Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Elverişli dinamikler: 2025 yılına kadar olan dönem Türkiye için sıkça “demografik fırsat<br />
penceresi” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu dönemde, başarılı eğitim ve istihdam politikalarıyla<br />
sosyoekonomik kalkınma sürecinin hızlanabileceği düşünülmektedir. Gene aynı dönemde<br />
çalışma çağındaki nüfusun toplam nüfus içindeki artacak, buna karşılık bağımlılık oranı<br />
düşecektir. 2025’ten sonra ise, bu kez 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki payı<br />
artacağından bağımlılık oranı gene yükselecektir. Daha kısa vadede, küçük çocuk sayısındaki<br />
göreli azalmayla Türkiye’nin kız ve erkek <strong>çocukların</strong> sağlık ve gelişmeleri için<br />
kullanabileceği kamusal ve özel kaynakları artırması mümkün olacaktır – bu dönem<br />
<strong>çocukların</strong> gelecekteki yaşamları açısından belirleyici önemdedir. Başka bir deyişle, artık<br />
kaynakların ailelere veya eğitim gibi hizmetlere dilim dilim yayılmasına gerek kalmayacaktır.<br />
Kuşkusuz, bu fırsattan azami yararlanabilmek için iyi politikalar geliştirmek gerekmektedir.<br />
Ergenler ve gençler açısından durum henüz çok elverişli değildir. Bu yaş gruplarından<br />
erkekler ve kızlar kalabalık kohortlar oluşturmaya devam etmektedir. Bu kuşağın pek çok<br />
üyesi için ana baba özeni ve hükümet kaynakları henüz sınırlı olabilir; kendini geliştirme,<br />
eğitim ve iş olanakları da öyle olabilir. Gene de bugün bu kuşak yetişkinler olarak gelecekteki<br />
yaşamlarının, önemli risklerle karşılaşacakları bir dönemin şekilleneceği yılları yaşamaktadır.<br />
Bölgesel farklılıklar: Doğurganlıktaki düşüş, nüfus artışı ve nüfus içinde küçük <strong>çocukların</strong><br />
oranı, önemli coğrafi farklılıklar göstermektedir. Tüm bölgelerde düşmekle birlikte<br />
doğurganlık kimi yerlerde başka yerlere göre çok daha yüksektir. Demografi ve Sağlık<br />
Araştırması için belirlenen beş geniş coğrafi bölge arasında en yüksek doğurganlık hızı 3.26<br />
ile doğudadır ve diğer bölgelerde bu hız 1.73 ile 2.20 arasında değişmektedir. 34 Daha küçük<br />
bölgeler, iller veya ilçeler bazında ayrıştırılmış veriler de bir kez daha büyük farklılıklar<br />
göstermektedir. Başka bir deyişle, ülkede kimi bölgelerde ve toplum kesimlerinde nüfus artışı<br />
hızlıdır, ortalama yaş düşüktür ve nüfusun tamamına göre çocuk sayısı hayli fazladır – ki bu<br />
durum ailelerin, toplumların ve yetkililerin kaynakları üzerinde bir baskı oluşturmaktadır.<br />
Güneydoğu’da ve kimi Doğu illerinde 18 yaşından küçüklerin toplam nüfus içindeki payı<br />
yüzde 40-50 iken batıdaki kimi küçük illerde bu oran yüzde 20-25’e inmektedir.<br />
Yaş grubu ve cinsiyete göre İzmir ve Şanlıurfa’da nüfus (toplam nüfusun %’si), 2009<br />
Göç: Kritik bir başka demografik olgu da özellikle kırsal alanlardan büyük kentlere olmak<br />
üzere iç göçtür. Günümüzde kentli nüfus toplam nüfusun dörtte üçünü oluşturmaktadır. Oysa<br />
34 Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü: Demografi ve Sağlık Araştırması 2008