13.07.2015 Views

TÜRKİYE I. BESİ VE SÜT HAYVANCILIĞI SEMPOZYUMU ...

TÜRKİYE I. BESİ VE SÜT HAYVANCILIĞI SEMPOZYUMU ...

TÜRKİYE I. BESİ VE SÜT HAYVANCILIĞI SEMPOZYUMU ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ülkemizde hayvancılık araştırmaları da yeter düzeyde değildir ve mevcutlar da bitkiselaraştırmalar ile iyi entegre edilememiştir. Yem bitkisi ıslahcısının hayvanın zevklerinidikkate almadığı kanaatindeyim.Kalkınma planlarına bakıldığında, önceliğin sanayi sektörüne verilmesine rağmen, tarımında birçok yönden geliştirilmesinin amaçlandığı ancak gereken önemin verilmediğini vehayvancılığın ihmal edildiğini görmekteyiz. Sonuç olarak bugün ortaya içindebulunduğumuz sanayi ile entegrasyonu sağlayamamış bir tarım sektörü çıkmış durumdadır.Karnımızı doyurmak zorundayız. Bunu ülkemizde sağlamaktayız. Ancak tokluğu sağlayangirdi kompozisyonunun artık değişmesi zorunluluğu da ortadadır. Beslenmedeki gıdakompozisyonu gelişmişlik seviyelerinin ölçümünde kullanılmaktadır. Hayvansal ürünlerinbesin değeri ve insan gereksinimine verdiği pozitif cevap ortadadır. Daha fazla hayvansalürün tüketmek mecburiyeti vardır.Türkiye’de hayvancılığın genel durumunu da kısaca irdelemekte yarar görüyorum.Hayvancılık sektörü Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. 1996 yılında tarımsalüretim değerinin % 23,3’ünü hayvansal üretim değeri oluşturmuştur (DİE, 1998). Sektörüntarımsal üretim değerine katkısının yanında, istihdam yaratması ve özellikle kırsal vebölgesel ekonomi açısından da önemi büyüktür.Bunlara ek olarak et, süt, yün ve deri sanayileri, temel hayvansal ürünlerin üretiminebağlıdır. Hayvancılık sektörü girdi talebi açısından da önemli bir ekonomik faaliyetindoğmasını sağlamaktadır. Yem sanayii ve veterinerlik hizmetlerinin varlığı ve gelişmişlikdüzeyi ile hayvancılık arasında yakın ilişki bulunmaktadır. Diğer taraftan, ulusalekonomide önemli bir pazarlama faaliyetinin doğmasına yol açmakta ve bitkisel üretimi detamamlayıcı özelliği bulunmaktadır.Bütün bu ilişkiler, hayvancılık politikalarının önemini artırmakta, ancak politikalarınbelirlenmesini güçleştirmektedir. Politikaların etkili bir şekilde değerlendirilmesi, değişikpazar dilimlerinde arz ve talep analizleri yapmayı gerektirmektedir. Örneğin, et talebihayvansal ürün arzını, hayvansal ürün arzı da yemler ve diğer girdilerin talebinibelirlemektedir. Yem talebi ise bazı bitkisel ürünlerin yurtiçi talebini etkilemektedir.Türkiye’de et, süt ve yumurta talebi son yıllarda hızlı bir artış göstermiştir. Bu ürünlerintalebindeki hızlı artış; kişi başına gelir ile nüfus artışına bağlı olarak artmaya devamedecektir. Kentleşme, demografik yapıdaki değişme ve tüketici fiyatlarındaki reel düşüşler,bu ürünlerin talebindeki büyümeyi etkileyen diğer önemli faktörlerdir. Türkiye’de kişibaşına yıllık et, süt ve yumurta tüketimi, halen gelişmiş ülkelerin oldukça gerisindedir.Son yıllarda, hayvansal ürün arzındaki büyüme talepteki büyümenin gerisinde kalmıştır.Ayrıca, Türkiye’de hayvan envanteri ile ilgili veriler koyun, keçi ve sığır sayısının 1980’leröncesinde artarken daha sonra azalmaya başladığını göstermektedir. Koyun, keçi ve sığırvarlığına ait rakamların tümü 1980’lerin başından itibaren azalma göstermektedir. DİEverilerine göre, 1981 yılında Türkiye’de 49,6 milyon baş koyun bulunmaktadır. 1997’de burakam 30,2 milyon başa düşmüştür. Bu dönemde; keçi sayısı 18,9 milyondan 8,4 milyona,sığır sayısı 16,0 milyondan 11,2 milyona gerilemiştir. Aynı dönemde, kırmızı etsektörünün aksine etlik piliç ve yumurta tavukçuluğunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir.8

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!