Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅmesi Kapsamında Pozitif Yükümlülükler
Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅmesi Kapsamında Pozitif Yükümlülükler
Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅmesi Kapsamında Pozitif Yükümlülükler
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
NO. 7: POZITIF YÜKÜMLÜLÜKLER<br />
gerçek ve yakın görülmemiştir. Bu nedenle 2. maddenin ihlali<br />
edildiği sonucuna varılmamıştır. Mahkeme Denizci - Kıbrıs 99 gibi<br />
bir başka davada polis haberdar edilmediğinden ve davanın<br />
koşullarında resmi makamların bunda haberdar olamayacağını<br />
kabul edildiğinden aynı sonuca varmıştır.<br />
Mahkeme bunların aksine, Türkiye’den bir dizi davada 100 devleti<br />
sorumlu tutmuştur. Fakat buradaki koşullar oldukça olağandışıdır.<br />
Tüm davalarda kişiler kimlikleri tespit edilemeyen kişiler tarafından<br />
söz konusu zamanda güvenlik güçlerinin göz yumması ile<br />
bu partiye üye olduklarından şüphelenilen kişileri öldüren, PKK<br />
karşıtı bir kontrgerilla gücünün faal olduğu özellikle sorunlu bir<br />
bölge olan Türkiye’nin güney doğusunda öldürülmüşlerdir. Kesin<br />
failler bilinmese dahi bu uygulamalar herkesçe bilinen gerçeklerdir.<br />
Mahkeme bu nedenle sadece bir taraftan PKK aktivisti veya<br />
sempatizanı olduğu düşünülen kişiler için söz konusu olan tehlikenin<br />
gerçek ve yakın olduğu, diğer taraftan da resmi makamların<br />
bu tehlikeden haberdar olmaları gerektiği sonucuna varmıştır.<br />
Ulusal makamlardan herhangi bir cevap gelmemiştir. Söz konusu<br />
bölgedeki insanları korumak için sadece pozitif adımlar atılmakla<br />
kalmamış, ayrıca savcılıkların bu tür olaylar ile ilgili şikayetleri<br />
soruşturmaması da yaygın bir uygulama halini almıştır.<br />
99. 23 Temmuz 2001 tarihli karar.<br />
100. Kaya, 19 Şubat 1998; Ergi, 28 Temmuz 1998; Yaşa, 2 Eylül 1998; Çakıcı, 8 Temmuz<br />
1999; Kılıç, 28 Mart 2000; Mahmut Kaya, 28 Mart 2000; Akkoç, 10 Ekim 2000.<br />
İntiharın önlenmesi<br />
Sözleşme’nin 1. paragrafı, 2. maddesinin ilk cümlesinin intiharlar<br />
için de uygulanabilir olup olmadığı sorusu da gündeme gelmiştir.<br />
Gördüğümüz gibi Mahkeme prensip olarak bu hükmün bir kişinin<br />
kendi hayatına son verme hakkının tanınması anlamına gelmediğine<br />
hükmetmiştir. 101 Fakat aynı zamanda şu anki içtihatlara<br />
göre bu durum devlete toplumdaki tüm intiharları önleme gibi<br />
genel bir yükümlülük getirdiği şeklinde yorumlanamaz. 102 Bu<br />
sorun sadece söz konusu kişinin resmi makamların gözetiminde<br />
veya bakımda olduğu durumlarda farklı bir şekilde gündeme gelecektir.<br />
Bu durum tutuklu veya gözaltında olan kişiler için geçerlidir.<br />
103 Bu durum ayrıca yakın zamandaki bir davadan bu yana,<br />
askerlik hizmetini yapan kişiler için de geçerlidir. 104 Tüm bu<br />
durumlarda, bireyler devlet tarafından kendilerini hassas hale<br />
getirmesi ya da hassas olma durumlarını artırması olası bir<br />
duruma sokulmuşlardır. Bu koşullarda 2. maddenin özel bir ihtiyatlı<br />
olma görevi yüklediği şeklinde kabul edilebilir.<br />
Gözaltındaki kişiler ile ilgili olarak Mahkeme bugüne kadar 2.<br />
maddenin ihlal edilmediğine hükmetmiş; Mahkeme ya kişinin<br />
kendi hayatına kast edeceği tehlikesini bilen resmi makamların<br />
gereken tüm makul tedbirleri (özellikle izleme tedbirlerini) aldıklarını<br />
105 ya da resmi makamların böylesi bir sonucu öngörmeleri-<br />
101. Pretty, yukarıda değinilen, s. 22.<br />
102. Özel hayata müdahale bağlamında intiharın önlenmesinin analizi için bkz. aynı<br />
karar, §§68 ff.<br />
103. Tanrıbilir - Türkiye, 16 Kasım 2000; Keenan - Birleşik Krallık, 3 Nisan 2001; Akdoğdu<br />
- Türkiye, 18 Ekim 2005.<br />
104. Kılınç - Türkiye, 7 Haziran 2005.<br />
II. Yaşam hakkı ve vücut bütünlüğünün korunması 27