10.03.2016 Views

Gündem Güncel

Bulten120

Bulten120

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1950’li ve 60’lı yıllarda dönemin şartlarının da<br />

etkisi ile bir toparlanma dönemi yaşayan mütedeyyin<br />

insanlar, sonraki yıllarda diğergâmlık<br />

duygusunun daha da artması ile toplumun<br />

diğer kesimlerine de faydalı olmayı ve iyilik<br />

yapmayı hedeflediler. 1990’lı yıllara gelinceye<br />

kadar yaklaşık kırk yıllık bir dönemde, sadece<br />

ilahiyat ve din hizmetleri alanında değil birçok<br />

farklı hizmet alanında toplumun her kesimine<br />

faydalı olma ve iyilikte bulunma gayreti içinde<br />

oldular. Söz konusu yıllarda gençlik zamanını<br />

geçirmiş olanlar bugün hayatın birçok alanında<br />

Türkiye’de iyiliğin öncülüğünü yapmaktalar.<br />

Bu öncülük, sadece maddi manada yapılan iyilikleri<br />

çoktan aşmış, topluma birçok alanda yol<br />

gösterme ve ufuk açma noktasında da kendini<br />

göstermiştir.<br />

Yukarıda sözünü ettiğimiz mütedeyyin insanlar,<br />

bugün yeni bir durum ile karşı karşıyadır.<br />

Onları ulvî bir görev daha beklemektedir. Kendilerinden<br />

önceki nesillerden miras aldıkları bu<br />

iyilik hareketini bir adım daha ileriye götürmek<br />

ve daha çok insana ulaştırmak mecburiyetindedirler.<br />

Sanırım bu göreve hazırlık ve görevi<br />

yerine getirme aşamasında içinde bulunduğum<br />

İmam-Hatip camiasının omuzlarına büyük<br />

bir yük yüklenmiş vaziyette. Geleceğimizi<br />

emanet edeceğimiz gençlerin hayata hazırlandığı<br />

İmam-Hatip okullarında, onlara bu şuuru<br />

verebilme adına elimizde çok büyük bir fırsat<br />

var. Geçmişin kıymetli mirasını ve bu mirasa<br />

katkı sağlayan, diğergâmlıkta ve iyilikte yarışan<br />

önceki nesilleri minnet ve rahmetle yad edip<br />

onların getirdiği noktadan daha güzel yerlere<br />

bu güzel davayı götürmek mecburiyetindeyiz.<br />

Geçmişin fedakârlığı ile genç kuşağın enerjisini<br />

ve girişimciliğini bir potada erittiğimizde<br />

hedeflediğimiz neticelere ulaşmamız mümkün<br />

olacaktır. Medeniyetimizin yeniden inşası ve<br />

ihyası için bu kaçınılmaz bir görevdir. Gençlerimiz<br />

diğergâmlığı ve iyiliği tabiri caiz ise yeniden<br />

üretecek ve insanlığın hizmetine sunacak.<br />

Bize huzuru getirecek medeniyet iklimini, hem<br />

kendi iç dünyasında hem de diğer insanlara<br />

karşı manevi olgunluğunu kazanmış bireylerin<br />

getireceğini unutmamalıyız.<br />

Mehmet Akif’in, dinî değerleri muhafaza etme<br />

görevi verdiği nesil olan Âsım’ın nesli görevini<br />

başarmıştır. Şimdi başka bir iyilik nesline ihtiyacımız<br />

var: Hem içinde yaşadığı zamanı koruyacak<br />

hem de yarınlarımızı muhafaza edecek<br />

olan bugünün gençlerine… Hatta bu “yeni iyilik<br />

nesli” yarınlarımızı korumakla kalmayacak,<br />

yarınlarımızı kurmak misyonunu da üstlenecektir.<br />

Sahip oldukları güzel ahlakları, aldıkları<br />

eğitimleri, davranışları ve düşünceleri ile önümüzdeki<br />

on yılların garantisi olan bu gençliğe<br />

karşı içimizde büyük bir ümit besliyoruz. Çünkü<br />

bu nesil rüştünü ispat etmiş bir başka nesilden,<br />

28 Şubat’ı görmüş nesilden bayrağı devralıyor.<br />

Onların ve şimdikilerin samimiyeti ve azmi ile<br />

medeniyetimize ve geleceğe dair güzel niyetler<br />

besliyoruz. Umutlarımız her geçen gün artıyor.<br />

103<br />

TÜRKİYE DİYANET VAKFI İYİLİK BÜLTENİ OCAK - MART 2015

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!