08.06.2013 Views

türkiye'de çocukların durumu raporu

türkiye'de çocukların durumu raporu

türkiye'de çocukların durumu raporu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ağışıklama ve temel sağlık hizmetleri gibi bir takım imkan ve hizmetlerden yoksun kalma riskini beraberinde<br />

getirmektedir. Roman aileler örgün eğitimin sağlayacağı yararlarla ilgili pek az deneyime sahiptir ve buna önem<br />

vermeyebilmektedir. Eğlence sektörü dışında başarılı rol modellerine sahip değillerdir. Çalışma koşulları ise<br />

alkol ve uyuşturucu bağımlılığı riskini artırmaktadır.<br />

Topluma dahil olmak istediklerinde – eğitimde ve istihdamda – Romanlar ve çocukları ayrımcılık engeliyle<br />

karşılaşabilmektedir. Türkçe çingene sözcüğü pek çok negatif çağrışıma sahiptir.<br />

Bugün Roman dernekleri sorunlarına dikkat çekmek için aktif bir çaba içindedir. İstanbul’un Sulukule<br />

semtindeki kentsel dönüşüm projesi özellikle dikkat çekmiştir. Mart 2009’da Avrupa Roman Hakları Merkezi<br />

(ERRC) ve Edirne Roman Derneği (EDROM) hükümete uluslararası Roman Kapsama Onyılı’na katılmak için<br />

başvuruda bulunması çağrısı yapmıştır. Böyle bir katılımın gereği, Roman topluluğun sorunlarının çözümüne<br />

yönelik bir planın benimsenmesi ve uygulanmasıdır. Bu alanda bir dizi gelişimin ardından Başbakan 14 Mart<br />

2010’da İstanbul’da geniş bir Roman topluluğa hitap etmiştir.<br />

Kaynaklar: Edirne Roman Derneği /Avrupa Roman Hakları Merkezi/Helsinki Helsinki Yurttaşlar Topluluğu:<br />

Buradayız! Türkiye’de Romanlara Karşı Ayrımcı Dışlama ve Roman Hakları için Mücadele, 2008.<br />

Aile yapısı: Türkiye’deki <strong>çocukların</strong> çoğunluğu iki yetişkini olan hanelerde yaşamaktadır.<br />

Çocukların yaklaşık yüzde 70’i anne ve babalarıyla birlikte çekirdek ailelerden gelmektedir.<br />

Çocukların yüzde 25’inin ise, genel olarak üç kuşağın bir arada olduğu geniş ailelerde<br />

yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu tür geniş aileler kırsal kesimde daha yaygındır. Geri kalan<br />

kız ve erkek çocuklar bir ebeveynle birlikte yaşamaktadır. 38 Bu açıdan bakıldığında<br />

Türkiye’deki <strong>çocukların</strong>, tek ebeveynli ailelerin daha yaygın görüldüğü diğer Avrupa<br />

ülkelerindeki çocuklara göre daha talihli oldukları söylenebilir 39 . Aile yapısındaki – net ve<br />

uygun biçimde tanımlandığında- farklılıkların Türkiye’deki çocuklar üzerindeki etkileri<br />

konusunda elde bilimsel pek az bilgi vardır. Bununla birlikte, Türkiye’deki hanehalkı<br />

araştırmaları temelinde yapılan regresyon analizleri, yalnızca annenin olduğu hanelerde<br />

yaşayan <strong>çocukların</strong>, özellikle de kızların zorunlu eğitim söz konusu olduğunda bile eğitime<br />

erişimde ciddi biçimde dezavantajlı olduklarını göstermektedir 40 .<br />

Aile büyüklüğü: Türkiye’de birkaç milyon çocuğun geniş ailelerde yaşadıkları için<br />

dezavantajlı oldukları söylenebilir. Yapılan tahminlere göre <strong>çocukların</strong> yüzde 80-85’inin en az<br />

bir erkek veya kız kardeşi vardır yaklaşık dörtte biri de ikiden fazla kardeşe sahiptir. Yukarıda<br />

değinilen aile yapısı verileri ile birleştirildiğinde bu durum, Türkiye’de <strong>çocukların</strong><br />

çoğunluğunun (tahminen yaklaşık yüzde 65’inin) en fazla beş üyeli hanelerde yaşadığını<br />

göstermektedir. 41 Bu oran, <strong>çocukların</strong> çoğunluğunun ana babalarından yeterli özeni, bakımı ve<br />

kaynağı bulabilecekleri anlamına gelmektedir. Buna karşılık, <strong>çocukların</strong> geriye kalan üçte<br />

birlik bölümü bunlardan birinden yoksun kalma gibi büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır.<br />

Dahası, çok sayıda kardeşten biri olmak (daha kalabalık hanelerde yaşamak) genellikle başka<br />

dezavantajlılık kaynaklarıyla, örneğin ekonomik ve coğrafi eşitsizlikler ve ana babanın düşük<br />

eğitim düzeyi gibi etmenlerle örtüşmektedir. Örneğin, 2008 Demografi ve Sağlık<br />

Araştırmasına göre, ülke çapında hanelerin % 16’sından fazlası beşten, %3.2’si de dokuzdan<br />

fazla üyeye sahipken, bu oranlar kırsal kesimde sırasıyla %24 ve %6.6’ya çıkmaktadır. Bunun<br />

38<br />

Dr. Sezgin Polat tarafından bu analiz için Hanehalkı İşgücü Araştırması 2008 verileri kullanılarak<br />

hesaplanmıştır (Galatasaray Üniversitesi).<br />

Araştırma çocukları yaşlarına göre değil hane içindeki konumlarına göre tanımlamaktadır.<br />

39<br />

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, 2008 Demografi ve Sağlık Araştırması ‘na göre Türkiye’de<br />

<strong>çocukların</strong> yüzde 93’ü annesi-babasıyla kalmaktadır. Diğer ebeveynin ölmesi, ayrılık veya boşanma gibi<br />

nedenler sonucunda tek ebeveynle (genellikle anne) kalan çocuk oranı yüzde 5’tir. Çocukların yüzde 2’si de<br />

bakıcı aile yanındadır (çoğu durumda kendi anne babaları olmasına karşın)<br />

40<br />

Eğitimde Reform Girişimi (ERG): Eğitimde Eşitlik: Politika Analizi ve Öneriler, 2009.<br />

41<br />

Dr. Sezgin Polat tarafından bu analiz için Hanehalkı İşgücü Araştırması 2008 verileri kullanılarak<br />

hesaplanmıştır (Galatasaray Üniversitesi).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!