You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
MAKALE<br />
40<br />
rine bağış ve yardımları saymakla bitmez ama<br />
dilerseniz sadece bir iki tanesini zikredelim.<br />
Mesela Sultan pek çok vesileyle Ermeni cemaatinin<br />
önde gelenlerine atiyyeler (bağışlar) vermekte<br />
ve bu hediyelerin sosyal yardım şeklinde<br />
cemaatin yoksul kesimlerine ulaştırılmasını<br />
sağlamaktaydı. İsmi sonradan Şişli Etfal Hastanesi<br />
yapılmış olan kendi parasıyla yaptırdığı<br />
Hamidiye Etfal Hastanesi’nden Rum Hastanesine<br />
her gün 75 okka has ekmek ve 50 okka<br />
et; Yedikule Ermeni Hastanesi’ne ise 600 okka<br />
ekmek ile 150 okka et gittiğini, ayrıca her ay bu<br />
hastanelere 12 bin kuruş “atiyye-i seniyye” tahsis<br />
edildiğini bilen kaç kişi vardır acaba?<br />
Prof. Özbek, Sultan Abdülhamid üzerindeki<br />
kimi şaibeleri teker teker temizlediği kıymetdar<br />
çalışmasında tarafgir tarihçilerin Sultanı bütün<br />
gönüllü ve sivil faaliyetleri yasaklayan acımasız<br />
bir despot kılığında sunmalarına da haklı olarak<br />
itiraz ederek, aslında bunun tam tersinin geçerli<br />
olduğunu vurguluyor; özellikle sosyal yardım<br />
alanında sivil girişimlerin II. Abdülhamid zamanında<br />
katlanarak arttığına ve kamusal alanın<br />
bu şekilde genişletildiğine dikkat çekiyor. Belki<br />
onun zamanında siyasî amaçlı derneklere bazı<br />
sınırlamalar getirilmiştir ama sosyal yardımlaşmayı<br />
amaçlayan derneklere, ister Müslümanlarca,<br />
ister gayrimüslimlerce kurulsun, kapılar<br />
sonuna kadar açılmıştır.<br />
Sultanın halkın yarasına merhem olmak için<br />
çırpındığına en büyük delil, tahttan indirildikten<br />
sonra eski muhalifi Dr. Abdullah Cevdet’e<br />
söylediği şu sözdür: