13.01.2015 Views

HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş

HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş

HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Devrimci Memur<br />

Hareketi<br />

Torba Yasa 10 Şubat 2011’de meclisten geçti.<br />

Halkın her kesimine yönelik bir çok saldırı içeren<br />

Torba Yasa’nın kamu emekçilerinin haklarını<br />

gaspetmeye yönelik maddelerinden biri de, esnek,<br />

kuralsız çalışmayı yasal hale getirmesidir.<br />

Devlet memurluğunda görev tanımı bellidir. Oysa bu yasayla<br />

önce görev tanımı belirsizleştirilmekte, ardından memurlara<br />

her türlü “görev” dayatılmaktadır. Yasa henüz<br />

meclisteyken esnek çalışma eğitim emekçilerine dayatılmaya<br />

başlamıştı zaten.<br />

Önce Aralık ayında rehber öğretmenler polisin talebi,<br />

Milli Eğitim onayı ve Kaymakamlık oluruyla, Emniyet<br />

Müdürlüklerinde görevlendirildiler. Görevleri “mağdur<br />

çocukların ifadesi alınırken yanlarında bulunmak” idi.<br />

Rehber öğretmen gecenin dördünde dahi evinden polislerce<br />

alınıp götürülebilecektir. Öğretmenlere polisle yapacakları<br />

bu işbirliği karşısında ücret de ödenecek; en yüksek<br />

bilirkişi ücretinin tecavüz vakalarında ödeneceği belirtilmektedir.<br />

Eğitim-Sen Genel Merkezi, öğretmenlerin polis tarafından<br />

görevlendirilmesine yönelik bu uygulamaya itiraz<br />

etmiş ve uygulamadaki “zorunluluğu”, gönüllülüğe çevirtmiştir.<br />

Bu, geçici, reformist, düzenin eksiklerini tamamlayan<br />

bir çözümden başka hiçbir şey değildir.<br />

Ocak ayında, bu kez de bilgisayar öğretmenleri yine<br />

Çocuk Şube’nin talebi, Milli Eğitim ve Kaymakamlık onayıyla<br />

bir zabıta, bir JİTEM elemanı, bir Çocuk Şube amiri<br />

ile birlikte internet kafe denetlemekte görevlendirilmiştir.<br />

Bu denetlemeler mesai saatinden sonraya denk düşmekte<br />

ve neyin, kimin, hangi “suçun” denetleneceği belli<br />

olmamaktadır. Neden bu denetleme ve aslında fişleme<br />

görevi öğretmene verilmektedir<br />

Bizler çocuklarımızı eğitmekle yükümlüyken, bu<br />

keyfi görevlendirmeler, bizi öğrencilerimizle karşı karşıya<br />

getiren bir durumdur.<br />

Öğretmenleri şu veya bu alanda, şu veya bu biçimde<br />

polis olarak görevlendirmeleri kabul edilemez.<br />

Aslında eğitim emekçilerine yönelik bu saldırılarla, bir<br />

yandan esnek ve kuralsız çalışma hayata geçirilirken, aynı<br />

zamanda öğretmenleri halktan soyutlayan, öğretmenleri<br />

polisin yanında, onun emrinde bir eleman gibi gösteren<br />

bir sinsi politika hayata geçirilmiş olmaktadır. Öğretmenlerle<br />

işkenceciler yan yana getirilmektedir. Oysaki öğretmenler<br />

halkın gözünde sözüne değer verilen, toplumun<br />

önder kişileridir.<br />

Polisin işkenceciliğini, dayakçılığını, keyfiliğini bilen<br />

öğretmenler, mağdur bir çocuğun ifadesi alınırken polisin<br />

onu mağdur etmeyeceğinden şüphelenmeden o tu-<br />

AKP İktidarı, Öğretmenlere<br />

Muhbirliği, Polisliği Dayatıyor!<br />

Eğitim Emekçileri!<br />

Bu Dayatmayı Reddedelim!<br />

Devrimci Mücadelede Öğretmenler<br />

tanağa nasıl imza atabilir<br />

Bütün bunların farkında olan bizler bu oyunda bize verilen<br />

rolü oynamayacağız!<br />

Eğitim emekçilerine yönelik bir başka işbirlikçilik<br />

uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyetin yaptığı<br />

protokol gereği, her okulda bir idareciye muhbirlik<br />

görevi verilmesidir. Muhbir müdür yardımcılarının görevi<br />

de güya, okullardaki şiddeti ve uyuşturucuyu engellemek(!)<br />

olacaktı.<br />

Milli Eğitim’in uyuşturucuyla mücadele düşüncesi yoktur.<br />

Okullarda uyuşturucu kullanımını değil, sadece satışını<br />

yasaklayan bir maddeyi yürürlüğe koyarak niyetini<br />

açıktan belli etmiştir.<br />

Bu uygulama açıkça özellikle liselerdeki gerek öğretmen,<br />

gerekse de öğrencilerin örgütlenmelerini etkisiz<br />

hale getirme çabalarının bir sonucudur.<br />

Bir öğretmenin, arkadaşını şikayet eden öğrencisine verdiği<br />

ilk öğüt arkadaşını kime olursa olsun şikayet etmemesi<br />

gerektiği, bunun ispiyonculuk olduğudur. Bu da bizim<br />

değerlerimizden uzaktır.<br />

Öğrencilerine yıllar boyunca bunları anlatan öğretmenler,<br />

şimdi kendisi muhbirlik yapacak, öyle mi<br />

Bir öğretmen, nasıl kendi yetiştirdiği bir öğrencisini<br />

polise “suçlu”olarak bildirebilir<br />

Aslında tüm bunlara ilişkin mücadele gayet açıktır. Bundan<br />

beş yıl önce öğretmenlerin seminer dönemine rast gelen<br />

bir zamanda, yine esnek ve kuralsız çalıştırma getiren<br />

bir uygulamaya karşı öğretmenlerin verdiği tepki netti.<br />

O zamanki dayatmada da, öğretmenler sağlık sorunları<br />

olanları kapı kapı gezerek rapor edeceklerdi.<br />

Fakat öğretmenler, Eğitim-Sen’li öğretmenlerin öncülüğünde<br />

görevi ortak bir irade koyarak reddetmiş ve bu<br />

uygulama ortadan kaldırılmıştı.<br />

Bu anlamda, öğretmenlerin muhbirleştirilmesine, polis<br />

işbirlikçiliğine, internet kafe denetleyiciliğine karşı gösterilecek<br />

tavır bellidir. ÖĞRETMENİZ, MUHBİR, PO-<br />

LİS DEĞİLİZ fiili-meşru mücadele hattı dediğimiz hat takip<br />

edilerek ortak bir iradeyle bu görevleri kabul etmemek,<br />

bu uygulamaları bulunduğumuz her noktada teşhir etmek<br />

durumundayız. Özellikle Eğitim-Sen’in tüm üyelerine bu<br />

uygulamalara dair kabul etmeme tavrını tavsiye etmesi<br />

gerekmektedir. Biz Devrimci Mücadelede Öğretmenler’in<br />

bu uygulamalara karşı göstereceği tavır böyle<br />

şekillenecektir.<br />

Sayı: 257<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

27 Şubat<br />

2011<br />

<strong>HELİKOPTERLERİNİZİ</strong> <strong>MAHALLELERİMiZDEN</strong> <strong>ÇEKİN</strong>!<br />

43

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!