olarak, Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü’ne çok önem veriyorum. Enstitü’yügeliştirmemiz gerekiyor. Özel sektörün, kamu kurum ve kuruluşlarının bu Enstitü’ye sahipçıkması gerekmektedir. Yapması gereken pek çok işe karşılık, çalışan eleman sayısı sonderece sınırlı. Enstitü’nün, üniversite ve çeşitli araştırma kurumlarıyla işbirliği yapmasınıöneriyorum. Araştırmalardan elde edilen sonuçları uygulayıcı makamlara; Bakanlığa,Başbakanlığa ve özel sektöre sunmalıdır. Bu Enstitü, özellikle karar alıcılara yol göstericinitelikte bilgi üretmeli, bu bilgiyi tüm kurum ve kuruluşlara ulaştırmalıdır. Benimköylümün, çiftçimin ve küçük besicimin müracaat edebileceği bir yer olmalıdır. Dünyadane olup bitiyor, Türkiye'de ne olup bitiyor, ben ne yapmalıyım diye bu Enstitü’ye müracaatetmelidir. Enstitü, bugün sınırlı imkanlarına rağmen, hem dünya ile ilgili, hem de Türkiyeile ilgili durumu tespit ediyor ve hem dünya, hem de Türkiye için ileriye dönükprojeksiyonlar yapıyor. Gelin bu arkadaşlarımızı hep beraber destekleyelim.Bir başka konu ise; Türk toplumunun hayvansal protein tüketimini artırmazorunluluğudur. Hayvansal protein tüketimi ile, toplumun canlılığı ve aktivitesi arasındadoğrudan korelasyon vardır. Bu, beslenme uzmanlarının yıllarca çalıştığı ve düşünürlerinve hatta bazı filozofların üzerinde hipotez kurduğu bir konudur. Bu hipotezler; toplumda etve süt tüketimi ne kadar fazla ise, o toplumda yapılan yeniliklerin o kadar fazla olacağınıiddia ediyorlar. Hatta bir filozof; et tüketen bir tilkinin kurnazlığı ile, ot tüketen bir başkahayvanı mukayese ediyor. Hayvansal proteinlerin yapısı, insan organlarının yapısındakiproteinin yapısına çok benzemektedir. Bildiğimiz gibi; çocuğun gelişmesinde temel maddeolan bazı esansiyel aminoasitler vardır ki; vücutta sentezlenemez, vücut bunu yapamaz vebunu almayan çocuğun tüm hücreleri gibi, beyin hücreleri de yeterince gelişemez. Buesansiyel aminoasitin kaynağı da, yalnız ve yalnız et, süt ve yumurtadır. Hamile hanımlarınbeslenmesindeki temel ürün süttür. Yeteri kadar kalsiyum alamayan annenin vücudundakikalsiyum bebeğe gider. Bu da, hem annenin, hem de bebeğin kemik ve diş sağlığını etkiler.Bugün toplumumuzda gençlerimiz çok az süt tüketmektedir. Üniversite kantinlerinde,toplu tüketim yerlerinde çeşitli içeceklerin otomatik makinaları var. Bir-iki istisna hariç,hiç bir üniversite kantininde bozuk parayı atıp da düğmesine bastığımızda süt alıpiçeceğimiz otomatik bir makina yoktur. Toplumumuza süt içme bilincini vermemiz vegençlere bunun önemini mutlaka öğretmemiz gerekli.Gelişmiş ülkelerde hayvancılığın tarım içerisindeki payı, hiçbir zaman %60'ınaltına düşmez. Fakat, Türkiye'de bu oran %18 civarındadır. Hayvancılığın Türk tarımıiçerisindeki payının, çok hızlı bir şekilde %30-40'lara, hatta %50-60'lara çıkmasıgereklidir. İşte o zaman Türk tarımı belli bir raya oturur. Bununla ilgili olarak bizim şuanda Bakanlar Kurulu’na sevkettiğimiz bir Hayvancılık Kararnamesi var. BuKararname’de özellikle yem bitkileri ekimi ve üretimini artırmaya çalışıyoruz. Bugünkühayvan varlığı dikkate alındığında, kaba yem açığımız 15 milyon tondur. Biz hangihayvanı Türkiye'ye getirirsek, getirelim, yem açığımızı kapatmaz, ucuza yem üretemez veürettiğimiz ucuz yemi hayvan üreticisine veremezsek, hayvancılığı geliştiremeyiz. Sütteverimin %70'i çevre tarafından belirlenir, %30'u da hayvanın ırk özelliğidir. Üstün ırklarla,ıslah edilmiş süt ırkları getireceğiz, onlarla yerli ırklar arasında melezleme yapacağız.Ama, ne yaparsak yapalım, hayvanın önüne yemini koymazsak, genotipinde saklı olan%30 verimi de alamayız. Bizim Hayvancılığı Geliştirme Projemizin en önemli ayağı dabudur. Şimdiye kadar yapılan projelerde hep ithal hayvan düşünülmüş, fakat yem hiçdüşünülmemiştir.4
Suni tohumlama ve benzer hizmetlerde özel sektörün önünü açacağız, yerlidamızlık üreticisini teşvik edeceğiz, suni tohumlamadan doğan buzağıya para vereceğiz,teşvik edeceğiz. Köylü ister kendisi kullansın, ister pazarlasın, yetiştirilmiş düveyi teşvikedeceğiz.Bakanlık olarak öncelikle ele aldığımız konulardan birisi de, üreticininörgütlenmesidir. Bildiğiniz gibi, dünyanın her yerinde Livestock and Meat Board (CanlıHayvan ve Et Konseyi) vardır. Fakat, Türkiye' de henüz böyle bir oluşum yok. 2000 yılınagirerken üreticilerden, sanayicilerden, üniversitelerden, sivil toplum örgütlerinden oluşan“Ulusal Süt Konseyi” ve “Et Konseyi” kurulacak ve bu konseylerin aldığı kararlaruygulamalarımızda esas olacaktır. Ayrıca, bu konseylerin aldığı kararlar doğrultusunda“Milli Süt Fonu”, “Canlı Et Fonu” gibi fonlar oluşturulacaktır. Bunlara ilaveten, tarımdakibu dağınıklığı gidermek üzere FEOGA'ya benzer bir oluşum öneriyoruz. Tam adı"Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu" olan bu oluşum, Sayın Başbakan’ın veyaBaşbakan Yardımcısı’nın başkanlığında toplanacak ve makro hedefleri belirleyecek birkurul olacaktır. Bu kurul; Tarım ve Köyişleri Bakanı, Sanayi ve Ticaret Bakanı, HazineMüsteşarlığı’ndan sorumlu Bakan, Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan sorumlu Bakan, ZiraatOdası temsilcisi, üretici birlikleri temsilcilerinden oluşacaktır. Bu kurul, milli ve resmi birkurul olacaktır. Bütün bu destekler, teşvikler, yönlendirmeler, ürün desenleri, ürünplanlamaları, şu andaki Yüksek Planlama Kurulu’nda olduğu gibi, bu kurulda kararabağlanacaktır. Bu kurulun mevzuatı şu anda Bakanlar Kurulu'na gitmek üzeredir.Değinmek istediğim bir başka konu da; hayvan ithalatı, et ithalatı ve çeşitli bazıürünlerin ithalat durumudur. Biz göreve geldiğimizde, sınır ticareti kapsamında bu ülkeye52 çeşit ürün giriyordu. Sınır ticaretinin amacı, sınır ticareti kapsamındaki illerinihtiyacının sayın Valiler tarafından belirlenerek Dış Ticaret Müsteşarlığı’na bildirilmesi ile,o illerin ihtiyacı çerçevesinde ticarettir. Fakat, bugün illerimize, ihtiyacın çok üzerindeürün girmektedir. Bir ilimize haftada 450 ton karpuz giriyorsa, bu artık sınır ticaretideğildir. Sınır ticareti yapılacak ürünlerin hangisinin ne miktarda yapılacağına bundansonra Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın görüşü alınarak karar verilecektir. Ayrıca, sınırticaretinde uygulanan gümrük oranları ve sınır ticaretinin yapılış şekli Dünya TicaretÖrgütü karşısında attığımız imzalara dayalı olarak yapılmalıdır. Sınır ticareti adı altındaTürkiye’ye yonca, bakla, fasulye, mercimek, fındık, Antep fıstığı gibi ürünlerin yanısıra et,süt, peynir, hatta sahil illerimizden kaçak hayvan girmektedir. Bu durum, bizim yerliüreticimizi çok büyük sıkıntıya sokmaktadır. Sınırdan günde 3000-4000 sığır giriyorsa vegeçen yıl bir ilimizin bir ilçesinden giren koyun sayısı 6 milyonsa, bunun karşısında hiçbirköylü, hiç bir üretici duramaz.Bu kaçak hayvanlar, aynı zamanda ülkemize veba, şap gibi hayvan hastalıklarını dataşımaktadır. Uluslararası anlaşmaların mevzuatlarına göre, bir ülkede hayvanlarda bulaşıcıhastalık varsa o ülkeye komşu olan ülkelerin sınır illerindeki hayvan pazarları kapatılır,hayvan sevkiyatı durdurulur. Biz de buradan hareket ederek -ki kaçakçılığı durdurmak içinazmetmiştik- o illerdeki hayvan pazarlarını kapattık ve hayvan sevkiyatını durdurduk. Sınırticareti kapsamında giren ürünlerin ne derece sağlıklı olduğunu kontrol etmek, giren bumeyve sebzede hormon analizleri yapmak ve tüketicimizi buna karşı korumakmecburiyetindeyiz.Dünya Ticaret Örgütü’ne karşı attığımız imzaları da atarken, Türk üreticisininhakkının biraz daha fazla korunması gerektiğine de inanıyorum. Şimdi imzalar atılmış,5
- Page 3 and 4: İÇİNDEKİLERÖNSÖZ.............
- Page 8 and 9: ama geçmişte acaba bizim üretici
- Page 10: Ülkemizde hayvancılık araştırm
- Page 14 and 15: Selçuk YAŞARPınar HoldingSayın
- Page 16 and 17: İnşallah bu sempozyumda iyi sonu
- Page 18 and 19: Yumurta, et, süt, ve benzeri hayva
- Page 20 and 21: gelişiminin % 90’ı 3 yaşına k
- Page 22 and 23: Sektörün içinde bulunduğu yapı
- Page 24 and 25: 2.1. Türkiye Süt Mamülleri Arz,
- Page 26 and 27: 2.3. Türkiye Yoğurt/Ayran Arz, Ku
- Page 28 and 29: 2.5. Türkiye Süttozu Arz, Kullan
- Page 30 and 31: TÜRKİYE’DE ET VE ET MAMÜLLERİ
- Page 33 and 34: Tablo 3 - Türkiye Büyükbaş Kır
- Page 35 and 36: 2.3. Türkiye Kırmızı Et Mamüll
- Page 37 and 38: 1997 yılında 14 bin ton olan sucu
- Page 39 and 40: ton olan toplam kullanımın 493 to
- Page 41 and 42: TÜRKİYE BESİ VE SÜT HAYVANCILI
- Page 43 and 44: gibi saf kültür ırkları ithal e
- Page 45 and 46: ürünlerine uygulanmıştır. Beli
- Page 47 and 48: Tarımsal kredi kullanımında bili
- Page 49 and 50: sektörü teşvik etmek için ülke
- Page 51 and 52: yem üretimini artırmayı teşvik
- Page 53 and 54: TÜRKİYE’DE HAYVANSAL ÜRÜNLER
- Page 55 and 56:
talebini artıracağını gösterme
- Page 57 and 58:
Çizelge 2. Türkiye ve Seçilmiş
- Page 59 and 60:
Yoğurt 15,63 16,66 16,47 15,84 15,
- Page 61 and 62:
Çizelge 5. Seçilmiş İller ve Ge
- Page 63 and 64:
Çizelge 7. Seçilmiş İller ve Ge
- Page 65 and 66:
Çizelge 9 . 12 Yaş Altı Nüfusun
- Page 67 and 68:
γ şehirleşmenin tüketim üzerin
- Page 69 and 70:
Çizelge.13 Hayvansal Ürün Reel F
- Page 71 and 72:
Koç, A., Oğuz C., 1997. Et Tüket
- Page 73 and 74:
1965 yılında toplam nüfusumuzun
- Page 75 and 76:
Tablo 5. Kasaplık Canlı Hayvan, B
- Page 77 and 78:
25 Aralık 1997 tarihinden itibaren
- Page 79 and 80:
çok bitkisel üretim desteklenmiş
- Page 81 and 82:
edilmediği sürece diğer ülkeler
- Page 83 and 84:
V- SONUÇ VE UYGULANMASI GEREKEN DE
- Page 85 and 86:
EK TABLOLARSÜTSÜT'TE ÜRETİCİ D
- Page 87 and 88:
1.3. UYGULANAN TARIM POLİTİKALARI
- Page 89 and 90:
amaçların gerçekleştirilememesi
- Page 91 and 92:
• Tarım ve dış ticaret politik
- Page 93 and 94:
• Üreticiler, işletmeleri ve ya
- Page 95:
Tarımda Yeniden Yapılanma Kurulu
- Page 98 and 99:
Ülkemizde; üretimin olduğu, Doğ
- Page 100 and 101:
Sorunun büyüklüğünü gösterec
- Page 102 and 103:
BESİ VE SÜT HAYVANCILIĞININ DURU
- Page 104 and 105:
3. Bu rakamların ortaya koyduğu
- Page 106 and 107:
Şimdi bu bilinç toplumun hangi ka
- Page 108 and 109:
SÜT SEKTÖRÜNÜN GENEL SORUNLARI
- Page 110 and 111:
• Üreticiler birleşmeli ve Baka
- Page 112 and 113:
1) Süt çiftçiliğinin veriminin
- Page 114 and 115:
SÜT HAYVANCILIĞI YAŞANANLAR VE
- Page 116 and 117:
8. Üretci üretimini yapabilmek ve
- Page 118 and 119:
1000 yıla girerken yaramıza merhe
- Page 120 and 121:
25.00Grafik 1. Hayvansal Ürün/ Sa
- Page 122 and 123:
Top. Küspeve Yan 0.255 0.31Ürünl
- Page 124 and 125:
Çizelge 3. Uluslararası Fiyatlar
- Page 126 and 127:
Çizelge 5. Bazı Önemli Tarla Bit
- Page 128 and 129:
4. SonuçTemel projeksiyon sonuçla
- Page 130 and 131:
girmeye başlamıştır. Yani ülke
- Page 132 and 133:
a) Kurulacak kooperatifler devlet t
- Page 134 and 135:
sayısal olarak % 40'lara varan art
- Page 136 and 137:
destekleme şekline dönüştürül
- Page 138 and 139:
merkezlerde toplanmaları, işlenme
- Page 140 and 141:
Nurbil YILMAZPınar YemSayın Bakan
- Page 142 and 143:
Tablo 2. Yıllara Göre Yem Bitkile
- Page 144 and 145:
kişilerin bu bilgilere rahatça ul
- Page 146 and 147:
önemli miktarda (trilyonlarca TL.)
- Page 148 and 149:
Çizelge 2 . Türkiye Kalite Yem Ü
- Page 150 and 151:
SÜT HAYVANCILIĞINuri AYDINTKB-TÜ
- Page 152 and 153:
Tohumlamada döl kontrolünden geç
- Page 154 and 155:
-1926 yılından buyana halen yür
- Page 156 and 157:
Tablo 2. Tarım Sektörünün Sosya
- Page 158 and 159:
Bu ihtiyacın çayır-meralardan ve
- Page 160 and 161:
Buradan hareketle küçükbaş hayv
- Page 162 and 163:
Tablo 5. Üretilecek Karma Yem Mikt
- Page 164 and 165:
hayvancılık sektöründe de rahat
- Page 166 and 167:
4. Yem sektörünün halen bilgi a
- Page 168 and 169:
Ülkemizin kalkınmasında, doğal
- Page 170 and 171:
4. Mera, yaylak ve kışlakların b
- Page 172 and 173:
Mera Kanunu ile ilgili çalışmala
- Page 174 and 175:
önünde bulundurulması gereken bi
- Page 176 and 177:
5. Projede Belirlenen Hedefler :Faa
- Page 178 and 179:
olarak sorumludur. İllerde çiftç
- Page 180 and 181:
1.GİRİŞTARIMSAL ÜRETİMDE BİLG
- Page 182 and 183:
kadar araştırma ile yayım örgü
- Page 184 and 185:
Türkiye’de 1980’li yıllarda k
- Page 186 and 187:
aktarılmasında farklı bir eğili
- Page 188 and 189:
Hasan KAYAMHP Konya MilletvekiliSay
- Page 190 and 191:
Prof. Dr. Mehmet KOCABATMAZDSP Mill
- Page 192 and 193:
kurulu olanlara iştirak edilmesi i
- Page 194:
hayvancılık modeli uygulanmayan b