You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
MAKALE<br />
96<br />
birlikte Allah ve Rasûlü’nün yoluna adadığını<br />
gösterdi.<br />
Şu iyilik tabloları da Hazret-i Ebûbekir –radıyallâhu<br />
anh-’in hayırda zirveleşen öncülüğünün<br />
hangi noktalara kadar ulaşabildiğine gösteren<br />
eşsiz örneklerdir:<br />
Bir gün Peygamber Efendimiz –sallallâhu aleyhi<br />
ve sellem- sabah namazını kıldıktan sonra<br />
ashâbına dönüp:<br />
“İçinizde bugün oruçlu olan var mı?” diye sordu.<br />
Hazret-i Ömer:<br />
“Yâ Rasûlallâh! Dün gece oruç tutmak aklıma<br />
gelmedi, onun için şimdi oruçlu değilim.” dedi.<br />
Hazret-i Ebû Bekir ise:<br />
“Ben dün gece oruç tutmayı düşündüm ve sabaha<br />
oruçlu çıktım.” dedi.<br />
Rasûl-i Ekrem Efendimiz yine:<br />
“İçinizde bugün hasta ziyâretinde bulunan var<br />
mı?” diye sordu.<br />
Hazret-i Ömer:<br />
“Yâ Rasûlallâh! Sabah namazını yeni kıldık ve yerimizden<br />
ayrılmadık, nasıl hasta ziyâret edebilelim<br />
ki?” dedi.<br />
Hazret-i Ebû Bekir ise:<br />
“Duydum ki kardeşim Abdurrahman bin Avf rahatsızlanmış.<br />
Mescide gelirken, bakayım durumu<br />
nasıl olmuş diye, ona bir uğrayıverdim.” dedi.<br />
Yine Fahr-i Kâinât Efendimiz:<br />
“İçinizde bugün bir yoksulu doyuran var mı?”<br />
diye sordu.<br />
Hazret-i Ömer:<br />
“Yâ Rasûlallâh! Sabah namazını yeni kıldık ve henüz<br />
yerimizden ayrılmadık.” dedi.<br />
Hazret-i Ebû Bekir ise:<br />
“Mescide girdiğimde, ihtiyacını arz eden birini<br />
gördüm. Oğlum Abdur-rahmân’ın elinde bir parça<br />
arpa ekmeği vardı. Onu alıp yoksula verdim.”<br />
dedi.<br />
Bunun üzerine Allah Rasûlü:<br />
“Seni cennetle müjdelerim (ey Ebû Bekir)!” buyurdu.<br />
Hazret-i Ömer derin bir iç çekerek; “Âh cennet!”<br />
dedi. Efendimiz –sallallâhu aleyhi ve sellemonun<br />
da gönlünü alacak bir söz söyledi:<br />
“Allah Ömer’e rahmet eylesin, Allah Ömer’e rahmet<br />
eylesin! Ne zaman bir hayır yapmak istese<br />
Ebû Bekir muhakkak onu geçer.” buyurdu 3 .<br />
İyilik etmek ve güzellikte bulunmak manasına<br />
da gelen “ihsan” kavramının bir anlamı da,<br />
güzel insanların etrafını da güzelleştirme çaba<br />
faaliyetleridir. Biz bu insanlara Kur’an’ın bir ifadesi<br />
olarak “Muhsin İnsanlar” deriz. Evet, Rabbi<br />
görürcesine bir şuur derinliği içerisinde, yaptığı<br />
her şeyi “en güzeli yakalama” (ahsen kıvamı)<br />
niyet ve azmiyle yerine getiren bu kimseler, İslâm’ı<br />
güzel yaşayan ve yaşatma azminde olan<br />
“Muhsin”lerdir.<br />
Ebûbekir Sıddîk –radıyallahu anh- böyle bir<br />
ihsan erbabı olarak, nicelerinin Müslüman olmasına<br />
vesile olmuş, zorda kalan müminlerin<br />
imdadına yetişmiş, horlanan ve işkencelere<br />
3 Heysemî, III, 163-164. Ayrıca bkz. Ebû Dâvud, Zekât, 36/1670; Hâkim,<br />
I, 571/1501)