13.01.2015 Views

HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş

HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş

HELİKOPTERLERİNİZİ MAHALLELERİMiZDEN ÇEKİN! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

şu sözlerini hatırlatalım sadece:<br />

“Türbanını çıkar demek, sokaktaki<br />

kadına donunu çıkar demekten farksızdır”.<br />

Tesettür ve dekolte, aynı<br />

kafa yapısının farklı iki<br />

yüzüdür: bir başka kanıt,<br />

podyumlar ve metreslerdir<br />

Tesettürle dekoltenin kadınlara<br />

yönelik aynı bakış açısının farklı iki<br />

yüzü olduğu, kendini çeşitli alanlarda<br />

da göstermektedir. Bu aynılığın bir<br />

sonucu olarak islamcılıkla kapitalizm,<br />

defile podyumlarında ve metres<br />

tutmakta da buluşmuşlardır.<br />

Burjuvazinin, mankenlerin podyuma<br />

adeta çıplak çıkarıldığı defilelerine<br />

karşılık, islamcı burjuvazi ve<br />

sosyete de aynı mankenleri podyuma<br />

tesettürle çıkarmıştır. İkisinde de kadın<br />

bedeni ve giysisi birlikte pazarlanmaktadır.<br />

İkisinde de “kendini<br />

cinsellik temelinde beğendirme” vardır.<br />

Gerçekte, tesettür defileleri düzenlemeye<br />

başladıkları andan itibaren,<br />

düzen islamcılığının “örtünme” konusundaki<br />

tüm riyakarlıkları açığa<br />

çıkmıştır. Sistemle bütünleşme ve<br />

islami kârlarına daha fazla kâr katmak<br />

için o güne kadar savunduklarını<br />

podyumlarda ayaklar altına almışlardır.<br />

Düzen islamcılığındaki burjuvalaşmayla<br />

birlikte, burjuva yozlaşma,<br />

dinci çarpıklıkla birleşmektedir ve<br />

ortaya çıkan sadece bir çürümedir. Bugün<br />

bu çürüme henüz kıyısından köşesinden<br />

yansımaktadır; islamcı kesimlerdeki<br />

zenginleşmeye paralel<br />

olarak bu çürümenin çok daha derinleşip<br />

yaygınlaşacağı açıktır.<br />

Çürüme, burjuvazinin “metres”<br />

anlayışını, islamcılığın “dört eşe” izin<br />

veren hukukuyla meşrulaştırılması<br />

biçiminde kendini gösteriyor. En pespaye<br />

biçimde metres tutma, bir imamın<br />

kıydığı nikahla, din perdesiyle aklanıyor.<br />

Pespayelik, ahlaki çürüme ve yozlaşmanın<br />

düzeyi islamcı yazar Hidayet<br />

Tuksal’ın şu anlatımında çok<br />

açıktı:<br />

“Bir cemaatin ileri gelenlerinden<br />

birinin eşiyle tanıştım. Evine<br />

gittim. Baktım evde genç bir hanım.<br />

Kumaymış. Akrabamdan öğrendiğime<br />

göre cemaatte hanımlar, nefis terbiyesini<br />

böyle yapıyorlarmış.<br />

Kocalarına genç bir eş alıyorlar,<br />

hep birlikte aynı evde kalıyorlarmış.<br />

Böylece nefisleri terbiye oluyormuş.”<br />

İslamcı kesimdeki çürüme, bu<br />

tarz ahlaksızlıklara sessiz kalmakta,<br />

Hüseyin Üzmez adlı bir tecavüzcüyü<br />

bile sahiplenmekte kendini çok açık<br />

biçimde göstermeye devam ediyor.<br />

Kapitalizmle islamcılığın<br />

aynılaştığı nokta<br />

Prof. Çeker’in ifade ettiği düşünce,<br />

aslında kadını sürekli kötülük üreten,<br />

kışkırtıcı, adeta bir “şeytan” olarak<br />

gören bir bakış açısından kaynağını<br />

alır.<br />

AKP Çankırı Milletvekili, TBMM<br />

Milli Eğitim Komisyonu Başkan Vekili<br />

Prof. Dr. Hikmet Özdemir’in<br />

mecliste dağıttığı “Kırk hadis-i Şerif”<br />

adlı kitapçıkta şu yazıyordu: “Cehennemlik<br />

olanlar bana gösterildi,<br />

onların çoğunun kadın olduğunu<br />

gördüm...”<br />

İlginçtir, kapitalizmde de kadın<br />

çoğu kez böyle resmedilir. Hatta<br />

böyle olması istenir. Kapitalizm, kadınların<br />

tarihsel güçsüzlüğünü, ezilmişliğini,<br />

ancak kadınlığını kullanarak<br />

aşabileceğini söyler. Kadın<br />

kışkırtıcıdır, komplocudur, numaracıdır,<br />

sürekli rol yapar...<br />

Burjuvazi, islamcılığı kadını evine<br />

kapatmakla suçluyor. Peki kendisi<br />

ne yapmıştır Yaklaşık 200 yıldır<br />

hükmeden kapitalizm ve burjuvazi,<br />

kadınları toplumsal olarak hangi konuma<br />

getirmiştir Kapitalizm de kadına<br />

oy hakkını çok sonra düşünmüştür.<br />

Bugün de hala kadınların parlamentodaki,<br />

yönetim mekanizmalarındaki<br />

oranı “utanç verici” düzeylerde<br />

değil midir Fabrikalar, tekstil<br />

atölyeleri, tarlalar hariç, her yerde kadınlar<br />

hep gerçek nüfuslarının çok altında<br />

temsil edilmiyorlar mı<br />

Kadını tesettüre sokmakla, kadını<br />

podyuma çıkarıp vücudunu teşhir<br />

ettirmek arasında bir fark yoktur.<br />

Çünkü ikisi de kadına kullanılacak<br />

cinsel bir meta olarak bakan anlayışın<br />

ürünüdür. Kadını tesettüre sokan<br />

bakış açısı, onun “sadece kendisi<br />

için açılmasını, sadece kendisi için<br />

süslenmesini, kokular sürünmesini”<br />

istiyor. Kadını podyuma çıkaran ahlak<br />

ise, onu yine süsüyle, püsüyle kendini<br />

beğendirmeye çalışan bir mal olarak<br />

piyasaya sürüyor. Her iki durumda<br />

da kadının “bir mal” ve “cinsel meta”<br />

oılarak görülmesi değişmiyor. Tek<br />

fark birinde feodalizme uygun olarak<br />

“pazar”ın kendi eviyle sınırlı olması,<br />

diğerinde kapitalizme uygun olarak<br />

pazarın daha genişletilmiş olmasıdır.<br />

Ve işte bu noktada kapitalizmle islamcılığı<br />

birleştiren bir başka nokta<br />

fuhuşu meşrulaştırmaları noktasında<br />

ortaya çıkar. Bu noktada da islamcılık<br />

ve kapitalizm birbirinin tam<br />

zıddı gibi görünse de, öyle değildir.<br />

Genelevler, randevu evleri bugün<br />

tüm kapitalist ülkelerde, kurumsallaşmış,<br />

yasallaşmış, “vergiye tabi” kurumlardır.<br />

İnsanlığı aşağılayan bu<br />

durum, bir “meslek” olarak meşrulaştırılmıştır.<br />

İslamcılığın kapitalist düzene hemen<br />

hiçbir konuda bir alternatifinin<br />

olmadığı bu konuda da saptanmıştır.<br />

İran’da islamcı rejim, genelevleri<br />

kapatmış fakat bir süre sonra bunu<br />

farklı bir biçimde yeniden üretmiştir.<br />

İran’da bugün mollalar tarafından<br />

kıyılan “muta nikahı”yla “günlük evlilik”<br />

kisvesi altında fuhuş meşrulaştırılmıştır.<br />

Yasal fuhuşun adı olan genelevler<br />

veya muta nikahıyla meşrulaştırılan<br />

devlet gözetimindeki fuhuş, kapitalizmle<br />

islamcılığın birleştiği noktadır.<br />

Bütün bunlar, dekolteyi tecavüz<br />

gerekçesi sayan kafa yapısının karşısına,<br />

kapitalizmin yozluğuyla karşı<br />

çıkılamayacağını göstermektedir. İslamcılığın<br />

ve kapitalizmin adeta aynılaştığı<br />

bu yozlaşmanın tek altarnatifi,<br />

halkın değerleri ve sosyalist kültür<br />

ve ahlaktır.<br />

Sayı: 257<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

27 Şubat<br />

2011<br />

<strong>HELİKOPTERLERİNİZİ</strong> <strong>MAHALLELERİMiZDEN</strong> <strong>ÇEKİN</strong>!<br />

33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!