You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
zaman ve toplumsallaşma imkânları bulamayabilmektedir. Söz konusu <strong>çocukların</strong> gelecekleri<br />
de tehlikeye düşmekte ve çocuklar kötü beslenmeden hastalıklara, kazalara, şiddet<br />
eğilimlerine, sokak yaşamına veya suça karışmaya kadar uzanan çeşitli risklerle<br />
karşılaşmaktadır. Çocuk işçiliğinin nedenleri arasında yoksulluk, sosyoekonomik ve kültürel<br />
etmenlerle birlikte yasalardaki ve denetimlerdeki boşluklar yer almaktadır. 2008 yılında,<br />
çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini 2015 yılına kadar ortadan kaldırmayı amaçlayan ülke<br />
ölçeğinde çok sektörlü bir strateji, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çocuk İşçiliği<br />
bölümü liderliğinde geliştirilmiştir. Strateji, sokaklarda çalışan çocuklar; küçük ve orta<br />
büyüklükteki işletmelerde tehlikeli ve ağır işler yapanlar ve mevsimlik tarım işlerinde gezici<br />
olarak çalışan çocuklara odaklanmaktadır.<br />
Yasal düzenlemeler ve izleme sistemi: Türkiye BM Çocuk Haklarına dair Sözleşme’yi 1990<br />
yılında imzalamış, 1995 yılında da onaylamıştır. Türkiye bunun dışında çocuk haklarını<br />
güvence altına alan başka uluslararası belgelere de taraftır. Medeni Kanun ve 2005 yılında<br />
benimsenen Çocuk Koruma Yasası da Çocuk Haklarına dair Sözleşme’de yer alan birçok<br />
ilkeyi yansıtmaktadır. Anayasa ve başka yasal düzenlemeler de çocukları korumaktadır;<br />
ancak, tüm <strong>çocukların</strong> haklarının güvence altına alınması ve <strong>çocukların</strong> yararının gözetilmesi<br />
için bu düzenlemelerde değişiklikler yapılması gerekmektedir. Çocukların görüş sahibi olma<br />
ve katılma hakları yeterince tanınmamaktadır ve 15-17 yaşlarındakilere diğer çocuklara<br />
sağlanan koruma her durumda sağlanmamaktadır. Çocuk hakları alanında gelinen <strong>durumu</strong>n<br />
bağımsız ve sürekli biçimde izlenmesi, henüz başlandı. Ombudsmanlık kurumunun<br />
oluşturulmasının önünde anayasal birtakım güçlükler vardır ve çocuklara özgü bir<br />
ombudsmanlık kurumunun oluşturulması çabalarını etkilemektedir. Bununla birlikte, 2008<br />
yılında TBMM’de bir çocuk hakları izleme komisyonu oluşturulmuş, bu komitenin web<br />
sayfası da 2009 yılında açılmıştır. Statüsü henüz resmiyet kazanmamış olmakla birlikte bu<br />
komite çocuklarla ve çocuklarla birlikte görev yapan profesyonellerle yakın bir işbirliğini<br />
amaçlamaktadır. Çocuk haklarındaki durum, Çocuk Haklarına dair Sözleşme’de öngörülen ve<br />
SHÇEK’in sorumlu olduğu uluslararası rapor mekanizması ve HDK’ların çalışmalarıyla da<br />
bir ölçüde izlenmektedir.<br />
Çocuklar için ortaklıklar<br />
Ortaklık fırsatları: Yalnızca hükümetlerin değil özel sektörün ve sivil toplumun da yer<br />
aldıkları ortaklıklar ve işbirliği, küresel kalkınma stratejilerinde artık merkezi bir rol<br />
oynamaktadır. Orta gelir düzeyinde ve AB üyeliğine aday bir ülke olarak Türkiye’de çocuklar<br />
söz konusu olduğunda hükümetin yaptığı işleri tamamlayıcı amaçlara ve/veya kaynaklara<br />
sahip birçok kurum ve kuruluş vardır. Türkiye aynı zamanda çeşitli uluslararası kuruluşların<br />
üyesi/ortağı <strong>durumu</strong>ndadır. Tüm tarafların ortak amaçlar doğrultusunda etkin bir işbirliğine<br />
girmeleri <strong>durumu</strong>nda tekrarlardan ve karışıklıklardan kaçınılabilir, bilgi ve deneyimler<br />
paylaşılabilir; amaçlar, politikalar ve programlarda daha geniş bir duyarlılık ve sahiplenme<br />
sağlanabilir. Böylece, Türkiye’de <strong>çocukların</strong> refahında daha kalıcı ilerlemeler sağlanması<br />
mümkün olabilir. UNICEF bu alanlarda ilgilileri bir araya getirme ve eşgüdüm sağlama<br />
rolünü üstlenebilir.. Nitekim bugün UNICEF’in TC Hükümeti ile olan işbirliği programları,<br />
bir dizi hükümet kuruluşunun yanı sıra uluslararası, özel ve hükümet dışı kuruluşlarla da<br />
ortaklıklar öngörmektedir.<br />
Bilgi ortakları, sivil toplum ve özel sektör: Türkiye’deki üniversiteler ve araştırma<br />
merkezleri araştırma ve uygulama alanında önemli bir kapasiteye sahiptir; ancak bu<br />
kurumlardan çocuk hakları alanında henüz yeni yararlanılmaya başlamıştır. Hükümet dışı<br />
kuruluşlar bugün çocuk haklarına ilişkin tanıtım-savunu çalışmaları yürütmekte, toplum