You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Bizim medeniyetimiz, irfan<br />
medeniyetidir.<br />
İrfan; iyiyle kötüyü ayırt etmeye, iyi ve erdemli<br />
olmanın inceliklerini yaşamaya sevk eder. İrfan<br />
ehli olup nefsi terbiye eden ve kibir, haset,<br />
öfke gibi zararlı duygulardan kalbini arındıran,<br />
ibadet ve salih amel işleyen Mü’min kalb-i selim<br />
sahibi olur. Sabahattin Zaim Hocamızın<br />
belirttiği üç hastalıktan; nefsaniyet, enaniyet<br />
ve menfaat zaaflarından arınmış yürekler, ilim<br />
ehliyle beraber gönülleri İslam’la buluşmasına<br />
öncülük etmişlerdir.<br />
Bizim medeniyetimiz, hikmet ve sanat<br />
medeniyetidir.<br />
Hikmet, güzel olanla çirkin olanı tefrik etmekle,<br />
zarif ölçülerle incelikleri fark ederek firaset ve<br />
basiretle yaşamaktır. Mü’min, estetik ve zarafet<br />
anlayışıyla hayata anlam ve değer katar. Zevk-i<br />
selim sahibi olan zarif Mü’minler sese, notaya,<br />
söze ve eşyaya dokunarak ürettikleri ve ortaya<br />
koydukları sanat eserleriyle hep aynı güzelliğin<br />
peşine düşmüşlerdir.<br />
Şaire:<br />
“Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış<br />
Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış.” mısralarını<br />
söyleten, her şeyin olduğu gibi sanatın<br />
da Allah için olması gerektiği idrakidir. Yani ilahi<br />
ölçüyü ve sınırları ihlâl eden bir sanat anlayışı<br />
ve bu anlayışla ortaya konan eserler; resimde,<br />
musikide, sinemada, tiyatroda, edebiyatta, mimaride…<br />
hangi alanda olursa olsun bize ait<br />
olmayan bir aklın ürünüdür. İslam, akla önem<br />
vermekle birlikte nakillere imandan neşet eden<br />
bir gönül medeniyeti inşa eder. Bu medeniyete<br />
gönülden bağlı olan aşk ehli insanlar eliyle ortaya<br />
konan tüm eserler bir medeniyet dili oluşturmuşlardır.<br />
Ancak bugün ilimden, irfandan, hikmet, adalet<br />
ve merhametten nasipsiz olanlar eliyle İslam’ın<br />
iyilik ideali zedelenmekte ve Müslümanlar zarar<br />
görmektedir. Savaşların ve işgallerin yürek<br />
coğrafyamızda açtığı derin yaralar; tekfircilik,<br />
mezhepçilik ve kavmiyetçilik fitneleriyle daha<br />
da derinleşmektedir. Bunca olumsuzluk içerisinde<br />
Müslümanlar önce kendi kavramları ile<br />
sağlıklı bir irtibat kurmalı; sonra da iyiliğin en<br />
güzel temsilcisi olmaya layık hale gelmeli ve<br />
tüm süreçlerde iyilik çağrılarını bütün insanlığı<br />
muhatap alacak şekilde güncellemelidirler.<br />
Mü’min, kendi medeniyet değerlerini; kültürünü,<br />
edebiyatını, müziğini, sanatını,<br />
mimarisini inanç süzgecinden geçirerek<br />
özümseyen ve bu değerleri yeni bir dil ve<br />
üslupla yaşadığı çağa uyarlamanın imkânlarını<br />
araştıran bir yapıda olmalıdır.<br />
Unutulmamalıdır ki, bugün Batı uygarlığının<br />
fesat odaklı ürettiği materyallerin bilinçsiz<br />
kullanıcısı ve tüketicisi konumunda<br />
bir nesne olmaktan kurtulmak ve kendi<br />
medeniyetimizin ruhundan neşet eden<br />
eserleri yeniden üretmek, biz Müslümanların<br />
öncelikli sorumluluğudur.<br />
Evet bizim medeniyetimiz, Üstad Sezai<br />
Karakoç’un ifadesiyle tecrübe edilmiş, başarıya<br />
ulaşmış ve insanlığı mutluluğa ulaştırmış<br />
bir medeniyettir. Onun tekrar diriltilmesi<br />
hepimizin aslî görevidir. Bu da ancak<br />
kutlu bir sevdaya adanan İlim ehlinin, dava<br />
adamlarının ve gönül insanlarının sayısının<br />
artmasıyla gerçekleşecektir.<br />
71<br />
TÜRKİYE DİYANET VAKFI İYİLİK BÜLTENİ OCAK - MART 2015