You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
DOĞU MARMARA BÖLGE PLANI 2010-2013<br />
TR42 DOĞU MARMARA BÖLGE PLANI 2010-2013<br />
4. MEKANSAL DURUM ANALİZİ<br />
TR42 Düzey 2 Bölgesi’nin Türkiye’nin önemli metropolleri olan İstanbul, Ankara<br />
ve Bursa illeri arasında güçlü mekânsal altyapısıyla büyüyen bir bölge özelliği taşıması,<br />
bölgeyi mekansal açıdan ayrıcalıklı kılmaktadır. Bölgenin bu ayrıcalıklı özelliği mekânsal<br />
kullanımlar, ulaşım, çevre ve enerji olmak üzere dört ana başlık altında incelenmiştir.<br />
4.1. MEKANSAL KULLANIMLAR<br />
4.1.1 Arazi Kullanımı<br />
İdari açıdan Türkiye’nin toplam ilçe sayısının %5’inin, toplam köy sayısının %<br />
4’ünün, toplam belediye sayısı açısından ise yaklaşık %3’ünün bulunduğu TR42 Düzey 2<br />
Bölgesi’nin yüzölçümü bakımından en büyük ili Bolu, en küçük ili ise Yalova’dır. Harita<br />
Genel Komutanlığı’ndan TÜİK tarafınca temin edilen 1998 baskılı harita kullanılarak göller<br />
dâhil olarak yapılan hesaplamaya göre bölgenin Türkiye toplam yüzölçümü içindeki<br />
payı %3’tür. Bölge illeri toplam arazisinin %50’sini orman ve fundalık alanlar oluşturmakta<br />
olup, orman alanlarını %32 ile tarım alanları takip etmektedir. Toplam tarım<br />
alanları içerisinde Sakarya ili ilk sırada yer alırken, Bolu ve Kocaeli illeri Sakarya’yı izlemektedir.<br />
Bölgenin toplam arazisi içerisindeki orman ve fundalık alanlar, çayır ve mera<br />
alanları ile tarım dışı arazilerin payları bakımından en zengin il Bolu’dur. Her bir ilin toplam<br />
arazisinin yüzölçümü dağılımda orman ve fundalık alanlar bakımından Yalova ilk<br />
sırada yer alırken, tarım alanları bakımından Sakarya, çayır ve mera alanlarında Bolu,<br />
tarım dışı alanlarda ise Kocaeli ilk sırada yer almaktadır.<br />
Ormanlık alanlar, su rejimini düzenlemede, toprak korumasında, çevresel kirlilikle<br />
mücadelede, biyolojik çeşitliliğin korunmasında ve küresel ısınma ile mücadelede son<br />
derece önemlidir. Ancak, nüfus artışına dayalı endüstriyel girdi talebi, tüm doğal kaynaklar<br />
üzerinde olduğu gibi ormanlık alanları da olumsuz etkilemektedir.<br />
Ormanlardaki ağaçların tepe çatılarının alansal olarak toprağı örtme derecesine<br />
göre ormanlar iki ana gruba ayrılmaktadır. Kapalılık derecesi %11-100 arasında olan<br />
ormanlar genel ormanlık alanın %50'sini teşkil etmekte olup “normal orman” olarak<br />
tanımlanmıştır ve Türkiye normal orman alanlarının %6’sı bölgede yer almaktadır. Bölgenin<br />
Türkiye yüzölçümünün %3’üne denk geldiği düşünüldüğünde, bölge normal orman<br />
varlığı ülke için önemsenecek büyüklüktedir. Kapalılık derecesi %1-10 arasında<br />
olan ormanlar da genel ormanlık alanın %50'sini teşkil etmekte olup, “bozuk orman”<br />
olarak tanımlanmaktadır ve Türkiye’deki bozuk orman alanlarının %2’si bölgede yer<br />
almaktadır (Çevre ve Orman Bakanlığı, 2010).<br />
Bölgede bozuk ormanların sağlıklılaştırılmasında ve ormansız alanların ormanlaştırılmasına<br />
ve kent içi yeşillendirmeye yönelik çalışmalar yapılmaktadır. 2006-2008 yılları<br />
arasında toplam 672 hektar alanda ağaçlandırma yapılmıştır (Ormancılık İstatistikleri,<br />
106