Kış Depresyonu,karışık teknik enstelasyon,Küresel Güldürü,maison Folie Wazemmes,Lille, Fransa, 2009,Rampa Galeri’nin izniyleHeteretopia, 1992,Hüseyin Bahri Alptekin <strong>ve</strong>Michael MorrisArs Galeri, Ankara,Rampa Galeri’nin izniyleKış Depresyonu,karışık teknik enstelasyon,Küresel Güldürü,maison Folie Wazemmes,Lille, Fransa, 2009,Rampa Galeri’nin izniyle16 Notlar <strong>24</strong> | <strong>Sanat</strong> Araştırmaları Merkezi
yeceğimiz sanatçı için “aidiyetsiz” olması aslında hem bir sonuç hem de bir başlangıçnoktası olarak görülebilir. Hayatını <strong>ve</strong> eserlerini göz önüne aldığımızda sanatçıyıdünyanın her yerinden alınmış birer avuç toprakla yaratılmış biri olarak tanımlayabiliriz.Yaptığı seyahatler de onun bu özelliğini besleyen en önemli kaynak olmuş.Alptekin için her yer evi gibiydi ama aynı zamanda bu dünyada mutlak sürgündeduruyordu sanki.Alptekin’in eserleri üzerinde etkili ikinci büyük faktör olarak yaşadığı “süreklidepresyon” halini incelemek gerekir. O, depresyon ile sanatçı kişiliği arasında yaşamıboyunca süregelen birliktelikten hiç şikayetçi olmamışa benziyor. Bilakis depresyonAlptekin için neredeyse elzem bir ruh haline dönüşmüş. <strong>Sanat</strong>çılar yaratıcılıklarınıakti<strong>ve</strong> ederken genellikle benzersiz, alışılmadık bir algılama, hissetme,düşünme sürecine ihtiyaç duyuyorlar. Depresyon sayesinde sanatçıya adeta üçüncübir göz hediye ediliyor <strong>ve</strong> bu gözle her şeyi yeni bir bilinçle görmeye başlıyor. <strong>Sanat</strong>tarihinde sanatçılar <strong>ve</strong> depresyon arasındaki etkileşime çok sayıda örnek bulmakmümkün. Alptekin’de ilginç olan sanatçının depresyonu “sürekli” <strong>ve</strong> “bilinçli”bir şekilde yaşayıp bunu sanatı için itici bir güce çevirebilmesidir. 1994 yılının sonundaparasal açıdan zor günler yaşayan Alptekin bu dönemini birbiri ardınca yaptığıDepresyondaki <strong>Sanat</strong>çı (1996), Yaz Depresyonunda <strong>Sanat</strong>çı (1996), Küresel Depresyon& Donald Duck Sendromu (1997), Kış Depresyonu (1998-2011) işleri ile neticelendirmiş.Yine depresyonla ilişkilendirilebilecek bazı ruh hallerine işaret edenSıkıntı (1998) <strong>ve</strong> Arkadya’da Melankoli (2000) isimli işleri de bu çerçe<strong>ve</strong>de anılabilir.Alptekin’i incelerken öne çıkan bir diğer önemli nokta işlerini yapma “sürecini”sonucundan, biten eserden daha fazla önemsemesi <strong>ve</strong> bizzat sürecin kendisindenzevk alması. Alptekin bir konuya, fikre ilgi duymaya başlayınca metodolojisitamamen kendine özgü farklı bir sürece de adım atıyor. Bu, sanatçının fikri“çerçe<strong>ve</strong>leme, yön <strong>ve</strong>rme, olgunlaştırma, derinleştirme” dönemi. Bu dönemdekonuyla ilgili materyaller (kitaplar, filmler, fotoğraflar, haritalar, kayıtlar, replikalarvs.) topluyor, zihninde bunları yeniden devşiriyor ancak hepsi bu değil. Kimizaman bir fikirden hareketle daha önce planlamadığı, bambaşka yollara da gidebiliyor.Ya da çoğunlukla bir fikir <strong>ve</strong> iş sürecinde diğer işlerin <strong>ve</strong> eserlerin tohumlarıda zihnine düşüyor. Hatta bazen Alptekin’in ifadesiyle “sürecin kendisi, işin takendisi olabiliyor.”Oldukça yorucu, emekle geçen, uzun bir çalışma döneminin sonunda bizler ortayaçıkan işle ilgilenirken, sanatçı zihinsel anlamda beslendiği, doyuma ulaştığıyenilendiği bir sürecin ardından çoktan farklı maceralara yelken açıyor.Sonuç olarak işin kendi “üretim süreci” de tıpkı seyahat <strong>ve</strong> depresyon gibi sanatçıüzerinde tetikleyici bir ivme <strong>ve</strong> yaratıcılığını besleyen güç olarak önem kazanıyor.Alptekin’in kısa ömründe yaşadıkları, ortaya koyduğu eserleri, fikirleri, yaptıkları<strong>ve</strong> yapmak istedikleri, biriktirdiği materyaller sanatçının yıllarını oldukçayoğun <strong>ve</strong> derin yaşadığının bir göstergesi olarak önümüzde duruyor. Seyahatleri,depresyonları, işleri sırasında geçirdiği süreçler bu zenginliğin en büyük kaynaklarındansadece üçü. Yakın arkadaşı Vasıf Kortun’un da dediği gibi “anlaşılmasızor, müstesna bir kişilik”e sahip Alptekin yaşasaydı hangi noktalara ulaşacağınıkestirmek mümkün değil maalesef.Güncel <strong>Sanat</strong> Notları17
- Page 1 and 2: GÜNCEL SANAT NOTLARIHaziran 2011 -
- Page 3 and 4: SunuşTopları Döndüren Şeyleri
- Page 5 and 6: asın bildirilerinde, kataloglarda,
- Page 7 and 8: Tophane’deki ikinci durağımız
- Page 9 and 10: asında, insanoğlunun hayvanlar, d
- Page 11 and 12: Sanatorium, Babak Golkar, Black Cub
- Page 13 and 14: ya da bir gün Güneş gibi batacak
- Page 15: Salt Beyoğlu, Hüseyin Bahri Alpte
- Page 19 and 20: Islah Olmak İçin Sanat Yapan Bir
- Page 21 and 22: Olağandışı bir yerleşim: Heter
- Page 23 and 24: Özellikle göç, kavramsal olarak
- Page 25 and 26: Kamyonlar, Battaniyeler ve Yokluğu
- Page 27 and 28: şı karşıya geliyorum. Üzeri de
- Page 29 and 30: RAMPA Galeri, Mehmet Dere Ne Gülü
- Page 31 and 32: eklenmedik kişilerin portreleriyle
- Page 33: Kime Göre 100 Büyük Türk?Elif S
- Page 36 and 37: ne aykırı duran isimleri (Adnan M
- Page 38 and 39: Gökçen Dilek Acay, Mind Control,
- Page 40 and 41: Gökçen Dilek Acay, Soap Down, yer
- Page 42 and 43: Magali Reus, Background (HD Film),S
- Page 44 and 45: Jan Freuchen, Capgras Collection, 2
- Page 46 and 47: İrfan Önürmen, Otopsi, 2011,Pi A
- Page 48: İrfan Önürmen, Otopsi, 2011,Pi A
- Page 53 and 54: Öteki’dir. Bunlar - ellerin jest
- Page 55 and 56: İnsanın yapıp etmelerini gizlice
- Page 57 and 58: İstanbul Modern Müzesi, Kayıp Ce
- Page 59 and 60: ları görüyoruz ve ağaca asılı
- Page 61 and 62: Günah ÇıkartmaSümeyra İkizYery
- Page 63 and 64: Önünde en fazla vakit geçirdiği
- Page 65 and 66: Cennet mi Cehennem mi?Muharrem Kale
- Page 67 and 68:
oldukça şanslı bir hayvandı. Ba
- Page 69 and 70:
Yok Ettiğimiz CennetElif KayaalpSe
- Page 71 and 72:
nun yerini utanmanın aldığını
- Page 73 and 74:
Kayıp Cennet: Bellekteki Yitik Cen
- Page 75:
farklı animasyondan oluşan serini
- Page 78 and 79:
gözlerimizin önünde dayanmaya ç
- Page 80 and 81:
Yaratılış hikâyesinin diğer bi
- Page 82 and 83:
sahildeki bir şatoyu, bir deniz fe
- Page 84 and 85:
Adriana Berdal, İthal Manzaralar,s
- Page 86 and 87:
Angelica Teuta, İkizler,santralist
- Page 88 and 89:
Leonel Mauro, SU_G_6, 2010,Pleksigl
- Page 90 and 91:
fırça darbesi ne de karakalem izi
- Page 92 and 93:
KÖŞEKADISISiyah Küp’ün içine
- Page 94 and 95:
KÖŞEKADISIDikkatFikirÇıkabilir!
- Page 96 and 97:
KÖŞEKADISIGünümüzünDon Kişot
- Page 98 and 99:
KÖŞEKADISIKolombiya Dışişleri