Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Çizen:<br />
Meryem YAVUZ<br />
Öykü<br />
Yazan: Oğuzhan ÖZBAY<br />
KORKULAN<br />
ÖLÜM SERİSİ<br />
I.Donan Adam<br />
Soğuk titretir: Titremeye gücün varsa. Daha<br />
bir dakika öncesine kadar titriyordu. Bacaklarını<br />
istemsizce kıpırdatıyordu, dişlerini birbirine işleyen<br />
bir makineymiş (s)edasıyla vuruyordu. Nefesini<br />
burnundan hızlıca vererek tüketiyordu. Tükenen<br />
nefesindeki nem anında buharlaşarak çevresindeki<br />
fırtınaya dahil oluyordu. Milyonlarcası havada<br />
uçuşan kar tanelerinden cellat olanları adamın<br />
yüzünde önceden tutunmuş olan tanıdıklarının<br />
yanına konuyordu. Nefes sıcaklığıyla eriyen<br />
tanecikler birleşerek buza dönüşüp yeniden var<br />
oluyorlardı. Adamın kulakları üzerinde biriken kar<br />
ile daha da büyümüş gibiydiler. Kısa saçları artık<br />
beyazdı ve kabarıktı.<br />
Ayak parmaklarını hissetmiyordu. Tek<br />
hissedebildiği içine işleyen soğuktu. Şimdiye kadar<br />
en az farkına vararak istifade ettiği duyu organı<br />
derisi, garip bir şekilde yanma hissiyle kaplanmıştı.<br />
Diğer duyu organlarından kulağı, sadece uğultu<br />
duyabiliyordu ve beyni bir süre sonra bu tekrar<br />
eden sesi arka plana alarak dikkat edilecek, üstünde<br />
durulacak bir uyaran olarak değerlendirmedi.<br />
Gözlerini açmak batma hissi verdiğinden ve<br />
kısmanın zorluğuna direnecek gücü olmadığından<br />
onları yummayı tercih etmişti. Acılarıyla bir başına,<br />
yalnız baş ettiğini o anlarda daha iyi anlayabiliyordu.<br />
Omuzlarını öne doğru ittirmekten ve bacaklarını<br />
karnına doğru çekmekten gerilen vücudu ellerini<br />
yumruk yapmasına daha fazla izin vermedi.<br />
Parmakları içe kıvrık bir şekildeydi ama birbirinden<br />
uzaklaşmışlardı. Parmaklarının arasından geçen<br />
rüzgarı hissedemiyordu ve onların aldığı mor rengi<br />
göremiyordu. Çenesinin çakşaması ve takırdaması<br />
bittiğinde ağzı artık birbirine sıkıca kenetlenmiş bir<br />
bütündü. Üst dudağını büzdürmüş alt dudağını da<br />
biraz ileri salmıştı. Burnundan nefes alıp vermesi<br />
gitgide zorlaşıyordu.<br />
Sinirleri gevşemeye başladığında tatlı bir<br />
uykunun tesirine girdi. Kendini kaybetmek üzereydi<br />
ama kaybolmasına fırsat vermeyen acılarına sürekli<br />
bir yenisi ekleniyordu. Nefesi artık tamamen kapanan<br />
burun deliklerinden sızamayarak ciğerlerine doğru<br />
geri çekiliyordu. Gevşemenin verdiği bir anlık<br />
yaşıyormuş hissiyle gözlerini yarım açma fırsatı<br />
bulmuştu ama buğulu gözlerindeki yaşlar göz<br />
kapaklarında küçük buzullar meydana getirmişti.<br />
Buz parçalarının gözlerine batmasını hissedebilmişti<br />
lakin göz tabakalarının tamamen donmasıyla bu<br />
his de kaybolmuştu. Son görebildiği yanı başında<br />
bekleyen bir karaltıydı. Sonra her şey tekrardan<br />
karanlıktı. Boğulduğunu biliyordu ama vücudunun<br />
bunu anlaması birkaç saniye sürmüştü. Sertleşmiş<br />
bedeni bu duruma son bir tepki vermek istercesine<br />
sarsıldı. Bu sarsıntıda yüzünde yer etmiş buzdan<br />
parçalardan bir kısmı kopmuştu. Hatta kulağının<br />
donmuş kıkırdak yerinden bir parçası da kopup<br />
boynundaki son gevşek ete derinlemesine batmıştı:<br />
Kanamadı. Dişlerinin arasından kaçmayı başaran<br />
havayla bir iki defa inlemeye benzer hırıltılı bir ses<br />
çıkartabildi. Vücudu son atağını içe kapanarak değil<br />
dışarı doğru kendini atmak istercesine yapmıştı.<br />
Kolları bu hamleyle iki yana ayrıldı bacakları kendi<br />
ağırlığının altında kımıldayamamıştı bile.<br />
Son nefesi ciğerlerinde kalmıştı. Öldüğünün<br />
farkına varmasıyla ayağa kalkması bir oldu. Yerde<br />
duran bedeni neredeyse tamamen karla kaplanmıştı<br />
ve gittikçe gözden kayboluyordu. Kendine bakmaya<br />
daha fazla katlanamadı, arkasını döndü; karda iz<br />
bırakmadan yürüdü.<br />
12 13