12.07.2015 Views

06 - çevresel etki değerlendirme planlama genel müdürlüğü

06 - çevresel etki değerlendirme planlama genel müdürlüğü

06 - çevresel etki değerlendirme planlama genel müdürlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

adyoaktif olduklarından reaksiyonlar dursa da radyasyon uzun zaman devam eder. Diğerbir radyasyon kaynağı ise uzaydır. Güneş ve yıldızların enerjisi nükleer reaksiyonlardan(füzyon) kaynaklanır. Dünyamıza uzaydan ısı ve ışık ile birlikte nükleer radyasyon dagelir. Dünyaya gelen bu tür ışınlara kozmik radyasyon denir. Atmosferdeki ozon tabakasıtarafından bu radyasyonun çoğu soğurulsa da az bir kısmı yeryüzüne ulaşır. Kısacasıradyasyondan kaçınmak mümkün değildir.Radyasyon denince ilk akla gelen X ve gama ışınlarıdır. Her iki ışınında enerjisi çokyüksektir. Bu yüzden bu ışınların maddelere nüfuz etme özellikleri çok fazladır.Alfa ve beta ışınları atomun çekirdeğinden kaynaklanan radyoaktif ışınlardır. Heriki ışın da belirli bir kütleye sahiptir. Alfa ve beta ışınları kütleleri ve elektrikselyüklerinden dolayı, X ve gama ışınlarına göre, maddelere daha az nüfuz ederler. Ancak, buışınların iyonlaştırıcı <strong>etki</strong>leri daha fazladır. Nötron ve proton ise kütleleri alfa ışınlarınındörte biri kadar olan nükleer taneciklerdir. Çeşitli nükleer reaksiyonlar sırasındaçekirdekten kopan nötron ve protonlar insan sağlığı için en tehlikeli radyasyonlardır.Özellikle nötron, elektrik yükü olmadığından çok büyük nüfuz etme özelliğine sahiptir.Buraya kadar kaynağını ve özellliğini anlattığımız radyoaktif ışınların insan vücuduna<strong>etki</strong>si bu ışınların hareketleriyle ilgilidir.Uzayda saniyede yaklaşık 300.000 km gibi çok yüksek hızlarla hareket eden buışınlar kolaylıkla insan vücuduna nüfuz edebilir ve vücudu oluşturan biyolojik hücrelerehasar verebilirler. Ayrıca, bu ışınların hücrelerin kimyasal yapılarını değiştirmeleri demümkündür. Özellikle elektrik yüklü ışınlar saniyenin binde biri gibi çok kısa süre içindehücre moleküllerini parçalayıp iyonlarına ayrıştırabilirler. Bununla birlikte, etrafta bulunandiğer hücreleri de fizyolojik görevlerini yapamaz duruma getirebilirler. Bütün bunlarınsonucunda radyasyona maruz kalan bir hücre ya ölür veya işlevini yitirir. Aslında az sayıdahücrenin ölmesi önemli değildir. Çünkü, normal yaşamda yıpranan hücrelerin ölümü veyerlerine yenilerin doğması doğaldır. Ancak, yüksek radyasyon sonucu çok sayıdahücrenin aniden ölmesi veya normal çalışmasının bozulması canlının sağlığını önemliölçüde <strong>etki</strong>leyecek bir olaydır.Hayati önemi fazla olan dokularda (kemik iliği, dalak, kan ve üreme hücreleri)radyasyonun <strong>etki</strong>si daha erken görülür. Çünkü, bu hücreler daha çabuk çoğaldığından birhücredeki hasar, sakat doğan yeni hücrelerle çığ gibi büyür. Bu ise uzun bir zaman dilimiiçerisinde her an bir tümör olarak sonuçlanabilir. Radyasyonun kanserojen <strong>etki</strong>si bu şekildeortaya çıkmaktadır.En büyük tehlike ise hücre çekirdeği içindeki DNA’ların bozulmasıdır. DNA’lardanoluşan kromozomların yapılarının değişmesi, taşıdığı sırların kaybolması ve yeni genetikyapılı hücreler haline dönüşmesi sonucunda ebeveyne benzemeyen yeni bir genotip ortayaçıkar. Bu farklılaşmaya mutasyon adı verilir. Eğer bu durum, bireyin üreme hücrelerindegerçekleşirse radyasyondan kaynaklanan bu değişiklik gelecek nesillere de aktarılır.Yüksek dozda radyasyona maruz kalmış bireylerde görülebilecek başlıca hastalıklarşunlardır: Kanda ve kan yapan organlarda tahribat (anemi, lösemi), ciltte ateş yanığınıandıran yaralar, gözde katarakt, kısırlık, kanser ve kalıtımsal bozukluklar.Bir insan vücudunun kısa bir süre belirli bir radyasyon dozuna maruz kalmasısonucu görülebilecek rahatsızlıklar ise kişiden kişiye değişebilir. Ancak, bu rahatsızlıkların416

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!