dįvānu lu at 't-türk'te geçen 'oğuzca' - Ankara Üniversitesi Açık Erişim ...
dįvānu lu at 't-türk'te geçen 'oğuzca' - Ankara Üniversitesi Açık Erişim ...
dįvānu lu at 't-türk'te geçen 'oğuzca' - Ankara Üniversitesi Açık Erişim ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
-ġ- > Ø<br />
Oğuzcaya has karakteristik bir ses değişimi olan ek başı /ġ/ ünsüzünün düşmüş<br />
örneklerini yine özellikle ‘Oğuzca’ kayıtlı kelimelerde görüyoruz. Kâşgarlı Mahmud,<br />
DĮvān’ında isimlerde ve fiillerde işin devam etmekte olduğuna bir belge bu<strong>lu</strong>nursa,<br />
kelimenin ortasındaki ġ harfinin <strong>at</strong>ılmasında Oğuzların ve Kıpçakların birbirine<br />
uyduklarını belirtmiştir. İsme örnek olarak, Türkler “alaķarġa” ya “çomġuk” ,<br />
öbürleri “çomuķ” ; Türkler “boğaz” a “tamġaķ”, öbürleri “tamaķ”; fiillere örnek<br />
olarak; Türkler, “baraġam”, öbürleri “baran”; Türkler “uraġan”, öbürleri “uran”<br />
dediklerini, ayrıca bunun gibi yeğnilik olsun diye isim ve fiillerde ġ’ nin yerini tutan<br />
/k/ (kef) harfinin <strong>at</strong>ıldığını belirtmiştir. (DLT I. 33).<br />
*ķarınçġa > ķarınça “karınca” “ķarınça dahi denir” (DLT I. 501; III. 375).<br />
*ķovġa > ķova “kova” (DLT III. 237).<br />
*yorınçġa > yorınça “yonca” (DLT III. 375).<br />
*buşġaķ (er) > buşaķ “içi sıkıntılı kişi” (DLT I. 154).<br />
Oğuzca için karakteristik olan bu özelliğin henüz 11. yüzyılda başlangıç<br />
safhasında olduğunu düşündürecek, yine ‘Oğuzca’ kayıtla <strong>geçen</strong> ekbaşı g’nin<br />
düşmediği örnekler de DLT’te vardır:<br />
*çufġa > çufġa “kılavuz, başbuğ” (DLT I. 424).<br />
*kövürgen > kömürgän “dağ soğanı” (DLT I. 522).<br />
*ķıs-ıġ-ġaç > ķısġaç “küçük, kara bir hayvancık; insanı ısırır” (DLT I. 455).<br />
*ör-gen > örgän “urgan” (DLT I. 108).<br />
*temür+gen > tämürgän “ok temreni” (DLT I. 522).<br />
*urġa > urġa “büyük ağaç” (DLT I. 128).<br />
*yalġu > yalġu “ahmak, beyinsiz adam” (DLT III. 33).<br />
*arķa > arķa- “yoklamak, arayıp taramak” (DLT I. 283).<br />
*s<strong>at</strong>ġa > s<strong>at</strong>ġa- “çiğnemek; bir yol bir yola ç<strong>at</strong>ılmak; uğramak; ödeşmek;<br />
karşılaştırmak” (DLT III. 288).<br />
28 Zeynep Korkmaz, Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK. Ank. 2003, s. 231.<br />
26