HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş
HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş
HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Öğretmenimiz<br />
Alışkanlıklar mı güçlüdür Devrim<br />
mi<br />
Eğer alışkanlıklarımızı öldürmezsek,<br />
onlar bizi öldürür. Alışkanlıklarımız<br />
devrimciliğimizin katili<br />
olur. Buna izin vermemeliyiz.<br />
İnsan nasıl yaşıyor sa öyle düşünür.<br />
Düşünceyi belirleyen koşullardır.<br />
Kaybedecek çok şeyi olanlar<br />
devrimci olmazlar veya devrimcilikten<br />
çabuk koparlar.<br />
İnsan kolaya çabuk alışır. Alışmak<br />
bir boyun eğme biçimidir.<br />
Dü zen bizi her şeye alıştırmaya<br />
çalışır. Yatağımıza,<br />
giyisilerimize, okulumuza,<br />
herşeye<br />
alıştırmaya çalışır.<br />
Çünkü düzen bu temelde<br />
faaliyet gösterir.<br />
Alışın ki, başka<br />
bir olasılık olmadığına<br />
ikna olun.<br />
Alışın ki, ‘benim<br />
işlerim kolay yürüsün’<br />
der.<br />
‘Alışan boyun eğer. Boyun eğense<br />
itaat eder’ der ve hep bizi alıştırmaya<br />
çalışır. ‘Hep böyle olmuştur’<br />
der. ‘’Değiştiremezsin’ der.<br />
‘Böyle gelmiş böyle gider’ der.<br />
Tıpkı, koyunu çiti aşmamaya alıştırdıkları<br />
gibi, bizi de alıştırmak isterler.<br />
Ve sonuçta alışmak, boğun eğmeğe<br />
götürür.<br />
Alışmamalıyız.<br />
İnsan yaşadığı toplumun bir ürünüdür.<br />
Düşüncede ve de günlük<br />
yaşamda düzeni beğenmeyenler,<br />
eğer ideolojik olarak sağlam bir<br />
duruş sergileyemezlerse düzenin<br />
kışkırtması karşısında edilgenleşirler.<br />
Giderek geleceğini yalnızca<br />
poli tik mücadeleye bağlamaktan<br />
vazgeçerler. Sıradanlaşırlar. Sıradan<br />
insanların beklentileri onların da<br />
beklentisi olur çıkar.<br />
ALIŞKANLIKLAR MI<br />
GÜÇLÜDÜR<br />
DEVRİM Mİ <br />
İşte burada bu alışkanlıklara<br />
yenilenler<br />
düzenin gönüllü köleleri<br />
olurlar.<br />
Bu gönüllü kulluk<br />
dönekliğe kadar götürür.<br />
Ustalarımızın<br />
deyimi ile bu düzenin gayrımeşru<br />
çocukları olan dönekler ordusuna<br />
katılırlar sessiz sedasız.<br />
Hem örgütlü devrimciler, hem de<br />
kendini şu ya da bu biçimde dün yayı<br />
değiştirme mücadelesinin bir parçası<br />
sayanlar kendilerini düzene bağlayan<br />
bu tür tehlikelere karşı uyanık<br />
olmalıdırlar.<br />
Ama düzenle bağlar korundukça<br />
bu mümkün değildir. Asla uyanık<br />
olamazlar tam tersine adeta<br />
alışkanlıklar insanları uyuşturur.<br />
Dev rimci mücadeleye katılan<br />
kişi, yeni bir yola çıkıyor. Bu durumda<br />
bir yaşama biçiminin karşısına<br />
diğerini çıkar makla işe başlaması<br />
zorunludur. Bunlar birbirine zıt<br />
şeylerdir. İkisinin bir arada yaşaması<br />
mümkün değildir Düzenin ahlakı ile<br />
devrimci ahlak bir arada olamaz.<br />
Düzenin kültürü ile devrimciliğin<br />
kültürü bir arada olamaz, düzenin<br />
sevgisi ile devrimciliğin sevgisi bir<br />
arada olamaz. Birinden birisi yok olmalıdır.<br />
Düzenin ahlakı bizim ahlakımıza,<br />
düzenin aklı bizim aklımıza<br />
uymaz. Onların aklı uyum sağlamayı<br />
öngörüyor. Oysa devrimci<br />
kurulu düzeni kabul etmez, düzenin<br />
çıkarları onun çıkarları değildir.<br />
Düzen ‘insan insanın kurdudur’<br />
der; devrimcilik ise ‘insan insanın<br />
dostudur’ der.<br />
Düzen ‘babana bile güvenme’<br />
der; devrimcilik ‘en büyük güç güvenmektir’<br />
der.<br />
Düzen ‘rekabet esastır’ der; devrimcilik<br />
‘dayanışma esastır’ der.<br />
Bu örnekler çoğaltılabilir.<br />
Tüm bunlar düzenin işleyişine<br />
uymuyor. Bunlara kimse teorik olarak<br />
karşı çıkmaz. Ama düzenin en<br />
tehlikeli yanı yarattığı alışkanlıklardır.<br />
Biz bu düzene başkaldırıyoruz.<br />
Biz bu düzeni yıkacağız diyoruz.<br />
Biz, bu düzene itaat etmiyoruz.<br />
Biz, bu düzene boyun eğmiyoruz.<br />
Oysa burjuvazi alışkanlıkları besleyerek<br />
boyun eğmeye zorluyor.<br />
Alışkanlık boyun eğmeye giden<br />
yolu açıyor. Alışkanlıkların değişip<br />
değişmediğinin sınandığı en te mel<br />
alan günlük yaşam pratikleridir.<br />
Bugün değilse ne zaman değişecektir<br />
bu alışkanlıklar.<br />
Biz devrimciler bugünü ve yarını<br />
birlikte istiyoruz. Bu nedenle<br />
günlük yaşamımızı<br />
devrimcileştirmeliyiz.<br />
Hatta buradan başlamalıyız<br />
devrimcileşmeye,<br />
Bugünden kendimizi<br />
devrimcileştirmeliyiz.<br />
Devrimci olmak yeni<br />
bir yaşam kurmaktır.<br />
Devrimci olmak, bir tercihtir.<br />
Her tercih gibi bir<br />
vazgeçiştirde. Ama, değişim<br />
yavaş yavaş vazgeçmekle<br />
gelmiyor.<br />
Tümünü reddetmeyi bilmediğimizde,<br />
düzen bir biçimde bulduğu<br />
her yoldan hayatımızın her alanına<br />
sızıyor. Usul ca kendini dayatıyor ve<br />
çürütüyor.<br />
Kesip atmak gerekiyor. Tümünü<br />
arkada bırakmak, devrimci yaşamak<br />
gerekiyor. Düzen, zaman en iyi<br />
ilaçtır diyor uyuşukluğumuz devam<br />
etsin istiyor. Oysa biz bıçakla<br />
kesip atar gibi atmak gerektiğini<br />
söylüyoruz bu alışkanlıkları. Devrimci<br />
yaşamak, devrimci gibi düşünmek<br />
ve devrimci faaliyetleri<br />
sürdürmek değildir.<br />
Devrimci ya şamak, aynı zamanda<br />
duyguların, ahlakın ve yaşam<br />
bi çimlerinin de devrimcileşmesi<br />
anlamına geliyor. Böyle ol -<br />
madığında düzene teslim olmanın<br />
Sayı: 257<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
27 Şubat<br />
2011<br />
<strong>HELİKOPTERLERİNİZİ</strong> <strong>MAHALLELERİMiZDEN</strong> <strong>ÇEKİN</strong>!<br />
19