You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
kitapları çokça oyun ve etkinlikle dolu ama<br />
gördüğümüz kadarıyla bunlar sınıfta uygulanmamaktadır.<br />
“Yazdıysanız tahtayı siliyorum”,<br />
“Susun, beni dinleyin” uygulamaları çocuklara<br />
hitap etmemektedir.<br />
Bir danışanım paylaşmıştı; 1. Sınıftaki çocuğuna<br />
öğretmen test vermiş. Testte şöyle bir soru<br />
var: “Doğalgaz kaçağı olduğunda aşağıdakilerden<br />
hangisini yapmalıyız?” Altında da dört şık.<br />
Çocuk, şıkları beğenmemiş olacak ki, beşinci<br />
bir şık eklemiş; “Burnumuzu kapatıp nefes almadan,<br />
dışarı kaçarız” diye. Ertesi gün heyecanla<br />
öğretmene bunu gösterdiğinde öğretmen;<br />
“Olmamış” diyor ve ısrar ediyor, “Bu dört şıktan<br />
birini seçeceksin”. Çocuk, akşam eve gelmiş, dakikalarca<br />
ağlamış, “Ama anne, burnumuzu kapatırız,<br />
dışarı kaçarız, ölmeyiz. Bu doğru değil<br />
mi?”. Sadece bu tavrın çocuktaki hasarını anlatmaya<br />
kalksam sayfalar yetmez.<br />
Değerlendirilmesi gereken bir diğer husus ise,<br />
proje performans ödevleri. Bunların çıkış noktası<br />
doğruydu. Ama bu ödevler, uygulamanın<br />
felsefesine uygun verilmediği için anne babalar<br />
tarafından yapılmaya başlanmış, dolayısıyla da<br />
uygulamalar tedavülden kaldırılmak zorunda<br />
kalınmıştır. Bunun yerine öğretmenlere, anne<br />
babalara projenin, performansın temel mantığının<br />
anlatılması ve kaldırılmaması gerekirdi.<br />
Bugün bazı öğretmenlerimiz “Sistem böyle” diyerek,<br />
sekiz yıl sonra sınav olacak çocuğa, daha<br />
birinci sınıftan itibaren testler vermektedir. Hâlbuki<br />
test, çocuğa sadece seçmeyi öğretir, beyni<br />
tembelleştirir. Çocuğun özgünlüğünü, üretkenliğini<br />
köreltir, yok eder. Bu nedenle, ek kaynaklara<br />
başvurmadan -ki yasak- Milli Eğitim’in<br />
ders ve çalışma kitaplarını kullanmak yeterlidir.<br />
Diğer bir husus; mevcut sınav yönetmeliğinde<br />
de olduğu gibi, üçüncü sınıfa kadar çocuğun sınavla<br />
muhatap olmaması gerekir. Çünkü kaygı<br />
ve korku durumunda beyin normal işlevini kaybeder<br />
ve kendini kapatır. Bu nedenle öğretmen<br />
çocuğu, korkutmadan ve kaygılandırmadan,<br />
çocuğa yansıtmadan değerlendirme yapmalıdır.<br />
Çocuk ilkokulda çok başarılı olursa ilerde de<br />
böyle olacak diye yaygın bir kanaat var. Bu,<br />
günümüz çocukları için geçerli değildir. Bize<br />
gelen birçok aile, çocuklarının ortaokul veya<br />
lisede okula gitmek istemediklerini, notlarının<br />
giderek kötüye gittiğini, kitap okumak istemediklerini<br />
belirtmekte. Böyle durumlarda, bu<br />
gençlerle ilgili ilk öğrenmek istediğim konular;<br />
“İlkokulda çok mu başarılıydı?” “Okumaya 3-4<br />
ayda mı, geçti?” veya “Kitap okuma konusunda<br />
çok mu ısrarcı olundu ve takip edildi?” olur.<br />
Maalesef aldığım cevaplar hep “Evet” dir. Bir<br />
maraton düşünün. Maratonun ilk metrelerinde<br />
çocuk nefes nefese bırakılıyor. Sonrasını siz düşünün.<br />
117<br />
Bu uygulamalar, aile cephesini de sıkıntılı ve karanlık<br />
bir noktaya taşımaktadır. Çocuğu sürekli<br />
anne babaya şikâyet eden; sürekli çocuğun ek-<br />
TÜRKİYE DİYANET VAKFI İYİLİK BÜLTENİ OCAK - MART 2015