09.02.2013 Views

Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com

Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com

Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bu tedbirin, tek başına <strong>Osmanlı</strong> Devleti'ni inhitat (çöküş) uçurumundan kurtarmayacağı pek<br />

tabiîdir. Fakat Batılılaşma yolunda bir hareket olduğu için neticelerine bakılmadan bir değer<br />

olarak kabul etmek lâzımdır.<br />

<strong>Tanzimat</strong> öncesi düzen çalışmaları ile <strong>Tanzimat</strong> çalışmaları arasında son bir fark, yabancı<br />

devletlerin bu çalışmalar karşısında aldıkları tavırlarda gözükür. <strong>Tanzimat</strong> öncesi çalışmaları<br />

yabancı devletlerin müdahalesine sebep olmadıkları hâlde <strong>Tanzimat</strong> çalışmaları karşısında<br />

yabancı devletler, kendi çıkarlarına uygun bir düzen kurulması için devamlı müdahalelerde<br />

bulunmuşlardır. Bu müdahalelerin önemi, <strong>Tanzimat</strong>ın siyasî olaylarını incelerken bilhassa<br />

göze çarpmaktadır.<br />

II. TANZİMAT DEVRİNİN SİYASÎ OLAYLARI<br />

Abdülmecit'in tahta çıkmasından birkaç gün sonra, <strong>Osmanlı</strong> ordusunun Mısır kuvvetleri<br />

tarafından Nizip'te yenildiği öğrenildi. Yeni bir ordu kurmak zamana bağlı idi. <strong>Osmanlı</strong><br />

ordusu komutanı Hafız Paşaya harp hareketlerini durdurması emredildi. Bir taraftan da<br />

Mehmet Ali Paşa ile uzlaşmaya karar verildi. Yeni padişah, uzlaşma gereğini Sadrazam<br />

Hüsrev Paşaya gönderdiği bir hatt-ı hümâyununda şu satırlarla belirtti:<br />

''Memleketin ve halkın güven ve düzenini korumak ve boş yere Müslüman kanının<br />

dökülmesine engel olmak için, şimdiye kadar olan bitenleri unutup Mehmet Ali Paşayı<br />

affediyorum. Affımın bir an önce kendisine bildirilmesini irade ediyorum.''<br />

Padişahın bu iradesi, Bâb-ı âlî Şûrası kâtiplerinden Akif Efendi ile Kahire'ye bildirildi. Fakat<br />

Akif Efendi Kahire'ye varmadan önce Ahmet Paşa komutasında bulunan <strong>Osmanlı</strong><br />

donanmasının Mehmet Ali Paşaya teslim olmak için İskenderiye üzerine yol almakta olduğu<br />

öğrenildi. Ahmet Paşa, Mahmut II'nin Hüsrev Paşa tarafından öldürüldüğünü, Hüsrev Paşanın<br />

sadrazamlığı zorla aldığını, Ruslara satılmış bir adam olduğunu bahane ederek bu hareketi<br />

yaptığını yaydı.<br />

Ahmet Paşanın ihaneti İstanbul'da büyük telâş uyandırdı. Divan, Kahire'ye yeni hatt-ı<br />

hümâyun gönderdi. Bunda, Mısır'ın babadan evlâda geçmek şartıyla Mehmet Ali Paşaya<br />

bırakılacağı vaat ediliyordu. Bu teklif, Mehmet Ali Paşayı tatmin edecek karakterde değildi.<br />

Çünkü Mahmut II tarafından 1837'de yapılmış, fakat Mısır paşasınca reddedilmişti.<br />

Mehmet Ali Paşa, Nizip zaferini öğrendiği vakit, isteklerini <strong>Osmanlı</strong> Devleti'ne kabul<br />

ettirmek için bir fırsat çıktığını sanmıştı. Bu zaferin arkasından Mahmut II'nin öldüğü ve<br />

Abdülmecit'in tahta çıktığı haberi gelince, İbrahim Paşaya Suriye hududunu aşmaması<br />

yolunda emirler yolladı.<br />

Fakat yıllardan beri kendisine kin besleyen Hüsrev Paşanın sadrazam olduğunu ve kendisine<br />

yalnız Mısır vilâyetinin bırakıldığını öğrenince, intikam almaya karar verdi. Mısır'daki<br />

yabancı devletler konsolosları, Mehmet Ali'ye anlayışlı ve ihtiyatlı olmasını tavsiye ve<br />

<strong>Osmanlı</strong> donanmasını geri vermesini nasihat ettiler. Mehmet Ali Paşa kabul etmedikten başka,<br />

İstanbul'a ültimatom mahiyetinde mektuplar yazdı. Bu mektuplar üzerine, İstanbul'da<br />

sadrazamın ve şeyhülislâmın da bulunduğu olağanüstü bir divan toplandı.<br />

Divan, yeniden harbe sürüklenmekten ise, Mehmet Ali Paşaya Mısır'dan başka Suriye'nin de<br />

bırakılmasını kararlaştırdı. Fakat tam bu sırada Avrupa devletleri duruma karıştılar.<br />

Mehmet Ali Paşanın Mısır'dan sonra Suriye'yi de istemesi üzerine, Avrupa büyük devletleri<br />

telâşa düşmüştüler. İngiltere ve Fransa en çok Rusya'nın Hünkâr İskelesi muahedesinden<br />

faydalanmak isteyeceğini düşünerek kuşkulanıyorlardı. Bu sebeple, <strong>Osmanlı</strong>-Mısır<br />

anlaşmazlığını Avrupa büyük devletlerini ilgilendiren bir mesele haline getirmeyi uygun<br />

buldular. 28 Temmuz 1839'da Meternih'in kaleme aldığı bir nota, İstanbul'daki Avusturya,<br />

Fransa, İngiltere, Rusya ve Prusya elçilik kâtipleri tarafından Bab-ı âli'ye bildirildi. Notada<br />

şöyle denmekte idi:<br />

''Aşağıda imzaları bulunanlar, bu sabah hükûmetlerinden aldıkları talimata dayanarak, Şark<br />

Meselesi hakkında beş büyük devlet arasında antlaşma sağlandığını Bâb-ı âlî'ye bildirmekle

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!