353-goc
353-goc
353-goc
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜRK İŞ DÜNYASININ TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER KONUSUNDAKİ GÖRÜŞ, BEKLENTİ VE ÖNERİLERİ<br />
ge insanını, özellikle de işini kaybetmekten ya da haksız rekabetle karşı karşıya kalmaktan<br />
endişe edenleri huzursuz etmektedir. Daha da önemlisi bu konuda önemli bir “istismar”<br />
gerçeğinin de ortaya çıkıyor olmasıdır. Zira bazı işverenler için Suriyelilerin varlığı “ucuz işgücü”<br />
bakımından bir avantaj olarak da görülebilmektedir. Bazı sektörlerde ihtiyaç duyulan<br />
eleman eksikliğinin, doğal olarak işveren lehine bir ücret karşılığında Suriyeliler tarafından<br />
kapatıldığına dair iddialarla sıklıkla karşılaşılmaktadır. Alan gözlemlerimiz de bize bunu<br />
göstermektedir. Başta inşaat olmak üzere Türk çalışanların bir bölümünün aldıkları işleri<br />
Suriyelilere yaptırarak yeni bir “taşeronluk” yapısı oluşturmaları sıklıkla karşılaşılan olaylardandır.<br />
İşsizlik konusunda TÜİK tarafından 8 Mart 2014’te açıklanan veriler de Suriyelilerin<br />
çalışması konusundaki bazı değerlendirmelerin yeniden yapılmasını gerektirmektedir.<br />
TÜİK verilerine göre 2013 yılında hem iş piyasasını büyüten, yani işçi alımı yapan hem de<br />
aynı zamanda işsizliğin en fazla düştüğü üç il, Suriyeli sığınmacı sayısının en yüksek olduğu<br />
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis’tir. 39 Bu durum ekonomi içinde Suriyelilerden kaynaklı olarak<br />
hem tüketim, hem de üretim safhasında ciddi bir etkinin yaşandığını göstermektedir. Yaşanan<br />
bu gelişme Dünya Bankası raporlarına da yansımıştır. 40 Ancak bu düşüş eğiliminin kısa<br />
vadeli olacağı, yakın zamanda işsizlik oranlarının Suriyeliler nedeniyle daha da artmasının<br />
beklenmesi gerektiği de hemen hemen bütün ekonomistler tarafından vurgulanmaktadır.<br />
Geçici koruma altındaki 2 milyonun üzerindeki Suriyelinin, Türkiye’deki mevzuata göre<br />
yasak olmasına rağmen kayıt dışı ekonomi içinde yasadışı çalıştıkları bilinen bir durumdur<br />
ve ülkemizde yaşanan önemli bir gerçekliktir. 41 Türkiye’de bulunan 2,2 milyonu aşkın Suriyeliden<br />
en az 300 bininin çalıştığı tahmin edilmektedir. Bu sayının içinde ne yazık ki “çocuk<br />
39<br />
“Gaziantep, Adıyaman ve Kilis ekmek kapısı oldu”, Anadolu Ajansı, 8 Mart 2014, http://www.aa.com.<br />
tr/tr/ekonomi/298239--gaziantep-adiyaman-ve-kilis-ekmek-kapisi-oldu (Erişim tarihi: 3 Ekim 2015)<br />
40<br />
World Bank Group (August 2015) The Impact of Syrians Refugees on the Turkish Labor Market, by<br />
Ximena V. Del Carpio Mathis Wagner, Policy Research Working Paper 7402, http://documents.worldbank.<br />
org/curated/en/2015/08/24946337/impact-syrians-refugees-turkish-labor-market (Erişim tarihi: 4 Ekim<br />
2015)<br />
41<br />
Bu konuda Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı, AK Parti Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı<br />
Fatma Şahin’in henüz aday olduğu dönemde, 2 Şubat 2014’te verdiği bir mülakatta “Gaziantep’teki 140<br />
bin Suriyeli, fabrikalar için ‘ilaç’ gibi geldi” sözleri çok ciddi bir tartışma yaratmıştı. Bkz. Vahap Munyar:<br />
Gaziantep’teki 140 bin Suriyeli, fabrikalar için ‘ilaç’ gibi geldi”, Hürriyet, 2 Şubat 2014. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25716877.asp<br />
Gaziantep haber: “İlaç değil zehir-zıkkım oldular”, 5 Şubat 2014 http://<br />
www.gaziantephaberler.com/-ilac-degil-zehir-zikkim-oldular-haberi-29981.html; M.Bora Zor: Yanılıyorsunuz<br />
Sayın Bakan, Edep Haber, http://edephaber.com/mobil/yazi/38/yaniliyorsunuz-sayin-sahin (Erişim<br />
tarihi: 4 Ekim 2015)<br />
45