09.02.2013 Views

Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com

Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com

Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Mehmet Ali Paşa, ilk teklifi kabul etmesi için kendisine bırakılan on gün aralık sonunda, dört<br />

devletin konsolosları ile Sadık Rifat Bey'i kabul ederek yeni itirazlarda bulundu:<br />

''Mülkü Allah verir Allah alır, ben Cenâb-ı Hakka mütevekkilim.'' Bundan sonra da karşı<br />

taraftan yapılacak en ufak bir düşmanlık hareketine karşı İstanbul üzerine yürüyeceğini<br />

bildirdi. Sözün kısası, Mehmet Ali Paşa dörtlü antlaşmayı yapan devletlerin tekliflerini<br />

Fransa'ya güvenerek kabul etmedi. Bunun üzerine dört devletin konsolos ve memurları Mısır'ı<br />

terk ettiler. Sözle anlaşma devri geçmiş, sıra kuvvete gelmişti.<br />

Londra antlaşmasını imzalayan devletler, Mehmet Ali Paşaya karşı hareketlerini şöyle<br />

kararlaştırdılar:<br />

Rusya, Mısır kuvvetleri Anadolu içerlerine yürüdükleri takdirde, İstanbul'u korumak için<br />

müdahale edecekti. Prusya, donanması olmadığı için, harp hareketlerine girişmeyecekti.<br />

İngiltere, karada ve denizde Türklerle işbirliği yapmayı kabul etti. Eski Venedik<br />

Cumhuriyeti'nin topraklarına konduğu günden beri denizci devlet olan Avusturya da, üç dört<br />

harp gemisiyle İngiliz ve <strong>Osmanlı</strong> donanmalarının yanında Mehmet Ali Paşaya karşı<br />

savaşmayı kabul etti. Müttefiklerin bu durumundan da anlaşılıyor ki, Rusya ve Prusya pasif<br />

kalıyorlar; Avusturya harbe sembolik bir şekilde karışıyordu. Harp hareketlerinin başlıca<br />

ağırlığını Türkiye ile İngiltere yüklenmiş oluyordu.<br />

Mehmet Ali Paşa, bu sefer savunmada kalmayı uygun buldu. İbrahim Paşa, Suriye sınırı ile<br />

Suriye kıyılarını Türklerle İngilizlere karşı korumak için askerlerini dağıtmak zorunda idi. Bu<br />

ise <strong>Osmanlı</strong> ve İngiliz propagandasının tesiriyle Lübnan'ın Mehmet Ali'ye karşı<br />

ayaklanmasını kolaylaştırdı. İbrahim Paşanın durumu daha başlangıçta kötüleşti. 11 Ağustos<br />

1840'ta İzzet Mehmet Paşa komutasında bir kuvvet deniz yolu ile Beyrut yakınlarında karaya<br />

çıkarıldı. Türk, İngiliz ve Avusturya harp gemilerinden kurulan bir filo, Beyrut'un önlerine<br />

gelerek mevcut Mısır gemilerini yaktı ve şehri topa tuttu. Bir ay sonra Beyrut, Sayda ve Sur<br />

şehirleri müttefiklere teslim oldu. Kasımda da Akkâ kurtarıldı. Mısır ordusunun gereçlerini ve<br />

yiyeceklerini taşıyan bu şehir İbrahim Paşanın en önemli dayanağı idi. Müttefiklerin eline<br />

geçmesi üzerine Mısır ordusu Suriye'yi tamamen boşaltmak zorunda kaldı.<br />

Mehmet Ali kuvvetlerinin az zamanda ve hızla Suriye'den kovulması, Fransa'nın üzerine<br />

büyük tesir yaptı. Fransızlar Mehmet Ali kuvvetlerinin çetin bir müdafaa harbi yapacaklarını<br />

ve kendilerine harp hazırlıklarını tamamlamak için zaman kazandıracaklarını ummuşlardı.<br />

Tahminlerinde yanıldıklarını gösteren vakalar üzerine Tiyer kabinesi düştü.<br />

Mehmet Ali, artık Fransa'ya güvenmenin boş olduğunu anladı. Zaten bu sıralarda Amiral<br />

Nopier komutasında bir İngiliz filosu, İskenderiye'nin önlerine gelmiş bulunuyordu (25 Kasım<br />

1840). Amiral, Mehmet Ali Paşaya anlaşma teklif etti. Paşa, Suriye'yi istemekten vazgeçecek,<br />

<strong>Osmanlı</strong> donanmasını geri verecek, buna karşılık da babadan evlâda geçmek şartıyla Mısır<br />

kendisine bırakılacaktı. Mehmet Ali bu şartları kabul etmediği takdirde, İskenderiye<br />

bombardıman edilecekti.<br />

Mehmet Ali Paşa, Suriye'yi zaten kaybetmişti. Oğlu İbrahim Paşadan hiçbir haber<br />

alamıyordu. Fransa'dan da herhangi bir yardım bekleyemezdi. Amiralin şartlarını kabul etti.<br />

<strong>Osmanlı</strong> hükûmeti, bu antlaşmadan memnun olmadı. İstanbul'da sonuna kadar harbe devam<br />

edilmesi ve Mehmet Ali Paşanın yerine başka bir valinin Mısır'a tayini düşünülmekte idi.<br />

Fakat İngiltere'nin ısrarı üzerine, Nopier ile Mehmet Ali Paşa arasında imzalanmış olan<br />

antlaşma kabul edildi. Bu suretle yedi yıldan beri süren <strong>Osmanlı</strong>-Mısır anlaşmazlığı kesin bir<br />

şekilde çözülmüş oldu. Mehmet Ali Paşa Suriye'yi kaybetti ise de, öldükten sonra evlâtlarına<br />

geçmek üzere Mısır'ı kazanmış oldu. Artık Mısır'ın tarihinde Mehmet Ali Paşa sülâlesinin<br />

rolü, iş bakımından olduğu kadar haklar bakımından da kesinleşmiş oldu.<br />

Padişah, Mehmet Ali Paşa ile gelecekteki münasebetlerini ''Mısır Valiliği imtiyaz fermanı''<br />

başlığı ile tarihe geçen bir ferman ile belirtti.<br />

Ferman, Mehmet Ali Paşaya hitapla yazılmış ve hangi şartlar içinde Mısır'ın babadan evlâda<br />

geçmek üzere kendisine bırakıldığını belirtmiştir. Şartlara geçilmeden önce de, Mehmet Ali

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!