88hotel restaurant& hi-techgastro etkinlikGastronomi şehri olmanın yolu‘ata tohumundan’ geçer10’uncu Boğaziçi Zirvesi’nde düzenlenen Gastronomi Paneli’nde konuşan gazeteci veYemek Kültürü Yazarı Ahmet Örs, Türkiye’de gastronomi şehri olmaya çalışan ya da olduğusanılan şehirler bulunduğunu ancak henüz hiç birinin bu seviyeye ulaşmadığını söyledi.Cumhurbaşkanlığıhimayelerinde gerçekleşenve 90 ülkeden katılımcınıngeldiği 10’uncu BoğaziçiZirvesi’nde düzenlenenGastronomi Paneli’nde Türkiye’ningastronomi ülkesi olabilmesikonusu masaya yatırıldı. UIP SanatKoordinatörü Deniz Adanalı’nınmoderatörlüğünü yaptığı panelekonuşmacı olarak Yemek KültürüYazarı ve Gazeteci Ahmet Örs,Proje Yöneticisi ve YemekKültürü Yazarı Filiz Hösükoğlu,Akademisyen ve YemekKültürü Yazarı Gönül Paksoyile Araştırmacı Şef MehmetGürs katıldı. Deniz Adanalı önceliklegastronominin bir kültürel miras olarakele alınması gerektiğine dikkat çekti. Türkmutfağının dünya mutfağı ile entegreedilmesinin gerekliliğini vurgulayanAdanalı, artık gastronomi turizmi gerçeğiniherkesin aklında tutması gerektiğini ifadeetti.Örs: “Türkiye’de gastronomi şehriyok”Panelde konuşan Yemek Kültürü Yazarı,Gazeteci Ahmet Örs ise, gastronomişehri olmaya çalışan ya da olduğusanılan şehirler bulunduğunu ancakhenüz hiçbirinin bu seviyeye ulaşmadığınısöyledi. Gastronomi şehri ya da ülkesiolabilmenin ilk gerekliliğinin “yerli- ata”tohumu kullanmak olduğunun altınıçizen Örs, “Bizim yüzlerce, binlerceyıllık tohumlarımız vardı. Ama çokuluslu kimya şirketleri bizi gafil avlayıpbu tohumları şifreyelip kısır tohumhaline getirip, köylümüze bunu heryıl satmaya başladılar. Biz de atalıktohumların alış satışını yasakladık.Tohum ıslah ofislerini lağvettik. Bununsonucunda yerli sebze meyveler yerinitoprağımıza ve damağımıza yabancıürünlere bırakıyor. Bir kuşak sonra yerlitohumları hatırlayan kimse kalmayacak.Öbür tohumlarla bizim yemeklerimizyapılamıyor, o tadı vermiyor. Yerelmutfak dediğiniz zaman o havası, suyu,toprağı, tohumu, hepsi bir arada olmalı.Şimdi yemekler, laboratuvarda üretilmiştohumlarla yapılıyor. Çocuklarımız artıkbu tohumlardan gelen ürünlerle yapılanyemekleri geçmişi bilmeden yiyorlar. Veartık yemeklerin bir özelliği kalmıyor. Buolaya yolda nasılsa bir biçimde giderizmantığıyla bakılıyor. Anadolu şehirlerindedüzenlenen her gastronomi konferansında‘Bizim yemeklerimiz harika’ deniyor. Pekineden bu yemekler için bugüne kadarkimse gelmedi? Bu iş başka türlü bir iş.Gaziantep bile henüz gastronomi şehriolamadı. Zaten Antep bu işi kucağındabuldu. ‘Sen artık gastronomi şehirisin’denildi. 400 çeşit yemek var deniyor ama 5yemekten fazlasını yemek mümkün değil.”diye konuştu.“Gastronomi şehri olma çalışmalarıbelediyelere bırakıldı”Örs, gastronomi şehri olma çalışmalarınınsadece belediyelere bırakıldığını,bunun da belediye başkanının seçilmişbiri olmasının ve bir sonraki dönemseçilmemesi durumunda devamlılıkproblemi ortaya çıkarabileceğini ifadeetti. Belediye başkanlarının bu konudayaptırım gücü olmadığına dikkat çekenÖrs, şöyle konuştu: “ 4-5 bakanlığın eli bukonunun içinde. Hiçbir konuda sürekliliksağlanamıyor. Ama diğer gastronomişehirlerinde her şey organizeedilmiş, örneğin İskandinavülkelerinde gastronomi konseptiülkelerarası bir konsensüseulaşıldıktan sonra başlatılmış.”Hösükoğlu: “Antep’igastronomi kenti yapanlaryemek yazarlarıdır”Proje Yöneticisi ve YemekKültürü Yazarı Filiz Hösükoğlu dakonuşmasında, gastronomi ülkesiPeru ve İspanya’nın gastronomikenti San Sebastian örneğindenhareket ederek bir sunum yaptı.Peru’nun bu çalışmalara 2009yılında başladığını hatırlatanHösükoğlu, çalışmalar sonunda ülkeningastronomi turizmi açısından bilinen birdestinasyon haline geldiğini vurguladı.Hösükoğlu, San Sebastian’da 16 Michelinyıldızlı lokanta olmasının yanı sıra, eniyi deniz ürünleri, kente has mezeler,en iyi yerel ürünlerin satıldığı pazarlargibi etkenlerin şehrin gastronomi kentiolmasında etkili olduğunun altını çizdi.Hösükoğlu, Gaziantep’in gastronomi kentiolması ile ilgili ise “Antep’i gastronomikenti yapanlar yemek yazarlarıdır.”yorumunu yaptı. Antep’in gastronomi şehriolmasının altında sadece yemeklerininolmadığını, 120 arkeolojik alanın varlığı,Zeugma Mozaik Müzesi’nin burada olması,şehrin ipek yolu üzerinde olması, kentteyaşayanların yaratıcı gücünün olması gibietkenlerin de önemli olduğunu vurguladı.Gürs: “Gençleri yerel mutfakla yanyana getiremezsek bir adım bileilerleyemeyiz”Araştırmacı şef Mehmet Gürs dekonuşmasında, binlerce yıllık geleneğingeleceğe taşınmasının çok önemli birkonu olduğunun altını çizdi. Bu noktada enönemli konunun mevcut birikimi geleceğetaşıyacak olan gençler olduğunu söyleyenGürs, “Gençleri yerel mutfakla yan yanagetiremezsek bir adım bile ilerleyemeyiz.Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.” dedi.
®