HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş
HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş
HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Size ne layık görülüyor<br />
Siz kendinize neyi layık<br />
göreceksiniz<br />
“Erkek çocuklar için oyuncaklar. Rambolar, Robocoplar,<br />
Ninjalar, Batmanlar, canavarlar, makineli tüfekler, tabancalar,<br />
tanklar, otomobiller, motosikletler, kamyonlar,<br />
uçaklar, uzay gemileri.<br />
Kız çocukları için oyuncaklar. Barbieler, Heidiler, ütü<br />
masaları, mutfaklar, blenderler, çamaşır makineleri, televizyonlar,<br />
bebekler, kundaklar, biberonlar, dudak boyaları,<br />
oklavalar, makyaj setleri, aynalar...” (Tepetaklak, syf. 21)<br />
Sevgili kız çocuklarımız,<br />
genç kızlarımız!<br />
Bakın,<br />
bakın da düzen sizlere neleri layık görüyor görün,<br />
görün de reddedin hepsini!<br />
8 Mart’ınız kutlu olsun.<br />
klip konusu<br />
Trabzon polisi, şehrin değişik noktalarında bulunan mobese<br />
görüntülerini montajlayarak, "Mobese gözüyle Trabzon’da<br />
kar 2011" ismiyle bir video klip yapmış;<br />
Kazım Koyuncu’nun "Hayde" şarkısı eşliğinde sunulan klipte,<br />
romantik, şiirsel kar görüntüleri görülüyor...<br />
Trabzon polisi alanının dışına çıkmış.<br />
Mesela, ildeki fuhuşun klipini hazırlayabilirdi, oldukça da<br />
özgün olurdu..<br />
Mesela, potansiyel Ogun Samastlar’ın görüntülerinden bir<br />
klip de yapabilirdi... Bizden önermesi...<br />
Halka “Bir lokma<br />
bir hırka”...<br />
Kendilerine...<br />
Bunların hepsi güya “bir lokma bir hırka”yı savunurlar<br />
ama maşallah, hepsi yatları, villaları, tırları, fabrikaları<br />
götürüyorlar...<br />
Son olarak Abdullah Gül’e 35 milyon dolara 55 metrelik<br />
bir yat yaptırılmış...<br />
35 milyon dolarlık yat!<br />
CHP milletvekili Akif Ekici bu yatla ilgili bir soru önergesi<br />
veriyor mecliste. Cevabını Cemil Çiçek’ten alıyor:<br />
“Cumhurbaşkanı veya onun eylem ve işlemleri hakkında,<br />
TBMM üyeleri tarafından soru sorulması mümkün<br />
değildir.”<br />
Nasıl olsa soru da sorulamıyor; Tayyip’e ve Bakanlarına<br />
fiilen, Gül’e yasal engel nedeniyle sorulamıyor, öyleyse<br />
götürün!<br />
Yaşama küsmek!<br />
Yaşama küsülür mü<br />
Genelde bu soruya evet cevabı verilmez, küskünlük<br />
daha çok fiili bir durum olarak ortaya çıkar. Ama arada<br />
bir “küsme”yi teorileştirenler de çıkar.<br />
Yaşama küsmek, elbette tek başına kimseyle ilişki yürütmemek<br />
değildir. Bir köşeye çekilip, yemekten içmekten<br />
kesilip, ne kadar yaşayacağının hesabını yapmak da değildir.<br />
Onun da değişik biçimleri vardır.<br />
Yaşama küsmek, çoğunlukla bir kişinin en başta yaşama<br />
dair beklentilerinin gerçekleşmemesi, istediklerine<br />
ulaşamaması durumunda kendisini güçsüz görmesi, haksızlıklar<br />
karşısında (veya haksızlığa uğradığı düşüncesinin<br />
sonucunda) ezilmesine bir tepki olarak ortaya çıkmaktadır.<br />
Yaşanan sorunlar aşılamadığında, sorunları çözme doğrultusunda<br />
doğru çözüm yolları bulunamadığında orada<br />
tıkanma başlar. Ve yanlış adımlar atılır.<br />
Bu yanlış adımlardan biridir yaşama küsmek! Yaşama<br />
küsmek, yaşam ile zorunlu bağlar dışında yaşama karşı<br />
ilgisizleşmedir. Yaşamı yok saymadır.<br />
O zaman da bir duyarsızlaşma, kanıksama, oralı olmama,<br />
sorumluluk üstlenmeme, bananecilik gibi tavırlar<br />
ortaya çıkar. Yaşama amacı kaybedilir. İdealler unutulur.<br />
Yaşam artık omuzlara binen bir yük halini alır. Ve yaşamak<br />
gittikçe ağırlaşır, “çekilmez” hale gelir. Yaşama<br />
küsmek, tepkinin, güçsüzlüğün, duygusallığın ortak<br />
noktasıdır.<br />
Yaşanan sorunların çözümü konusunda doğru yöntemler<br />
geliştirilemezse sorunlar çözülemez. Yine sorunları<br />
tek başına çözeceğini düşünerek hareket etmekle sonuç<br />
vermez.<br />
Sorunlarla karşılaşmaz mıyız Elbette herkes çok değişik<br />
sorunlarla karşılaşır, yaşar da. Böyle bir durumda<br />
yaşama küsülmez.<br />
Herhangi bir konuda “küsmek” çözüm değildir. Hiçbir<br />
sorun küsülerek çözülmez. Bunun bir örneği yoktur.<br />
Sorunların üzerine gitmeli ve çözmeliyiz.<br />
Yaşama küsmek yerine sorunlar karşısında güçlü olmak<br />
gerekir. Ama kapitalizmin kirine pasına karşı, tek başına<br />
hareket etmek yerine örgütlü olmak, biz olmak gerekir.<br />
Bu başarıldığında karşılaşılan sorunları aşmak daha kolaydır.<br />
Onun için sorunlarımızı yaşama küsmeden çözmeye<br />
çalışmalıyız. Bu düzende sorunların hep yaşanacağını,<br />
sorunlarla kuşatıldığımızı kabul ederek yaşamalıyız.<br />
Sayı: 257<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
27 Şubat<br />
2011<br />
53