedir.<br />
İyilik yapmanın sadece bir yardım paketi ulaştırmak<br />
olmadığını, yardımlaşmanın kültürel,<br />
fikrî ve psikolojik boyutlarının da ele alınmasının<br />
bir gereklilik olduğu üzerinde durulmalıdır.<br />
Mesela, ülkemizde barınan Suriyeli kardeşlerimize<br />
sadece maddi yardımda bulunmak yeterli<br />
101<br />
TÜRKİYE DİYANET VAKFI İYİLİK BÜLTENİ OCAK - MART 2015