30.07.2013 Views

dįvānu lu at 't-türk'te geçen 'oğuzca' - Ankara Üniversitesi Açık Erişim ...

dįvānu lu at 't-türk'te geçen 'oğuzca' - Ankara Üniversitesi Açık Erişim ...

dįvānu lu at 't-türk'te geçen 'oğuzca' - Ankara Üniversitesi Açık Erişim ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

o<strong>lu</strong>r. Koyu gök renginde olan nesneye Türkler köp kök, Oğuzlar ‘köm kök’ derler,<br />

“göm gök” demektir. (DLT I. 328)<br />

6. DLT’deki ‘Oğuzca’ kayıtlı sözvarlığındaki birleşik kelimeler<br />

Birleşik isimler, birden fazla kelimenin çeşitli gramer kuralları dahilinde bir araya<br />

gelerek, tek bir nesnenin, tek bir soyut varlığın adlarını ifade etmekle görevli<br />

kelimelerdir. Çeşitli gramer kuralları dahilinde bir araya gelen kelimeler, birleşik<br />

isim durumuna girdiklerinde, gramerde tek kelimelik ismin gördüğü muameleye tâbi<br />

o<strong>lu</strong>rlar. Bu isimler gelen yapım ve çekim ekleri; tek kelimelik isimlerde olduğu gibi<br />

bunlarda da sona gelir. Birleşik ismi teşkil eden kelimelerin önceki vurguları, birleşik<br />

ismin alacağı yeni vurguya yerlerini terk ederler. Birleşik ismi meydana getiren<br />

kelimeler genellikle kendi anlamlarını kaybederek -bazen de kendi anlamlarını<br />

koruyarak- bir araya geldikleri kelimelerle yeni bir anlam yüklenirler. Meydana<br />

gelişlerinde benzetme yo<strong>lu</strong> daha çok yer tutmaktadır. Birleşik isimlerin karşıladıkları<br />

varlıklar, daha çok insanlar, belli coğrafî yerler, hayvanlar, aletler, bitkilerdir. Ayrıca<br />

çeşitli soyut kavramların isimleri de birleşik isimle karşılanabilmektedir. 44<br />

DLT’te ‘Oğuzca’ kayıtla <strong>geçen</strong> birleşik isimler aşağıda verilmiştir:<br />

saġ+elig > saġ elig (DLT I. 72; III. 154) “sağ el”; köm+kök > kömkök (DLT I.<br />

338) “gömgök, masmavi”; ķara+ķuş > ķaraķuş (DLT I. 332; III. 221) “Oğuzlar<br />

devenin ayaklarına ķaraķuş derler.”; buş-aķ+er >buşaķ er (DLT I. 378) “sıkıntılı<br />

adam”; sü+m+süçig > süm süçig (DLT I. 338) “tapt<strong>at</strong>lı, pek t<strong>at</strong>lı”; taķuķ<strong>lu</strong>ġ+er ><br />

taķuķ<strong>lu</strong>ġ (DLT I. 497) “tavuğu olan adam”; saġ+yaġ > saġ yaġ (DLT III. 159)<br />

“sade yağ”; çok (çok er) ‘kötü alçak adam’ (DLT II. 130).<br />

7. DLT’deki ‘Oğuzca’ Kayıtlı Sözvarlığındaki alıntı kelimeler<br />

DLT’te ‘Oğuzca’ kayıtlı sözvarlığı içinde alıntı unsurlar vardır. Bu alıntı<br />

kelimelerin büyük bir kısmı erken İranî alıntılamalardır. Kâşgarlı Oğuzların Farslarla<br />

olan ilişkileri ile ilgili şunları ifade etmektedir: “Oğuzlar Farslarla birlikte düşüp<br />

kalkmaya başlayınca bir takım Türkçe kelimeleri unutmuşlardır, onun yerine Farsça<br />

44 Himmet Biray, B<strong>at</strong>ı Grubu Türk Yazı Dillerinde İsim, TDK, <strong>Ankara</strong>, 1999, s. 192.<br />

43

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!