08.12.2015 Views

353-goc

353-goc

353-goc

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TÜRK İŞ DÜNYASININ TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER KONUSUNDAKİ GÖRÜŞ, BEKLENTİ VE ÖNERİLERİ<br />

yüklüğü ile değil, aynı zamanda Suriye krizinin dış politika yönü ve beklentilerle de doğrudan<br />

ilişkilidir. Kuşku yok ki Suriye krizinin bu kadar uzun sürmesi ve 2 milyonu aşkın<br />

Suriyelinin Türkiye’ye geleceği hiçbir şekilde beklenmemişti. 16 Bu nedenle ilk iki yıl boyunca<br />

ciddi bir kayıtlama yapıl(a)mamıştır. Suriyelilerin de birkaç gün ya da hafta içinde evlerine<br />

döneceği şeklindeki beklenti, kayıtlamanın öncelikli bir konu olarak ele alınmasına da engel<br />

olmuştur. Girişin gerçekleştiği sınır bölgelerinde kaymakamlıklar, valilikler, Kızılay, AFAD<br />

vb kurum ve kuruluşlar özellikle de insani yardım dağıtımını organize etmek ve istismarları<br />

engellemek için kısmı kayıtlar alsa da bunların sağlıklı, merkezi ve ortak bir kayda dönüşmesi<br />

uzunca süre söz konusu olamamıştır. Burada önemli bir başka şansızlık da, kayıtlamayı<br />

gerçekleştirmesi gereken ve daha önce Yabancılar Büro Amirlikleri’nin uhdesinde olan görevleri<br />

devralan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün merkez ve özellikle de taşra teşkilatının<br />

tam da bu dönemde yapılandırılma süreci içinde olmasıdır.<br />

Suriyelilerin Nisan 2011’de Türkiye’ye girişinden sonraki ilk 20 ayda, yani Ocak 2013’e<br />

kadar resmi ve merkezi bir kayıtlama yapılmadığı kayıtlardan sorumlu olan İçişleri Bakanlığı<br />

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından verilen bilgilerde de açık biçimde görülmektedir.<br />

Anılan Genel Müdürlüğün verilerini kullanan BMMYK tarafından açıklanan tablo durumu<br />

net olarak göstermektedir. Kayıtlamanın BMMYK’nin kayıtlama için kullanılmak üzere satın<br />

alıp Türk otoritelere devrettiği mobil kayıtlama araçları (kayıt için özel olarak hazırlanan<br />

donanımlı TIR’lar) gibi teknik desteği ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün son dönemde iki<br />

yıldaki çok yoğun çalışmaları ile hızlandığı açık biçimde görülmektedir.<br />

1 Ocak 2013’de kayıt altına alınabilen Türkiye’deki Suriyelilerin sayısı sadece 176.992’dir.<br />

Kayıtlamanın bundan sonraki gelişimine altışar aylık evreler halinde bakıldığında Temmuz<br />

2013’de sayının 406 bin, Ocak 2014’de 595 bin, Temmuz 2014’de 800 bin, Ocak 2015’de<br />

1,552 bin olarak gerçekleştiği, Ekim 2015 itibari ile de 2 milyon 72 bine ulaştığı gözlenmektedir.<br />

16<br />

Temmuz 2012’de henüz Türkiye’deki sığınmacı sayısı 45 bin iken o dönem Dışişleri Bakanı olan Ahmet<br />

Davutoğlu ‘‘kırmızı çizgimiz 100 bindir, daha fazlası gelirse tampon bölge oluşturabiliriz’ açıklamasını<br />

yapmıştır. Ancak iki ay bile geçmeden Eylül 2012’de sayı 133 bine çıkmıştır. Bundan sonraki süreçte de<br />

Suriye’den gelenlerin sayısı katlanarak artmıştır. Bkz.: Fikret Bila-Milliyet: ‘‘Teröre karşı ya da büyük bir<br />

mülteci akınına karşı tedbirlerimiz olur. Mülteci sayısı 100 bini bulursa belki onları Suriye içinde ağırlamak<br />

gerekebilir. Bütün bu yükü Türkiye’nin çekmesi beklenmemeli’’<br />

http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=Yazardetay&ArticleID=1574003&AuthorID=61&b=Bolgede%20<br />

yuzyilin%20tasfiyesi%20yasaniyor&a=Fikret%20Bila.<br />

29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!