01.01.2016 Views

golge-derg-ocak-2016sy-100

golge-derg-ocak-2016sy-100

golge-derg-ocak-2016sy-100

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Burak BAYÜLGEN<br />

Wagner İncelemesi<br />

Laurenz Lütteken<br />

RICHARD WAGNER’İN<br />

ZÜRİH YILLARI<br />

(RCA tarafından yayınlanmış Wagner in Switzerland CD’sinin<br />

geniş kapsamlı kitapçığından çeviri)<br />

Wagner ve Devrim<br />

Richard Wagner Zürih’te 1849’dan 1858’e<br />

kadar, Bayreuth dışında -hatta Bayreuth’ta bile<br />

ufak bir farkla- kaldığı diğer tüm yerlerden daha<br />

uzun bir süre kaldı. Bu dönem hayatının en üretken<br />

dönemiydi. Bestekar buraya bir mülteci olarak gelmiş,<br />

ağzını her daim açık bırakan yücelik ve ciddiyet<br />

karşısında Dresden’in 1849 Mayıs Ayaklanması’nda<br />

politik bir rol alarak şevke gelmişti. Wagner önceleri<br />

bunun onun için doğuracağı tehlikeli sonuçları<br />

görmezden gelmiş, ilk olarak Weimar’da Franz<br />

Liszt’e sığınmış, hakkında tutuklama emri çıkınca<br />

da durumun ciddiyetini ayaklananların oldukça katı<br />

yargılanmalarından dolayı kavraması gerekmişti.<br />

Mesela, arkadaşı ve yoldaşı August Röckel (1814-<br />

1876) idama mahkum edilmiş, bağışlandığında<br />

bile 13 yılını esaret altında geçirmişti. Wagner<br />

sahte evraklarla Zürih yoluyla Paris’e geçmiş ama<br />

orada da durumu idrak edememiş, bu yüzden<br />

1849 yılının Temmuz ayında henüz otuz altı yaşına<br />

bile basmadan bir çöküşün eşiğinde Zürih’e geri<br />

dönmüştü. Wagner tüm kurumsal bağlarını yitirmiş<br />

ve Dresden’daki yükselişini - Rienzi’nin (1842)<br />

muhteşem zaferi sağ olsun, bestecinin tüm yaşamı<br />

boyunca en çok sahnelenen eseri olmuştu- hiçbir<br />

umut kırıntısı barındırmayan bir çöküş izlemişti.<br />

Bundan sonra Wagner’in hayatını bir dizi<br />

ateşli başlangıçlar, koşulsuz taahhütler, Wurzburg,<br />

Magdeburg, Könisberg, Riga ve tabi ki de Dresden<br />

gibi hızlı ayrılıklar izledi. Tüm kurumsal bağların<br />

yitirilişiyle beraber sadece Zürih’te ilk ve tek olmak<br />

üzere huzur buldu ve beklenmedik bir azim su yüzüne<br />

çıktı. 1850’lerin Zürih’i her ne kadar yasal bir güvence<br />

vaat etmese de filizlenmekte olan bir liberalizmle<br />

çalkalanıyordu. Zürih halkına zıt bir şekilde küçük<br />

kasaba başarılı bir devrimi müjdeleyen mültecilerle<br />

kaynıyordu ve görünen o ki Wagner de bu olaya baş<br />

koymuştu. Ve buradan kendi varoluşunun merkezi<br />

yeşerdi: Almanya’daki başarısız devrimlerin ardından<br />

sanatçı nihayet gelecek siparişlerin heyecanını, o<br />

toplumun küllerinden yeniden doğacağı ve hatta<br />

uğruna savaşacağı kentte yaşamanın ayrıcalığını<br />

tadacaktı. Elbette bu, kurumsal dayanağı olmayan<br />

bir bestecinin varoluşuna destek oldu.<br />

Zürih’in Müzikal Yaşamı: Genel Müzik<br />

Topluluğu<br />

Dresden’in aksine Zürih’in bir başkent<br />

ayrıcalığı yoktu, yine de kentli burjuvanın<br />

sponsorluğunda organize olmuş bir müzikal yaşamı<br />

vardı. İki kuruma odaklanılmıştı: Untere Zaune’daki<br />

1834’te açılan ve 1890’da yanan Karmelit Tarikatı<br />

bünyesindeki the Aktientheater ve Allgemeine<br />

Musik-Gesellschaft (Genel Müzik Topluluğu, AMG).<br />

Bu kentsel müzik topluluğu 1812’de kurulmuş ve<br />

2012’de iki yüzüncü yılını kutlamıştı. Yine 1812’de<br />

kurulan Viyana’nın Gesellschaft der Musikfreunde’si<br />

gibi bir kentsel müzik derneği olan bu kurum şehrin<br />

müzikal yaşamını başlangıçta müşterek olarak<br />

doğan ve onursal üyesi olarak kabul edilen Tonhalle<br />

Society kurulana kadar şekillendirip sürdürdü.<br />

Wagner kalıcı tüm kurumsal bağlarını<br />

yitirmiş olsa da, AMG ona Zürih yıllarında 1853’te<br />

‘’halkla arabulucum’’ olarak not ettiği kendi müzikal<br />

sahnesini mutlak ölçülerde sundu. AMG’nin<br />

en büyük konser alanı 1806’da Aktientheater’ın<br />

yanına inşa edilmiş olan -şimdilerde kulisi ve<br />

merdivenleri orijinal yapıya dayanan Yargıtay-<br />

Casino’daydı. Wagner burada bir orkestra şefi olarak<br />

yeniliklere kucak açan performanslarda sahne<br />

aldı ve Mozart’ın Jupiter Senfonisi’ni de kapsayan<br />

Haydn’ın, Gluck’un, Rossini’nin, Spontini’nin ve<br />

Weber’in eserlerini; Beethoven’ın 3.’den 8.’ye<br />

kadar ki senfonilerini seslendirdi. (9. Senfoni ise ne<br />

yazık ki hayata geçirilemedi). Wagner tarafından<br />

kullanılan notaların bazıları bugün AMG’nin<br />

arşivlerinde saklanmaktadır. Wagner Don Giovanni,<br />

Sihirli Flüt, Dame blanche, Norma, Freischütz, Fidelio<br />

ve 1852’de kendi operası olan Uçan Hollandalı’yı<br />

seslendirdiği the Aktientheater’da bir kürsü sahibi<br />

oldu. Hatta genç müzisyen Hans von Bülow’un ilk<br />

şeflik performansı için adaptasyonlar bile yaptı.<br />

Beethoven Senfonilerinden oldukça etkilenmiş olan<br />

AMG ve Zürih -tıpkı 1851’de olduğu gibi- Wagner’in<br />

performansları için o kadar heveslilerdi ki, onu artık<br />

bir onursal üye olarak kabul etmişlerdi.<br />

Wagner’in Zürih’teki Eserleri<br />

Wagner kendini henüz 1833’te kurulmuş<br />

akademinin entelektüel çevresine etki eden<br />

diğer göçmenlerden uzak tutmuştu ama Zürih<br />

sosyetesinden; özellikle Şansölye Johann Jakob<br />

156 157

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!