09.02.2013 Views

Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com

Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com

Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Rusya'nın düşüncelerini Çar Nikola I sembolleştiriyordu. Harbin arifesinde Rusya'nın<br />

devletler arası durumu kuvvetli idi. Avrupa'da 1848 Fransız devriminin tepkilerini görmeyen<br />

biricik büyük devlet Rusya idi. Çar Nikola, Lehistan'da başlayan bir isyanı hızla bastırdıktan<br />

sonra, Avusturya'nın yardımına koşmuş ve Macar isyanının bastırılmasına esaslı yardımda<br />

bulunmuştu. Bundan başka, Eflâk ve Buğdan'ın kuzey bölümünü istilâ ederek devrimci<br />

hareketlerin orada gelişmesine de engel olmuştu. Bu başarılardan cesaret alan Rus Çarı,<br />

Avrupa'ya düşüncelerini kabul ettirebileceğini sanıyordu. Çarın başlıca düşüncesi, <strong>Osmanlı</strong><br />

İmparatorluğu'nun mukadderatı ile ilgili idi.<br />

Çar, din duyguları son derece kuvvetli bir devlet adamı idi; bu sebeple kendisini Grek<br />

(Yunan) kilisesinin başı sayıyordu. Türklere karşı bir haçlı hükümdarın taşıdığı hislerle dolu<br />

idi. Küçük Kaynarca muahedesinin Türkiye'de büyük Grek tebaa üzerinde, Rus Çar'ına bir<br />

himaye hakkı tanıdığını iddia ediyordu. Hâlbuki bu muahede yalnız İstanbul'da kurulan Rus<br />

kilisesi hakkında böyle bir hüküm taşımakta idi.<br />

Yunan isyanları yüzünden çıkan <strong>Osmanlı</strong>-Rus harbinde Rus ordularının Edirne'ye kadar<br />

gelmeleri, çarın ihtiraslarını son derece körüklemişti. Nikola I, yalnız Ortodoks tebaanın<br />

hâmisi (koruyucusu) olmakla da kalmayarak, <strong>Osmanlı</strong> İmparatorluğu'nun hâmisi olmayı da<br />

kurdu. Rus Başvekili Neselrod'un şu mektubu çarın düşüncesini açıklamaktadır:<br />

''Bu muharebede (1828-29) <strong>Osmanlı</strong> başkentine kadar ilerleyip, <strong>Osmanlı</strong> Devleti'ni ezmek<br />

elimizde idi. Avrupa kıtasında <strong>Osmanlı</strong> Devleti'ni büsbütün bitirmek isteseydik, hiçbir devlet<br />

mâni olmayacak, hiçbir tehlike bizi korkutmayacak idi. Lâkin imparatorun düşüncesi <strong>Osmanlı</strong><br />

Devleti'nin bizim himayemiz altında yaşayabilecek bir hâle konulmasıdır. Bu memleketimizi<br />

yeni fetihlerle genişletmek, yahut onun yerine sonraları bizimle rekabet edebilecek birtakım<br />

hükûmetler kurmaktan daha hayırlıdır.<br />

''Biz <strong>Osmanlı</strong> Devleti'ni yok etmek istemedikten başka, onu bugünkü durumunda tutmak<br />

sebeplerini araştırmaktayız. Mademki bu devlet, ancak bize tâbi olmakla faydalı olabilir, biz<br />

de ondan taahhütlerini tam olarak yerine getirmesini ve bütün isteklerimizi hemen yürürlüğe<br />

koymasını isteyebiliriz.''<br />

Çar, Mehmet Ali Paşa ile yapılan harbin birinci safhasına bu düşünce ile karıştı ve <strong>Osmanlı</strong><br />

İmparatorluğu'na yardım maksadıyla onunla Hünkâr İskelesi muahedesini imzaladı (1833).<br />

Fakat bu tarihten sonra <strong>Osmanlı</strong> hükûmeti yavaş yavaş kurtulmak istedi. Rusya, <strong>Osmanlı</strong><br />

politikasının Fransa ile İngiltere tarafına kayışını göz önünden kaçırmadı. Hele <strong>Tanzimat</strong><br />

düzeninin başlaması ve düzeni yapan <strong>Osmanlı</strong> devlet adamlarının İngiltere ile Fransa'ya<br />

bağlılıkları, Çar Nikola'nın hoşnutsuzluğunu son kerteye getirdi; <strong>Osmanlı</strong> İmparatorluğu'nu<br />

taksim etmeye veyahut himayesi altına almaya karar verdi. Bu iş için Türkiye'nin durumunu<br />

oldukça elverişli görüyordu. Eflâk ve Buğdan, egemenliklerini kazanmak için fırsat<br />

bekliyorlardı. Karadağ zaten bir dereceye kadar bağımsız idi. Bulgarlar arasında milliyetçilik<br />

kaynaşmaları, Rus ajanlarının tesiriyle bir müddetten beri başlamıştı. Suriye ve Lübnan'da<br />

ayaklanmalar kronik bir hâl almıştı.<br />

Rusya'nın, bu durumdan faydalanmasına Avrupa devletleri de engel olamayacaktı. Çünkü<br />

1848 Fransız devrimi, birçok devletleri, iç yapılarında, sarsmış bulunuyordu. Fransa<br />

hükûmeti, siyasî buhranın birinden çıkıyor, diğerine giriyordu. Avusturya-Macaristan<br />

İmparatorluğu, kendi varlığını milliyetçilik ve liberal ayaklanmalarla tehlikeye düşmüş<br />

görüyordu. Prusya da Avusturya'nın durumunda idi. Zaten bu devletin <strong>Osmanlı</strong><br />

İmparatorluğu'nda belli başlı çıkarı da yoktu. Kala kala Avrupa devletlerinden İngiltere<br />

kalıyordu. İngiltere, <strong>Osmanlı</strong> topraklarının tamlığına taraftardı. Bunu Rusya da biliyordu.<br />

Fakat Çar, İngiltere ile anlaşmak ümidini kaybetmemişti. İngiltere, Rusya'yı <strong>Osmanlı</strong><br />

topraklarının paylaşılması için yapılacak bir teklifi kabul eder sanıyordu. Realist bir politika<br />

için zaman ve şartlara uymak mademki realist bir prensipti, İngiltere ile Rusya anlaşabilirdi.<br />

Bu düşünceler, çarı İngiltere ile anlaşma aramaya zorladı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!