You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Cinsel şiddet ve suiistimal<br />
Son güncellenme tarihi: 5 Nisan 2010<br />
Giderek artan küresel kaygılar: Çocuklara karşı cinsel şiddet, dünya ölçeğinde kısa süre<br />
önce gün ışığına çıkan bir konudur. Artık çocuklara karşı cinsel şiddet ve istismarın<br />
etkilerinin geçici üzüntü ve suçluluk duygusundan uzun döneme yayılan yaralanma, travma<br />
ve yaşamın daha sonraki safhalarında riskli cinsel faaliyet ya da başkalarını istismar etmeye<br />
kadar uzandığı kabul edilmektedir. Cinsel şiddet ve istismarın önemli ikincil etkileri de<br />
bulunabilir. Tecavüz mağdurları aileleri tarafından reddedilme veya öldürülme gibi<br />
durumlarla karşı karşıya kalabilmektedir (yukarıdaki namus suçları bölümüne bakınız). Cezai<br />
kovuşturmalar başlatıldığında mağdurlar, tekrarlanan tıbbi muayeneleri ve tecavüzcüleriyle<br />
yüzleşmeleri de içeren rahatsız edici adli muamelelerle karşı karşıya kalabilmektedir<br />
(yukarıdaki çocuklar için adalet bölümüne bakınız). Tecavüz veya ensest ilişki sonucunda<br />
dünyaya gelen bebekler öldürülebilmekte, terk edilebilmekte veya güç koşullar altında<br />
büyüyebilmektedir.<br />
Biçimler ve yaygınlık: Türk medyasında zaman zaman yabancıların veya tanıdıkları ve<br />
güvendikleri kişilerin tecavüzüne uğrayan veya bu kişilerin tacizine uğrayan çocuklara ilişkin<br />
vakalar – her zaman olmasa da genellikle ergenlik çağındaki kızlar– bildirilmektedir. Evini<br />
terk eden bir kız çok defa tecavüze uğrayabilmekte ve/veya fuhşa zorlanabilmektedir. Ensest<br />
muhtemelen <strong>çocukların</strong> maruz kaldığı en yaygın cinsel istismar biçimidir ve kız ve erkek<br />
<strong>çocukların</strong>ı uzun dönemler boyunca ve çok küçük yaşlardan itibaren etkilediği bilinmektedir.<br />
Türkiye’de çocukları içeren pornografik materyallerin bir piyasası olduğu görülmektedir,<br />
ancak pornografi üretiminin genel olarak yurtdışında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Şubat<br />
2009’da yayımlanan çığır açan bir araştırmaya 186 göre mülakat yapılan kadınların yüzde 7’si<br />
15 yaşından önce cinsel istismara uğradıklarını bildirmiştir. İstismarın şekli belirtilmemiştir.<br />
Henüz yayımlanmamış bir rapor, 7 ile 18 arasındaki <strong>çocukların</strong> en az yüzde 10’unun bir tür<br />
cinsel istismara tanık olduğunu, bunların en az yüzde 1’inin pornografik materyale bakmaya<br />
zorlandığını ve en az yüzde 0,5’inin de dokunmak veya dokunulmak gibi bir cinsel davranışa<br />
zorlandığını ileri sürmektedir.<br />
Politikalar: Çocuklara yönelik cinsel şiddetin varlığının kabul edilmesi ve bu konunun<br />
tartışılması olumlu bir adımdır. Ensest hakkında kısa süre önce yayımlanmış ve konusunda bir<br />
ilk olan bu rapor 187 ana tavsiyeleri olarak, rehber öğretmenlerin eğitilmesini, hukuk<br />
uzmanlarının farkındalığının artırılmasını, ruh sağlığı değerlendirmelerinin uzmanlar<br />
tarafından yapılmasını ve sağlık kurumlarında birçok disiplini içerisinde barındıran, pediatri,<br />
çocuk akıl sağlığı, adli tıp ve sosyal hizmet uzmanlarını bir araya getiren merkezlerin<br />
kurulmasını önermiştir. Küçük <strong>çocukların</strong> cinsel istismar riskine ve istismara nasıl yanıt<br />
verilmesi gerektiği konusunda bilinçlendirilmesi mümkündür. Çocuklarla temas halinde<br />
olanlar çocuk istismar belirtilerinin farkına varma becerisine sahip olmak <strong>durumu</strong>ndadır; aksi<br />
takdirde <strong>çocukların</strong> cinsel istismarı yıllarca fark edilmeden devam edebilir. Çocuklara yönelik<br />
cinsel şiddet ve istismarl hem kadınlara yönelik şiddete son verme çabalarına hem de şiddet<br />
ve başka olumsuz koşullara maruz kalan çocukları korumaya yönelik daha geniş kapsamlı<br />
girişimlere dayanan bir bağlam içerisinde ele alınmalıdır.<br />
186 Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü: Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması<br />
187 UNFPA/Nüfus Derneği: Türkiye’de Ensest Sorununun Kavranması, 2009